Olay Gazetesi Bursa

Sel ve su baskınları kentlere ders olmalı

İstanbul’da barajlar alarm vermeye başlamış, bir yağmur beklentisi had safhaya ulaşmıştı. Ancak, son bir kaç gündür İstanbul’da etkili olan yağışlar kenti adeta Venedik’e çevirdi. Evleri, işyerlerini, apartmanları, okulları su bastı. Sokaklarda karşıdan karşıya geçmek isteyen yurttaşları ve araçları sel suları sürükledi. Görüntüler gerçekten ürkütücüydü. Kent yöneticilerini zorda bırakan manzaralar ortaya çıktı. İstanbul gibi dünya devi […]

İstanbul’da barajlar alarm vermeye başlamış, bir yağmur beklentisi had safhaya ulaşmıştı. Ancak, son bir kaç gündür İstanbul’da etkili olan yağışlar kenti adeta Venedik’e çevirdi.

Evleri, işyerlerini, apartmanları, okulları su bastı. Sokaklarda karşıdan karşıya geçmek isteyen yurttaşları ve araçları sel suları sürükledi.

Görüntüler gerçekten ürkütücüydü. Kent yöneticilerini zorda bırakan manzaralar ortaya çıktı. İstanbul gibi dünya devi bir metropol sağanak yağışlara teslim oldu.

Böylesi şiddetli yağış karşısında hiç bir altyapının yeterli olmayacağı görüldü. Fakat, yine de tedbirli olmak gerekiyor. Salt meteorolojik ve idari uyarılarla hazırlıklı olunamaz.

Devasa yağmursuyu kollektörlerine ihtiyaç var. Bunları muhakkak yapmak gerekiyor. Kentlerimizin kış öncesi altyapı bakımlarının da düzenli olarak gözden geçirilmesi şarttı.

Bursa’da, sektöründe uzman bir dostumuz dün sabah hatırlattı.

Türkiye’nin bütün illerinde su taşkınları zirvesi yapılması gerektiğini vurguladı. Ankara’da havza bazlı raporların hazırlandığını ama bu bilgilerin topluma yaygınlaştırılamadığını ileri sürdü.

Şehirlerin altyapısından sorumlu kurumları var. Özellikle büyükşehir statüsündeki kentlerde bu işi su ve kanalizasyon idareleri yapıyor. Elbette, DSİ’nin taşkın önleme tedbirleri ve yapıları da önem arz ediyor. İstanbul’da sık sık yaşanan bu tabloların diğer kentlerimizde de meydana geldiği bir gerçek.

O halde, Türkiye, şehirlerini oluşabilecek sel ve su taşkınlarına karşı hazırlamak mecburiyetinde. İmar planları gözden geçirilmeli, dere yatakları ve taşkın sahalarına kesinlikle yapı izni verilmemeli.

Bunu da yerele bırakmadan, Ankara’nın öncülüğünde bakanlıklarca yapılması ve uygulamasında ve yerel halk ile kurumların bilgilendirilmesi gerekiyor.

Şehirlerimizin, yerleşimlerimizin üst kodlarındaki içme, kullanma ve sulama suyu toplayan barajların da deprem ve diğer afetlerde büyük risk teşkil ettikleri de unutulmamalı.

Umarız, şehirlerimizi yöneten siyasiler, bürokratlar kadar Ankara’daki sorumlu bakanlık ve genel müdürlükler de İstanbul’daki son su baskınlarından ders çıkarmışlardır.

Afet sonrası kolları sıvamaktansa, öncesinde bir şeyler yapmak gerektiği bir kez daha görülmüştür.

 

Asfaltları yenilenen ana arterde görüntü değişti

Dün biz de geçerken fark ettik ve durup fotoğrafını çektik. Bu güzergâhı da sık kullananlardanız.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, asfalt yenileme çalışmalarına, yaya ve araç trafiğinin en yoğun olduğu Dikkaldırım Caddesi’ni de eklemiş.

Büyükşehir Belediyesi’nin önceki gün bu konuda uyarıcı bir açıklaması vardı.

Trafik akışını kesmeme adına çalışmanın gecenin belli saatlerinden sabahın ilk ışıklarına kadar yapılacağı duyurulmuştu.

Gördük ki, Dikkaldırım Caddesi baştan sona yeni asfaltı ve trafik çizgileriyle bambaşka bir görünüme bürünmüş. 850 metre uzunluğundaki caddeye toplamda bin ton asfalt kullanılmış.

Ana arterlerin sık kullanımdan kaynaklı zeminlerinin çabuk bozulduğunu biliyoruz.

Sık sık ağır tonaj kontrolü yapılamadığı için kent içindeki ana arterlerin zemin deformasyonu artıyor ve sürüş kalitesini bozuyordu.

Bunları ara ara yenilemek gerekiyor.

Dikkaldırım Caddesi gibi şehrin içinde çok tercih edilen ve zemini sürücü ve yolcuları rahatsız eden caddelere de el atmak gerekiyor.

 

Bando festivali üç yaşına girdi

Yurtdışındaki biri iki bando festivalini izleme fırsatı bulmuştuk. Gerçekten, şehirlere ayrı bir ses, renk katan o festivallerin ülkemizde niye yapılmadığını düşünüyorduk. Üstelik, bizde mehter gibi dünyanın ilk ordu bandosu vardı.

Bursa’da üç yıl önce başlatılan Uluslararası Bandolar Festivali bugün yeniden başlıyor.

Katılımcı konuk ülke bando sayısı az ama belediyelerimizin, kurumlarımızın, okullarımızın bado takımlarıyla yine zengin bir program yapılmış. Yabancı bando sayısını artırmak festivale olan ilgiyi de çoğaltacaktır.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bu renkli ve sesli organizasyonunu kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz. Sokak ve caddelerimizi, ilçelerimizi hareketlendirecek festival bu yıl da Bursalılardan yoğun ilgi görecektir.