Bursa’nın, turizm pastasından daha fazla pay alması ve konaklama gün sayısının artırılması konusunda çabalar var. Onca turizm tesisine rağmen gelen turist Bursa’da fazla konaklamıyor.
Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, TÜRSAB, Bursa Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bunu çoğaltmaya dönük çalışmalar yürütüyorlar. Turizm acentalarımızın girişimlerini de es geçemeyiz.
Ancak turistin kentimizde niye daha fazla kalmadığını da sorgulamamız gerekiyor.
Önceki gün bir dostumuz çekip, gönderdi.
Bursa’nın bir dönem meşhur olan Çekirge’deki kaplıcalarından birinin kapısına zincir vurulmuş.
Eski Kaplıca’ya gittiğinizde sizi zincirli bir kapalı kapı karşılıyor.
Oysa, turizm sezonunda, böylesi değerli bir tarihi zenginlik kapalı tutulur mu?
Sebebi nedir bilmiyoruz ama, kentimizin termal şehir özelliklerinden birini oluşturan bu yapının kapalı kalmasına bir Bursalı olarak gönlümüz razı değil.
Umarız, işletmeciler bir sorun yaşıyorlar ise çözülür ve tekrardan o kaplıca Bursa’ya ve turistlere hizmet vermeye devam eder.
Avrupa Termal Kentler Birliği’ne yeniden dönüş yolunda adımlar atan kentimizin böylesi bir jeotermal varlığının kapalı kalmaması gerekir.
Bunun, ilimizin tüm yöneticileri ve siyasileri tarafından da irdelenmesi gereken bir durum olduğuna inanıyoruz.
Bursa’nın su zenginliğini konu alan bir belgesel ile Türk Hava Yolları’nın uçaklarında gösterim hazırlığı yapan Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği’nin, kapalı olduğu için Eski Kaplıca’yı bu belgesele katamayacağı anlaşıyor.
Şehir olarak termal kent kimliğimizi Afyonkarahisar’a kaptırdık diye hayıflanırken, bu son zincirli kapı fotoğrafı içimizi daha da burktu.
Umuyor ve diliyoruz ki, Bursa’nın tarihi ile bütünleşmiş o meşhur kaplıca en kısa sürede yeniden hizmete başlar.
Bu görüntü Bursa’yı üzüyor.
Resmi daireler tek tek gidiyor
Türkiye İstatistik Kurumu daha önceki gün ülkemizin en gelişmiş ve en yoksul il ve ilçelerinin sıralamasını açıkladı.
Bursa’daki Nilüfer ilçemiz gelişmişlik endeksinde Türkiye’de 5. sıraya otururken, en yoksul ilçemizin ise Büyükorhan olduğu bildirildi.
Peki, Bursa’da niye bazı ilçelerimiz Türkiye’deki 900 küsur kaza arasında sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyinde çok gerilerde?
Bunu tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok. Kapatılan her devlet kuruluşu, terk edilen o yerleşimleri daha da ıssızlaştırıyor. Hele buralara bir de sürgün personelin istihdam yeri olarak baktığınızda, yatırımların önünü tıkadığınızda tabii ki, yoksullukta başı çekilir.
Bunun çok örneğini yaşadık.
Dava dosyası az diye, yani yasa ve yönetmeliklere uyuyorsunuz diye Bursa’nın güneyindeki kimi ilçelerin önce adliyelerini ellerinden aldılar. Şimdi de Mal Müdürlüğü olarak bilinen resmi daireleri ellerinden alınıyor. Sonra buralardaki cezaevleri kapatıldı. İlçedeki mükellef sayısı 1000’in altına düştüğü için, Büyükorhan’dan sonra Harmancık ilçesinin Mal Müdürlüğü’nün, yani eski adıyla defterdarlık biriminin de kapatılacağını öğrendik.
Buralar, eskiden olduğu gibi bir başka ilçeye veya ile bağlanacak.
Harmancık’taki mükellefe vergi ödemesi ve işyeri işlemleri için belki de adliyede olduğu gibi Tavşanlı ya da Orhaneli’ye gitmek zorunda kalacak.
Hangi aklı evveller, bununla tasarruf edileceğini düşünüyorlarsa, önce kendi altlarındaki koltuklara, yaşadıkları devlet konutlarına, makam araçlarına, oturdukları hizmet binalarına baksınlar.
Tasarrufa önce kendilerinden başlasınlar.
Mal müdürlüklerini, adliyeleri kapatarak tasarruf edilmez.
Kaldı ki, Harmancık’ın kapalı adliyesini yeniden açılmasının gündemde olduğu bir dönemde, Mal Müdürlüğü’nün kapatmak siyasi bir harakiridir.
31 Mart’ta ilçe belediyesini kaybeden iktidar partisi, galiba buralarda genel seçimde de kökten silinmek istiyor.
Kaymakamlar geçici kısa süreliğine görevlendirilmiş
Dün bu sütunlardan gelişmişlik sıralamasında Bursa’nın güneyindeki ilçelerin başı çektiğini ve ilimizin en fakir ilçesinin Büyükorhan olduğunu aktarırken, Keles’e yapılan yeni kaymakam vekili atamasına da dikkat çekmiştik.
Buraların kısa süreliğine atanan kamu görevlileri yüzünden geri kaldığını düşünürken, aslında atanan isimlere değil, sisteme eleştiride bulunmuştuk.
O eleştirilerimize Keles’e görevlendirilen yeni Kaymakam Vekili Çiğdem Dede çok alınmış ve üzülmüş.
Kaymakam hanımın üzülmesine gerek yok. Bizimkisi Türk idari sistemindeki çarpıklığa yapılmış bir eleştiri.
Buna üzülmesi gerekenler başkaları.
Onların da çok umurlarında olduğunu sanmıyoruz.
Bu arada Harmancık’a da dün yeni kadın bir kaymakam vekili daha atanmış. Her iki ilçemizde kadrolu atama henüz yapılmadığı ve boş bulunduğu için, Bursa Valiliği’nin temsilde eksiklik olmaması adına kısa süreli geçici görevlendirme yaptığını öğrendik.
Bunu da okurlarımıza paylaşmış olalım.