Zaman su misali akıp geçiyor. Bundan üç yıl önce 31 Mart 2019’da, Bursa’nın Büyükşehir ile birlikte 17 ilçe belediyesinde başkanların göreve seçildikleri yeni bir dönem başlamıştı.
Göreve devam edenler vardı ama değişimle ilk kez işbaşına gelen ilçe belediye başkanlarının da 3 yılı geride kaldı.
Onlar ve görevi ikinci üçüncü dönemdir sürdürenler için şimdi şöyle geriye dönüp bakma vakti.
Çünkü; artık yeni bir yerel seçim süreci ile 2024’ün telaşı da başladı.
İki yıl dediğiniz de hızla akıp geçecektir.
Görevdeki tüm belediye başkanlarının artık seçim vaatlerine, seçim beyannamelerine yeniden bir göz atma zamanı.
Elbette pandemi ve ekonomik krizler yaşandı. Fakat bütün bunlar bahane olamaz.
Vaatlerin ne kadarı hayata geçirildi ne kadarı hangi gerekçelerle sarktı, başlanamadı ya da vazgeçildi. Bu iki yıl zarfında, yapılamayanları hayata geçirebilirler. Ancak tekrar görev isteyenler açısından yeni döneme hazırlıkları da söz konusu.
Yeni vaatler, yeni projeler de hazırlamak gerek.
Geçen üç yıllık süre ve gerçekleşen icraatlar yeni dönem hayali kuranlar için de belirleyici olacak.
Elbette siyasi partilerimiz de belediye başkanlarının seçim beyannamelerini ve performanslarını masaya yatıracaklardır.
Belediye başkanlarının kalan iki yılı verimli kullanmaları, eksiklerini tamamlamaları ve varsa yeni dönem düşünceleri, buna göre planlamalarını yapmaları için de süre kısa sayılmaz.
Ancak en önemlisi, halk nezdindeki karşılıkları olacaktır.
Belediye başkanlarının partileri önce buna bakacak, yeni dönem için halktaki karşılıkları ve kamuoyu anketlerini değerlendirecektir.
2024’te koltuğu bırakmak istemeyenler için bize göre de en önemli kriter budur.
Başkanlarımızın zamanı verimli kullanıp, kalan son 24 ayı iyi değerlendirmeleri gerekiyor.
Yolu yeraltına indirip semtleri buluşturmak
Önceki gün Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın dönemine damga vuracak projesi Osmangazi Meydanı’nda dolaşırken konuşuldu. Demiryolualtı ile şehrin tarihi dokusunun bulunduğu semtlere kesintisiz ulaşmanın yolu Merinos’taki Ankara-İzmir yolunu yeraltına indirmekten geçiyor.
Böyle bir projenin gerçekleşmesi öteden beri hep isteniyor. Bunu ancak Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirebilir. Yetki onda.
MHP’nin önceki dönem Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Cemil Aydın dün elektronik postamıza gönderdiği iletiyle, meydan projesine ilişkin makalemiz üzerine ‘Şimdi sıra Büyükşehir’de’ diyerek çağrısını yinelemiş.
Aydın, “Gelinen noktada yapılan meydan sayesinde ortaya çıkan işlevin bütünlük kazanması adına meydan ile Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi arasındaki doğu-batı trafik aksı Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yeraltına alınmalı ve de gerekli finansman ve proje çalışmalarına başlanmalıdır” diyor.
Aydın ayrıca, projenin gecikmesi ve gelecek yıllara ötelenmesinin şehir adına vakit kaybı olacağını da hatırlatıyor.
Barışın kilidi Türkiye’de mi?
Rusya-Ukranya krizi patlak verdiğinden bu yana Türkiye’nin tarafları uzlaştırma, barıştırma çabalarını artık bütün dünya takdir ediyor.
Gerek savaş öncesi gerekse savaş sonrası barışçıl tutumu nedeniyle her iki ülkenin de güvenini kazanan Türkiye’nin yürüttüğü uluslararası diplomasi galiba meyve verecek gibi.
Önceki gün Rusya ve Ukrayna müzakerecilerinin İstanbul’daki buluşmaları gösterdi ki, hem Türkiye hem de Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan güvenilir bir lider olarak kabul görüyor.
İki ülkenin temsilcilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ayakta karşılayıp, alkışlamaları bunun en net göstergesi.
Eğer, bir gün Rusya ve Ukrayna barış antlaşması imzalayacaklarsa, hiç şüphe yok ki, buna en çok katkı veren ve zemin hazırlayan ülke Türkiye olacaktır.
İstanbul görüşmelerinde en somut ilerlemenin sağlanmış olması ve liderler zirvesine de bu buluşmanın zemin hazırladığı konuşuluyor.
Türkiye savaşan tarafları masa etrafında buluşturmayı başardığına göre, barışın gelmesi için bundan sonra daha çok rol üstlenecektir.
Çatışan tarafların ülkemize güvenli bakış açışları, yürütülen dış politikanın da bir başarısıdır. Ukrayna’nın ısrarla ülkemizi garantör ülkeler arasına katmak istemesi buna örnektir.
Türkiye o barışı başarabilirse, dünyaya ve insanlığa da büyük iyilik yapmış olacak.
Savaşın da etkisiyle hemen her ülkede artan hayat pahalılığı ve geçim şartları ağırlaşmıştır.
Barış, ülkelerine ekonomisine ve halklarına da iyi gelecektir.