Haftasonu Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı‘nın 63. Uluslararası Bursa Festivali‘nin programı açıklandı.
Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu‘ndaki toplantıyı izledik. Vakfın yeni yönetimi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey bu yıl festivali farklı bir konseptle duyurdu. Program bizzat festivalin ana etkinlik merkezi olan Açık Hava Tiyatrosu sahnesinde gerçekleşti.
Festivalin zengin içeriğine ilişkin haberleri gazetelerden ve haber sitelerinden okumuşsunuzdur. Bunlar girmeye gerek duymuyoruz.
Yönetim değişikliğinin sanatçı seçimine dönük program yansımalarını normal buluyoruz. Her yiğidin bir yoğurt yiyiş biçimi ve ideolojisi var.
Bizim dikkat çekmek isteğimiz konu sponsor katkısıdır. Başkan Bozbey Bursa Festivali’nin ülkemizin en uzun ve sürekli kültür sanat etkinliklerinden biri olduğuna dikkat çekti. Dünyada ve Avrupa’da bu tür kültür sanat etkinliklerinin tüm giderlerinin firmalarca karşılandığını aktardı. Bu yıl ve önceki yıllarda festivale destek olan sponsorlar teşekkür etti. Bursa‘daki diğer kurum ve kuruluşlardan da festivale destek olmalarını beklediklerini vurguladı.
Genel Sekreter Soysal da sponsorluk için Başkan Bozbey’in hiç bir kuruluşu aramadığını, yönetimin çabalarının olduğunu aktardı. Soysal, ayrıca kültür sanatta yıllardır Nilüfer‘de uyguladıkları modeli Büyükşehir’de de hayata geçirdiklerine değindi.
Bu yıl çeşitlense de kentimizden yıllardır yüklü kazanç sağlayan firmaların şehrin ve ülkenin bu en büyük köklü festivaline halen omuz vermediklerini görmek üzücü.
Bozbey’in bu çağrısıyla artık onlar da taşın altına ellerini sokmalı.
Toplantıda bir şeye daha vurgu yapıldı.
Her yıl olduğu gibi yine ilçelerde de etkinlikler var ama müzeler bu yıl işin içine daha çok katılmış, Panaroma 1326, Zindankapı, Akçalar Aktopraklık, İznik Antik Tiyatrosu gibi müze mekânlar da festival programları için kullanılacak. Müzelerin öne çıkarılması doğru yaklaşım.
Bir de 1962‘den bu yana festivali ve 1987‘de başlatılan Halk Dansları Yarışması‘na emek verenler unutulmadı. Başkan Bozbey bir kısmının adına anarak teşekkür etti, geçmişe vefa gösterdi.
Toplantının sonunda da tüm Bursalıları bir ay sürecek bu kültür sanat coşkusunu birlikte yaşamaya davet etti.
Festival ve halk dansları gösterileri ile şehrimiz bir ay boyunca rengarenk görünüme bürünecek.
Tadını çıkarmak gerek.
İlçenin başarılı öğrencilerini birer plaketle ödüllendirdiler
Okullar kapandı. Üniversitelerin büyük bölümünde de finaller tamamlanıyor. Onlar da bu hafta tatile çıkacak. Öğrencilerin en büyük hedefi olan yükseköğretim kurumlarına giriş sınavları da dün tamamlandı.
Şimdi büyük tatil başladı. Öğrenciler artık dinlenecek.
Başarılı olanların yüzleri gülüyor. Bursa‘nın eğitim yönümden dezavantajlı ilçelerinden Harmancık‘ta başarılı olup derece yapan ortaöğretim öğrencileri ilçe derneğince plaketle ödüllendirildiler.
Harmancık İlçesi Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Kültür ve Turizm Derneği, ilçedeki okullarda başarılarıyla öne çıkan öğrencileri plaket ve hediyelerle ödüllendirmişler.
Başarıyı teşvik amacıyla Şehit Emre Sevinç Mesleki Teknik Anadolu Lisesi‘nde yapılan törene Kaymakam, Belediye Başkanı, İlçe Milli Eğitim Müdürü ile dernek ve okul yöneticileri katılmışlar. Etkinliğe ilçenin Bursa’da öne çıkan kimi esnaf ve iş insanları da sponsor olmuşlar.
Başarıyı teşvik yeni başarıları da beraberinde getirir. Şimdi o çocuklara üniversite yaşamlarında da burs desteği sağlanmalı.
İstanbul yapıyor Bursa’da yapmalı
Sosyal medyada gözümüze ilişti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Hamidiye Su şirketinin şehrin her yerinden damacana su siparişi aldığını görüyoruz.
Bursa‘da Büyükşehir Belediyesi iştiraki bir ara önceki dönem damacana suyu evlere kadar götürüyordu.
O fazla yürümedi, dağıtım ağları ve aracı firmalarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle kaldırıldı.
Yeni yönetimin de 15 aydır damacana suyu Bursa‘nın her yerine ulaştırma konusunda bir girişimi olmadı.
İstanbul gibi dünyanın en büyük metropollerinden birinde şehrin her noktasından damacana su siparişi alınabiliyorsa suyun merkezi Bursa‘da bu iş niye başarılamıyor?
Eskiden yöneticiler Bursa‘da suyun musluktan içilmesiyle övünürlerdi.
Şu an kentin geneline ağırlıklı olarak kuyu suları veriliyor. Onların içim kalitesini de anlatmaya gerek yok. Dolayısıyla Bursa Su hızla bu işe girmeli. Damacana ağını genişletmeli. Daha evvel Bursa Su abonelerine, ellerinde boş damacanaları olanlara da öncelik tanınmalı.
Trafik karmaşasının en fazla olduğu İstanbul‘da dağıtım yapılabiliyorsa, Bursa‘da niye olmasın?