Devlet büyük bir insanlık düşmanıyla, enflasyonla mücadele ediyor. Enflasyon canavarı ülkenin kaynaklarını yiyip tüketiyor. Paramız her geçen gün pul olup, eriyor. Gıda enflasyonu almış başını gitmiş. Üç harfliler ise raftaki etiketleri değiştirmekte çok mahirler. Ekonomi yönetimi enflasyonu düşürebilmek için çabalıyor.
Devlet bu illetle mücadele ederken, Bursa’da, Kestel ilçemize bağlı Dudaklı Mahallesi’nde üreticinin yaşadıkları ise çok düşündürücü.
Dertli mi dertliler.
Üreticilerin, Gölbaşı Göleti’nin koruma havzasına diktikleri marul, ıspanak, fasülye, maydanoz ve dereotu gibi ürünler Jandarma gözetiminde iş makinaları ile DSİ ekipleri tarafından tahrip edilmiş.
DSİ, Gölbaşı göletinin rezervuar alanlarını, sonbaharda su kotunun düştüğü dönemlerde kooperatif üyelerince ekilip dikilmesi için 2009’da kiralamış. Kimi köylüler de burada o tarihten bu yana üretim yapıyorlar. Ancak, tahsisi tek taraflı feshetme yetkisi olan DSİ, 5 Mayıs’a kadar üreticilere süre tanıyıp, ürününü almayanların arazilerine iş makinalarını sokmuş.
Dudaklılı çiftçilerden Esen ve Başak çok üzgündüler.
Kestel Kaymakamı’nın, kendilerini, ‘yasadışı üretim’ yapmakla suçlamasına çok içerlemişler.
“Biz terörist değiliz. Marul, maydanoz, dere otu, ıspanak yasadışı ürün değildir, bilakis, halkın yediği üründür. Biz uyuşturucu ekmiyoruz” dediler.
Kaymakam Bey’in, bundan devlete ait alanlarda izinsiz üretimi kastettiğini düşünüyoruz ama üreticilerimiz yine de buna çok alınmışlar.
Bunlar üreticilerin iddiası.
Devlet, elbette gölet havzalarını ve kendi mülklerini koruyup kollayacak ama, onun temsilcileri vatandaşının yetişmiş ürününü almasına bile müsaade etmeyecek kadar da acımasız olmamalı.
Devletin jandarmasının bile ürünlerin tahrip edilmesine gözyaşı döktüğü bir ortamda, bunların toplanmasına müsade edilmeyerek iş makinalarının ekili alanlara sürülmesini doğru bulmayanlardanız.
Bari, çiftçinin alın teri ve emeğiyle, masraf ederek yetiştirdiği ürünlerini sezonda toplamalarına müsade etseydiniz Kaymakam Bey.
Elinizde bugün yarın, gölün dolup taşacağına, afet meydana geleceğine dair meteorolojik bir veri mi vardı?
Sonra, hepimiz pazarda bir adet marul niye 30-40 lira diye ağlarız.
Aydın’dan adaylara dayanışma tavsiyesi
11 Mayıs’ta, yani önümüzdeki pazar günü Bursa’nın en büyük STK’larından biri olan DAĞDER’in 21. Olağan Kongresi var.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki kongrede 8 aday birden yarışacak.
Kongre öncesi, kendisi de bu derneğin uzun yıllar başkanlığını yapmış isim olan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın adaylarla dün OKİ’nin Sümbüllü Bahçe Tesisleri’nde bir araya geldi, kendileriyle sohpet etti. Adaylara Dağ’ın şanına ve büyüklüğüne yaraşır, demokratik bir kongre olması temennisinde bulundu.
“Her biri yöremizin ayrı değeri” dediği adaylara başarı dileyen Aydın, genel kurul sürecinin de bölge insanının birlik ve dayanışmasını pekiştiren bir atmosferde geçmesini diledi.
İpi hangisi göğüsleyecek?
STK tarihinde belki de bir ilk olacak. Bursa’nın STK’ları içinde 8 adaylı bir kongre şimdiye dek yaşandı mı, biz hatırlamıyoruz.
Çok adaylı yarışın DAĞDER’e yansıması ne olur?
Bunu da ilk kez göreceğiz.
20 binin üzerindeki üye sayısıyla, aidatını ödeyen 7 bin civarında ismin oy kullanma hakkı bulunan DAĞDER kongresinde artık heyecan dorukta. 3 gün sonra üyeler sandığa gidecek. Seçimi çok üye yapan adaylar mı yoksa proje ve ekibiyle üyeyi etkileyen isimler mi kazanacak?
Kongre bitiminde göreceğiz.
Mevcut Genel Başkan İsmail Aydoğdu ile birlikte Yaşar Türk, Fazlı Seyis, Derya Başak, Erdal Kadir, Reşat Karış, İsmail Demir ve Ömer Faruk Demir DAĞDER’in genel başkanı olabilmek için pazar günü üyenin karşısına çıkacaklar.