Olay Gazetesi Bursa

Rıhtım Pastanesi

Çalıştığım Çağdil Dil merkezindeki uzun ders aralıklarında kendimi hemen alt kattaki Rıhtım Pastanesi’ne atar, orada kitaplarımı okur, ders saatim gelince tekrar üst kattaki sınıfıma dönerdim. Tabii bir yere sık sık gidince mekanın fiziki yapısı kadar insanları, çalışanları da tanımaya başlarsınız. 1999 ilkbaharında otuzların ortasına yakın, uzun boylu, kilolu, saçları seyrelmiş, esmer kişi dikkatimi ilk çeken […]

Çalıştığım Çağdil Dil merkezindeki uzun ders aralıklarında kendimi hemen alt kattaki Rıhtım Pastanesi’ne atar, orada kitaplarımı okur, ders saatim gelince tekrar üst kattaki sınıfıma dönerdim. Tabii bir yere sık sık gidince mekanın fiziki yapısı kadar insanları, çalışanları da tanımaya başlarsınız. 1999 ilkbaharında otuzların ortasına yakın, uzun boylu, kilolu, saçları seyrelmiş, esmer kişi dikkatimi ilk çeken oldu. Bu, pastaneyi işleten patron Ömür Genç’ti. On beş basamaklı bir merdivenle çıkılan odası üst kattaydı. Bazen o merdivenden koşarcasına indiğini görürdüm. O kilolu haliyle o denli hızlı bir şekilde merdivenlerden inmesi beni hep şaşırtırdı. “Ayağı takılıp düşse çok kötü olur!” diye düşünmekten kendimi alamazdım. Beni ilk şaşırtan özelliği bu oldu. Sonra onun seyrek de olsa birine yüksek sesle kızdığını, kızılan kişinin tepki göstermeden onu dinlediğini gözlemlerdim. Kızmanın bitmesiyle onun sanki hiç sinirlenmemiş gibi başka biriyle konuşmaya başlaması, işine dönmesi bir olurdu. “Nasıl bu kadar hızlı bir geçiş yapabiliyor?” sorusu da merdiveni koşarcasına inmesi kadar beni şaşırtırdı…

​Onunla ilk konuşmaya başlamamız üç ay sonra oldu. Ömür Genç az konuşan, soğuk görünümlü biriydi. Oradayken onunla selamlaşma dışında bir konuşmamız olmadı. İki binli yıllar başladığında Fatih Sultan Mehmet Bulvarı Bursa’nın yeni gözde yeri olmaya başlamış, en güzel kafeler, pastaneler, lokantalar orada açılmaya başlamıştı. Eksen kayması gibi bir durum ortaya çıkmış, Altıparmak’taki pastane eski müşteri potansiyelini kaybedince orayı kapatıp Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda bir yere geçme düşüncesi 2005 olmadan gerçekleşmişti. Uludağ Üniversite Hastanesi’nde daha önceden bir şubeleri vardı, on yıl sonra da Özlüce’de üçüncü şubelerini açtılar…

​Benim onunla samimiyetim esas olarak Fatih Sultan Mehmet’teki pastanede ilerledi. Pastaneciliğin babadan kalma bir iş olduğunu, bu işi iki kuzeni (Ali Genç, Ümit Genç) ve kız kardeşiyle (Özlem Genç) yürüttüklerini anlattı. Çeşitli konularda konuştukça bir matematik kafası yanında sosyal konularda da iyi işleyen bir beyne sahip olduğunu, son derece özlü ve mantıklı konuştuğunu, abartısız objektif değerlendirmeler yaptığını, hiç de göründüğü gibi soğuk biri olmadığını, konuşmalarına mizah ve espri de kattığını farkettim. Daha sonra tanıdığım kız kardeşi de benzer özelliklere sahipti, bu nedenle onlarla sohbet çok zevkliydi. İngilizce yazışmalarda, tercümelerde, İtalya’dan makine getiren kişiye tercümanlıkta onlara yardımcı oldum, bir noktada kendimi bir Rıhtım Pastanesi çalışanı gibi gördüm, daha doğrusu iki kardeş ve diğerleri “Sen de bu ailenin bir ferdisin!” dercesine bana bunu hissettirdiler. Zaten pastanede yirmi beş-otuz yıldır çalışanların sayısının az olmaması çalışanlarda kuvvetli bir “aidiyet duygusu” oluşturmuştu. Ömür Genç ve ekibi hep daha iyi olmanın, daha kaliteli pasta çeşitlerini vitrine koymanın arayışı içindeydi. Bunu başarmak için yurt dışı fuarlara gitmeye başladılar. Başta İtalya, İngiltere, Almanya olmak üzere başka bir iki yere de defalarca gittiler, yarışmalara katıldılar. Bu fuarlara Ömür Genç, kuzeni Ali Genç, kız kardeşi Özlem Genç ve pasta şefi Metin Taşcı birlikte giderlerdi. Döndüklerinde izlenimlerini ilgiyle dinlerdim. Kuzeni Ali Genç “nevi şahsına münhasır” (kendine özgü tutum ve davranışı olan) kişilerden biridir ve gittikleri yerlerde onun yaptıklarıyla ilgili şeyleri dinlemek çok eğlenceli olurdu. Pastanenin Metin Taşcı adlı pasta şefi 2016’da İstanbul gastronomi festivalinde altın madalya ve salon birinciliği, 2017’de İngiltere Birmingham’da altın madalya, 2018’de Lüksemburg’da dünya olimpiyatları altın madalya ve 100 tam puanla salon birinciliği kazandı, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Milli Takım şefi oldu. “Bu fuarlara Bursa’dan başka pastaneler de katılıyor mu?” diye belki on defa sordum, hiçbirine “Evet” yanıtı alamadım…

​Ülkenin Ömür Genç ve ekibi gibi liyakatli insanlara ihtiyacı var…