Olay Gazetesi Bursa

‘Ucuz ölümler ülkesi’

Gün geçmiyor ki bir ölüm haberiyle daha sarsılmayalım… Henüz dünkü acının yankısı dinmemişken bugün bir başka trajedi düşüyor ülkenin üzerine. Bir işçinin, bir annenin, bir çocuğun hayatı daha toprağa karışıyor. Bu ülkede ölümler artık kader gibi anlatılıyor, oysa kader değil; bitmeyen ihmalin, denetimsizliğin ve umursamazlığın acı sonucu. Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bir parfüm deposunda çıkan yangın, […]

Gün geçmiyor ki bir ölüm haberiyle daha sarsılmayalım…

Henüz dünkü acının yankısı dinmemişken bugün bir başka trajedi düşüyor ülkenin üzerine. Bir işçinin, bir annenin, bir çocuğun hayatı daha toprağa karışıyor. Bu ülkede ölümler artık kader gibi anlatılıyor, oysa kader değil; bitmeyen ihmalin, denetimsizliğin ve umursamazlığın acı sonucu.

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bir parfüm deposunda çıkan yangın, içimizi biraz daha dağladı.
Yaşları 16-17 olan 3 çocuk… Henüz hayatın başında, okul sıralarında olması gereken gençler. Onlarla birlikte toplam 7 kadın işçi, o alevlerin içinde yaşamını yitirdi. Bu olay, ülkemizde işçi sağlığı, iş güvenliği ve çocuk işçiliği konusunda süregelen ihmallerin artık dayanılmaz bir noktaya geldiğini bir kez daha, en acı biçimde gösterdi.

Yetkililer yine alışılmış cümlelerini kurdu:
“Hesabını soracağız.”
“Sorumlular en ağır cezayı alacak.”

Bu sözler, her trajediden sonra ezberden okunan cümleler gibi… Olayı geçiştirmenin, vicdanları geçici olarak yatıştırmanın kolay yolu. Ama gerçek değişmiyor: Önlemler alınmadığı için 7 can sonsuza dek aramızdan ayrıldı.

Ve daha bu olayın şoku atlatılamamışken…
Gurbetçi bir aile zehirlendi. Anne ve çocukları yaşamını yitirdi, baba entübe edilmişti, en son olarak babanında vefat haberi ulaştı. Bir aile yok oldu. Bu ölümün de bir açıklaması var mı? Bir ihmali, bir sorumlusu yok mu?

Bu ölümler bu kadar ucuz ve bu kadar “basit” olmamalı.
Bu ülkede insanlar şansa yaşıyor; tesadüfen hayatta kalıyoruz. Bir yangında, bir gıda zehirlenmesinde, bir iş kazasında hayatın bitebildiği bir düzeni normale dönüştürdük.

İhmal öldürür. Denetimsizlik öldürür. Göz yumulan her eksik, bir cana mal olur.

Ucuz ölümler ülkesi olmaktan çıkmak istiyorsak;
yasa çıkarmakla, açıklama yapmakla değil, gerçekten insanı koruyan ve önceleyen bir sistem kurmakla mümkün.
İnsan hayatının maliyet değil, en büyük değer olduğunu anlayabildiğimiz gün, bu ülke değişmeye başlayacak.

Ama o güne kadar…
Her trajedi, hepimize şu soruyu yeniden sorduracak:
“Bir sonraki kim?”