Olay Gazetesi Bursa

Doların yükselmesi

Kur fiyatlarının yükselmesiyle birlikte dolarla yatıp kalkmaya başladık. Ekonomistlerin her birisi meşhur olmaya başladı. Ekonomist değilim ama bazen olaya uzaktan bakanların da söyleyecek sözleri olabilir. Bu yazıda dolara farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Doların yükselmesi son 20 yılda milletimizin alışkın olmadığı bir durum olduğu için şok etkisi yarattı. Hatta öyle bir etki yarattı ki yıllarca […]

Kur fiyatlarının yükselmesiyle birlikte dolarla yatıp kalkmaya başladık. Ekonomistlerin her birisi meşhur olmaya başladı. Ekonomist değilim ama bazen olaya uzaktan bakanların da söyleyecek sözleri olabilir. Bu yazıda dolara farklı bir açıdan bakmak istiyorum.

Doların yükselmesi son 20 yılda milletimizin alışkın olmadığı bir durum olduğu için şok etkisi yarattı. Hatta öyle bir etki yarattı ki yıllarca herkesin hayalini süslemiş olan Türk Dünyasının liderleri Türkiye öncülüğünde bir araya geliyor ve ileride büyük bir teşkilat olabilecek oluşumun temelleri atılıyor ama kimse bu konu hakkında konuşmak istemiyor. Çünkü dolardaki yükselme devam ediyor.

Türk Lirası dünyada en çok değer kaybeden para birimi oldu. Bu değer kaybını sadece yönetim sıkıntısı olarak görmek oldukça hatalı olacaktır. Türkiye 179 ülkenin hepsinden daha mı kötü yönetiliyor? Yoksa bu değer kaybı ile masa başında Türkiye’ye dur mu denmek isteniyor? Eğer bu kadar kötü yönetim varsa Libya’da Fransa’ya karşı galip gelmek mümkün olur muydu?

İnsanların gayeleri para kazanmak olunca geri kalan her şey bir anda önemsiz olabiliyor. 1960’lardan 2000’li yıllara kadar doların seyrini incelediğiniz zaman her yıl doların %60 oranında arttığını göreceksiniz. Bu da demek oluyor ki eğer son 20 yılda dolar aynı oranda yükselmiş olsaydı 2000’li yılların başında 1 lira olan dolar bugün 11800 lira olacaktı.

Türkiye’de eskiden doların akıl almaz artması sonucu en küçük para birimimiz bir milyon olmuştu. Türk Lirası’ndan altı sıfır atılmak zorunda kalınmıştı.

Dolar ile hesap yapmayı doğru bulmuyorum ama maaşını, alacağı ürünü dolar ile hesap yapmaya başlayan insanlar olduğu için bu hesabı dolar ile yapacağım. 2000’li yılların başında bir öğretmenin maaşı 280 dolar iken bugün askeri ücretli bir çalışanın maaşı 280 dolar civarında.

Dolar kuru yüzünden acımasız eleştirilerde bulunan insanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iyi dönemleriyle kötü dönemlerini kıyaslıyor. Ama kimse eski Türkiye ile bugünü kıyaslamıyor. Zira kıyaslayacak olsalar şu anda zehir zemberek sözlerle eleştirdikleri dönemin eski dönemlerden çok daha iyi olduğunu görmüş olacaklar.

Türkiye’de doların artması ile alım gücü düştü. İnsanlar eskisi gibi ev, araba alamıyor. Türk Lirası değer kaybettiği için bizden ürün almak ise kolaylaşmış oldu. Bu vesileyle ihracatımız arttı. Biz ürün alırken zorlanıyoruz ama bizden ürün almak kolaylaştı.

Çin Halk Cumhuriyeti yıllarca bilerek para biriminin değerini düşürdü ve tüm dünyaya ürün satmış oldu. Böylelikle dünyanın en güçlü ikinci devleti oldu. Birkaç yıl sonra Amerika’yı geçerek en güçlü ekonomi olacak. Düşük dolar kurunun da avantajları var benim için önemli olan ekonomik büyüme ya da küçülme değil insanımızın bu duruma olan tepkisel yaklaşımı.

Ben ülkemi çok seviyorum ama ülkede büyük bir şımarıklık olduğunu düşünüyorum. Parayı bulan erkekler eş değiştiriyor, görgüsüzlük artmış, ahlaki değerler zayıflamış, komşusunun aç olup olmadığını umursamayan insanlar türemiş dört bir taraftan. Tek amacı gezmek ve başkasına hava atmak olan birtakım gençler sosyal medyada söz sahibi olmuş.

Biz İslam dininin lider milletiyiz. Haçlı seferlerine yıllarca göğüs germiş bir milletiz. Osmanlı zamanında İslam coğrafyasına tek bir sömürge ülkesi girememiş ve insanlar kardeşçe yaşama hakkına sahip olmuştu. Ama günümüz Türkiye’sinde savunma sanayi ve ekonomi olarak hâlâ İslam dünyasının lideri olabilir ama ahlaken bu misyonunu devam ettirecek durumda değil.

Koronavirüs salgını, orman yangınları, depremler ve sel felaketleri derken şimdi de ekonomik olarak sıkıntı yaşamaya başlamak bizi düşünmeye zorlamalı ve lüks, şatafat, şöhret ve hava atmak gibi anlamsız duygulardan uzaklaştırmalı.

Osmanlı devleti fetret devrine girdikten 40 sene sonra İstanbul’u fethetti ve dünyanın en güçlü devleti oldu. Hiç şüphem yok Türkiye Cumhuriyeti de dünyanın en güçlü devleti olacak. Ama insanımızın bozulmuş ahlak yapısıyla en güçlü devlet olmasını istemiyorum.