Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni cumhurbaşkanlığı kabinesini açıkladı. 2 isim hariç tüm kabinede revizyona gidildi.
Görev değişikliklerinin olmasının ana nedeni başarısızlık değil. Zira oldukça başarılı olan birçok bakan görevlerini başka isimlere bıraktı. Süleyman Soylu, Murat Kurum, Hulusi Akar, Mustafa Varank gibi önemli ve tabanda karşılığı olan isimler milletvekili olarak hizmet etmeye devam edecek. Bu isimlere başarısız demek haksızlık olacaktır.
Buradaki görev değişiminin en önemli nedeni değişim ve yenilenme ihtiyacı.
Yeni bakan listesi daha çok teknik gücü yüksek isimlerden oluşuyor. Siyasi yönü geri planda olup alanında başarı göstermiş isimler iş başına geldi.
Hakan Fidan’ın dış işleri bakanı olması ve Mehmet Şimşek’in ekonomi ve maliye bakanı olması ise en çarpıcı değişiklik olarak algılanabilir.
Mehmet Şimşek muhalefet seçmeninde de dünya piyasalarında da karşılığı olan bir isim. Bu seçim Ak Parti’nin en çok oy kaybettiği alan ekonomi olduğu için ekonomi bakanının kim olacağı merak konusuydu. Yeni dönemle birlikte ekonomide farklı bir politikaya gidilebileceği Mehmet Şimşek’in gelişi ile belli oldu.
Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da ekonomi kökenli olması sonraki dönemde en fazla önem verilen hususun ekonomi olacağını gösteriyor.
Hakan Fidan’ın iş başına gelmesi ise politika değişikliğinden ziyade kan değişimi gibi algılandı. Zira istihbarat, dış işleri bakanlığı, cumhurbaşkanlığı bürokratları dış politikada ortak hareket ediyor.
Cumhurbaşkanlığının en önemli bürokratı olan İbrahim Kalın MİT’in başına, MİT başkanının ise dış işleri bakanlığına geçmesi geçmiş dönemden farklı bir politika izleneceğini göstermiyor.
Demokrasiden ziyade silahların konuştuğu dönemde özellikle 1960 darbesinden sonra genelkurmay başkanlarının cumhurbaşkanı olması gelenek haline gelmeye başlamıştı. Demokrasinin güçlenmesi sonrasında genel kurmay başkanlarının milli savunma bakanı olması yeni bir gelenek olmaya başladı. Hulusi Akar’dan sonra Yaşar Güler de Genelkurmay Başkanlığı görevini bırakıp milli savunma bakanı olarak çalışmaya başladı.
İçişleri Bakanlığı’nda ise Süleyman Soylu’nun görevi bırakacak olması Soylu’nun özgül ağırlığı yüksek ve toplumun geniş kesiminde karşılığı olan birisi olması nedeniyle dikkat çekiyor. Özellikle PKK ile mücadelede Süleyman Soylu’nun ciddi bir emeği var. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden neredeyse ayrılmadı. Ancak Sedat Peker’in videoları ve muhalefetin ağır saldırıları karşısında yıprandı. Hakkında ileri geri birçok söylenti oluştu. Terör örgütleri ile bu kadar sert bir mücadeleye girişmenin bedeli de mutlaka olacaktır. Süleyman Soylu da uzun süredir saldırı altındaydı. Şu anda görevden ayrılması onun için de iyi olacak ve dinlenmeye geçecektir. Yakın zamanda Bekir Bozdağ, Cevdet Yılmaz, Osman Aşkın Bak, Mehmet Şimşek gibi birçok isim bakanlık görevlerine ara verip tekrardan bakan olarak hizmet etmeye devam etti. Süleyman Soylu’nun da belli bir süre sonra tekrar daha aktif bir görev alacağını düşünüyorum.
Bakan yardımcılığından bakanlığa gelen birçok isim oldu. Bakan yardımcıları genel olarak mevcut bakanların politikalarını izlemeye devam edecektir. Mevcut atamalara ve açıklamalara bakınca ekonomi dışında diğer alanlarda farklı bir siyasetin izleneceği beklenmiyor.
Yeni kabinede büyük bir değişim oldu. Bu kadar büyük değişime rağmen toplumdaki karşılığı aynı oranda olmadı. Çünkü mevcut bakanlar siyasi kökenden gelmediği için kamuoyunun yakından tanımadığı isimlerden oluşuyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 5 yıl önce göreve geldiğinde kimse tanımıyordu ancak pandemi döneminde herkesin saygısını topladı. İlerleyen dönemlerde kamuoyu mevcut bakanları tanıma fırsatı yakalayacaktır.
Bir yandan mevcut problemler, bir yandan yaklaşan yerel seçim bir yandan ise Cumhuriyetin 100. Yılı gibi özel bir anlamı olması nedeniyle kabinenin ve liderinin işi zor. Bakalım bu zor süreçte nasıl bir performans gösterecekler.