Olay Gazetesi Bursa

Türkiye ne yapmalı?

Amerika Birleşik Devletleri ambargo davası ile başlattığı süreçte Reza Zerrab vesilesiyle Türkiye’yi köşeye sıkıştırma hamlelerine yenisini ekleyerek İslam alemi için son derece önemli olan Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapan Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını duyurdu. Müslümanların ilk kıblesi, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) miraca yükseldiği yer olması ve Kur’an-ı Kerim’de adının geçmesi gibi nedenlerle manevi değeri […]

Amerika Birleşik Devletleri ambargo davası ile başlattığı süreçte Reza Zerrab vesilesiyle Türkiye’yi köşeye sıkıştırma hamlelerine yenisini ekleyerek İslam alemi için son derece önemli olan Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapan Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını duyurdu.

Müslümanların ilk kıblesi, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) miraca yükseldiği yer olması ve Kur’an-ı Kerim’de adının geçmesi gibi nedenlerle manevi değeri yüksek kılınan bu beldenin Yahudiliğe hizmet edecek olması tabi ki kabul edilemez.

Türkiye her geçen gün köşeye sıkıştırılıyor ve çıkış yolları birer birer kapatılıyor. Saldırılar peş peşe gelirken bizim vereceğimiz cevaplar olayların sonucunu doğrudan etkileyecek. Peki Türkiye ne yapmalı?

Öncelikle Türkiye’nin mütekabiliyet ilkesini her zaman gündemde tutması gerekiyor. Amerika Birleşik Devletleri PKK terör örgütüne yıllarca silah yardımı yaparken, bizi üstü kapalı biçimde teröre destek veren ülke olarak lanse etmesine asla izin veremeyiz. Düşmana karşı onun silahıyla saldırmalıyız.

PYD, DEAŞ ve PKK’nın Amerikan silahlarıyla çatışıyor olması bizim rahatça delillendirebileceğimiz bir konu. Gerek Türk mahkemelerinde gerekse Birleşmiş Milletler çatısı altında Amerika teröre destek veriyor diyerek karşı dava açmak ve onların bize yönelik uygulamak istediği ağır ambargo kararlarına karşı direniş göstermeliyiz. Maç çift kale oynanır. Gol de atarsın gol de yersin. Artık gol atmamız lazım.

İsrail hem Suriye konusunda hiçbir zaman açıklama yapmadı hem de Kudüs’ün başkent olmasını Amerika’ya söylettirdiği için tepkilerin odağında hiçbir zaman olmadı. Ancak tüm bu olaylardan esas kazançlı çıkan İsrail olacak. Müslümanlar basit bir şaşırtmacaya maalesef kanmış durumda. Merkez ülkenin İsrail olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Bizim burada yapmamız gereken ideolojik olarak Müslümanlara Kudüs’ün neden önemli olduğunu, İsrail’in gerçek planlarının Türkiye’yi ne kadar etkileyeceğini anlatmak olmalıdır.

Diğer İslam ülkeleriyle iş birliğine gidilmeye çalışılması, Papa’yla görüşme neticesinde Hristiyanların da buna karşı tepki koymasını sağlayarak mücadelede yalnız olmadığımızı göstermek dış politikada bu zamana kadar yaptığımız en akıllı girişimlerden birisi oldu. Sağduyulu bu yaklaşımlara devam edilmeli.

ABD, Çin ve İngiltere ile giriştiği mücadelede geriye düşmemek ve silah satmak uğruna Ortadoğu’yu ateşe atmaktan kaçınmıyorAncak kurduğu planlar birer birer hezimete uğradığı için daha hırçın biçimde saldırıyor. 40 yıldır yürüttüğü sinsi FETÖ projesi Türkiye üzerinden sekteye uğradığı, PKK’nın bitme noktasına geldiği, Erbil’in tekrardan Türkiye’ye yaklaşmak için adımlar attığı dönemde aklıselimden uzaklaştığını, Türkiye’nin ise daha sağduyulu politika izlediğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Çünkü eskiden tam tersi olurdu.

3. DÜNYA SAVAŞI ÇIKAR MI?

Yaşadığımız tartışmalar 3. Dünya Savaşı’na doğru yol alıyor muyuz sorusunu zihinlere taşıdı. Bunun en açık göstergesi olarak da Amerika dış politikasına yıllar boyu yön veren, hala da son derece aktif olan Henry Kissenger’in açıklamaları örnek veriliyor. Kasım ayı içerisinde açıklama yapan 90 yaşındaki Kissenger ‘’Eğer savaş tamtamlarını duymuyorsanız sağırsınız demektir’’ diye başlayan konuşmasında 3. Dünya Savaşı yolda ve bunun başlangıcı İran olacak diyerek açık hedef gösterdi. Ancak konuşmanın can alıcı yeri ise ‘’İsrail öldürebildiği kadar Arap öldürecek. Umarım her şey yolunda gider ve Ortadoğu’nun yarısı İsrail’in olur. Askerlerimiz kurallara uyacak ve Müslümanlar küle dönüşecek…’’ dedi.

Kudüs kararı da planladıkları savaşa hizmet ediyor olabilir mi?

DÖNERİN YASAKLANMASI

Avrupa’nın birçok yerinde döneri yasaklanmaya çalışıldığı bugünlerde binlerce gurbetçimiz endişeli bekleyişini sürdürüyor. Eğer ki Avrupa’nın ağız tadını değiştirmeye başlayan, Türkiye’nin ithal ettiği en büyük yiyeceği dönere karşı yaptırım uygulanmaya başlanırsa Avrupa merkezli yiyecek firmalarına aynı kararları onlara karşı uygulamaktan kaçınmayalım.