Olay Gazetesi Bursa

AK Partili Tunçak’ın yaşamını kurtaran 11 yıl önceki karar

Covid-19’a yakalanan AK Parti Genel Merkez Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Mehmet Tunçak’ı geçmiş olsun için telefonla aradığımda, ibret verici şeyler söyledi. Hastalığı atlatmak üzere olan Tunçak’ı hastaneye kaldırmamışlar. Ancak ilk birkaç gün evde epey acı çekmiş. Bir sorun, acaba Tunçak’ı neden hastaneye kaldırmamışlar? Sigara içmiyor da ondan. Daha doğrusu 11 yıl önce bu […]

Covid-19’a yakalanan AK Parti Genel Merkez Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Mehmet Tunçak’ı geçmiş olsun için telefonla aradığımda, ibret verici şeyler söyledi.

Hastalığı atlatmak üzere olan Tunçak’ı hastaneye kaldırmamışlar.

Ancak ilk birkaç gün evde epey acı çekmiş.

Bir sorun, acaba Tunçak’ı neden hastaneye kaldırmamışlar?

Sigara içmiyor da ondan.

Daha doğrusu 11 yıl önce bu mereti bıraktığı için virüs belasını evde atlatıyormuş.

Doktorlar, akciğer tutulmasına uğrayan Tunçak’ın satürasyon değerlerini ölçmüşler.

Satürasyon değeri yüksek çıkınca da evde tedaviyi uygun bulmuşlar.

Nedir bu satürasyon?

Vücuttaki oksijen doygunluğunu ifade ediyor satürasyon.

Sigara içenlerin akciğerleri temiz olmadığı için vücutları yeteri kadar oksijen üretemiyor ve solunum sorunu yaşıyorlar.

Bir de solunum sisteminin düşmanı olan Covid-19 virüsü bulaşmışsa vücutlarına, ya ölüyor, ya da hastalığı ağır geçiriyorlar.

İşte Tunçak’ın da, sigara içmediği için satürasyon değeri 98 çıkmış ve hastalığı orta derecede atlatmış.

Yani virüse yakalanmış olsa da sigara içmediği için kanındaki oksijen değeri 98 çıkmış ve hayata tutunmuş.

Doktorları Tunçak’a,Eğer sigara içseydiniz, yüksek ihtimalle sizi hastaneye kaldıracaktık” demişler.

Tunçak, sigara içenlere şu mesajı vermemi rica etti:

Sigara ile ölüm arasında yaşam çizgisi var. İyi ki 11 yıl önce sigarayı bırakmışım. Yoksa en iyi ihtimalle hastaneye kaldırılacaktım. En kötü senaryo ise yaşamımı kaybetmek olacaktı. Sigara içenlerin, vakit kaybetmeden bırakmalarını öneririm.”

 

Sigarayı nasıl bırakabilirsiniz?

Sigara alışkanlığının acilen terk edilmesinin önemi, ilk yazımda sanırım anlaşılmıştır.

Virüsün kol gezdiği şu günlerde, sigara içmeye devam etmenin ölüme davetiye çıkarmaktan farkı var mı?

Ancak bağımlılık gücü çok yüksek olan bu zehiri bırakmak o kadar kolay değil.

Peki ne yapmalı?

Sigara bırakma polikliniklerini öneririm.

Yapmanız gereken 171’i arayıp, size en yakın sigara bırakma polikliğinden randevu almak.

İsterseniz Uludağ Üniversitesi’nin geçen haftalarda açtığı Prof. Dr. Nihat Özyardımcı Sigara Bırakma Polikliniği’nden de faydalanabilirsiniz.

Daha sonra, doktorun yüksek ihtimalle reçetenize yazacağı ilacı alacaksınız.

Bir süre sonra ilaçla birlikte sigara içmeniz zaten mümkün olmayacak.

İşte bu ölümcül alışkanlığa veda etmeniz bu kadar basit.

Üstelik özel hastanelerin sigara bırakma bölümlerine gidip, para vermenize de gerek yok.

Devlet, tedaviden ve eczanelerde kutusu 400 liraya satılan ilaca kadar sizden tek kuruş almıyor.

Pandemiye rağmen, sigarayla mücadele hizmeti tıkır tıkır işliyor.

Hadi ne duruyorsunuz?

 

Yolcu azaldı, araç arttı

Pandemi nedeniyle ekmeğini kent içi ulaşımdan çıkaran esnaf kan ağlıyor.

Nasıl ağlamasın ki?

Burulaş ve UKOME’den aldığım şu rakamlara bakar mısınız:

Pandemi öncesi; Bursaray, sarı otobüsler ve özel halk otobüslerindeki yolcu sayısı yaklaşık 800 bindi.

Bugünlerde ise 450 bin civarında.

Yani yolcu sayısı neredeyse yarı yarıya düşmüş.

Büyükşehir Belediyesi, özel halk otobüsçülerine destek vermese, esnaf çoktan iflas bayrağını çekmişti.

Sınırlı desteğe rağmen yine de zor durumdalar.

Bir yanda yolcu sayısı azalırken, diğer yanda trafikteki özel araç sayısı arttı.

Daha doğrusu vatandaş aracını daha çok trafiğe sokuyor.

Öyle ki pandemi sonrası trafikteki özel araç sayısı hareketliliği yüzde 25 artmış.

Tüm bunlar, ulaşım esnafını zor duruma düşürdüğü gibi, Bursa trafiğinin de yoğunlaşmasına neden oluyor.

 

Kamuda mesai ayarı

Nihayet Bursa’da da mesai saatleri yayıldı.

Kamu kurumlarında çalışan personelin mesai saatleri değiştirilerek, biraz da olsa yoğunluğun önüne geçmek hedefleniyor.

Uygulamanın sonuçlarını önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Ancak mesai saatlerinin bölünüp, trafiğin rahatlatılması girişimine, özel sektörün destek vermediğini de belirtelim.

Oysa birçoğu kentin batısında faaliyet gösteren

OSB’lerde binlerce personel çalışıyor.

Binlerce işçi demek, yüzlerce servisin aynı dakikalarda kent trafiğine girmesi demek.

Özetle, kamu üzerine düşeni yaparken, özel sektör işbirliğine yanaşmamış.