Olay Gazetesi Bursa

Artık yeter

Bir değil, 2 değil, 3 değil, 10 değil… Ömrümüz, azgın suların yuttuğu evlerden yükselen acı feryatları, yakınları kaybolan ailelerin kahroluşunu, binbir emekle ektiği tarlalarını birkaç dakikalık sele kurban veren çiftçilerin çaresizliğini izlemekle geçti. Sel faciası kent, kır dinlemiyor. Kah Artvin’in Hopa ilçesinde, kah İstanbul’un Alibeyköyü’nde, kah Bursa’nın Kestel ilçesinde, yıkıp geçiyor ardına bile bakmadan… Çoluk, […]

Bir değil, 2 değil, 3 değil, 10 değil…

Ömrümüz, azgın suların yuttuğu evlerden yükselen acı feryatları, yakınları kaybolan ailelerin kahroluşunu, binbir emekle ektiği tarlalarını birkaç dakikalık sele kurban veren çiftçilerin çaresizliğini izlemekle geçti.

Sel faciası kent, kır dinlemiyor.

Kah Artvin’in Hopa ilçesinde, kah İstanbul’un Alibeyköyü’nde, kah Bursa’nın Kestel ilçesinde, yıkıp geçiyor ardına bile bakmadan…

Çoluk, çocuk, genç, yaşlı, şehirli, köylü aldırmıyor, önüne kim geçerse alıp, götürüyor.

Dün yine aynı açıklamalar yetkililerden…

Dere yatağına yapılaşma olmamalı.

Evet dere yatağına yapılaşma olmamalı.

Ancak dere yatağına yapılaşmaya da izin verilmemeli.

Ve 2020’de, sel felaketleri kaderimiz olmamalı!

BUDO işinde yanlışlar ve doğrular

CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, BUDO iskelesine sırf AK Partili  Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni cezalandırıyor izlenimi uyandıracak yüzde 300 gibi fahiş bir zam yapmak istemesi yanlıştı.

Burulaş Genel Müdürü AK Partili Kürşat Çapar’ın, CHP’lilerin araya girmesine ses çıkarmaması doğruydu.

AK Partililerin, komplekse kapılıp bu işi CHP’lilerin çözme gayretini eleştirmesi yanlıştı.

CHP’lilerin, Bursa Büyükşehir Belediyesi AK Parti’de olmasına rağmen Bursalıların çıkarı adına araya girmesi doğruydu.

Son tahlilde CHP’lilerin, şov yaparcasına İmamoğlu ile fotoğraf çekip, kamuyona “Bakın bu işi biz çözdük” mesajı vermesi yanlıştı.

Yani…

Yanlışları ve doğrularıyla, öyle veya böyle bu iş çözüldü.

Ancak bu işten bile siyasi kamplaşma çıkardı ya bizim politikacılarımız.

Söyleyecek laf bulamıyorum artık!

 

Virüsün yayılışını gösteren kare

Bu fotoğrafı geçen hafta sonu çocuğu LGS’ye giren bir arkadaşım yolladı.

Aslında fotoğraf, yoruma gerek kalmayacak kadar her şeyi anlatıyor.

Sosyal mesafe yok, tedbir yok…

Ne işi var bu insanların okul önünde?

Hani kalabalıklara izin verilmeyecekti?

Maske de olmasa, sanki memlekete salgın hiç uğramamış izlenimi uyandıran bir görüntü bu.

Bu fotoğrafa baktıktan sonra, salgının neden kontrol altına alınamadığı sorusu yanıtını buluyor.

 

Kılıçdaoğlu’na Gemlik daveti

Yerel yönetimler  imkanları doğrultusunda, hatta imkanlarını zorlayarak pandemi sürecinden etkilenen kesimlerin yanında oldu.

Vefa grupları aracılığıyla sokağa çıkamayan 65 yaş üstü yurttaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermekten, maske dağıtımına, sokak ve caddeleri dezenfekte etmekten, gıda ve ilaç yardımına kadar…

Gemlik Belediyesi ise örnek bir proje geliştirmiş, belediye personeli maaşlarının bir bölümünü pandemiden etkilenen kesimlere aktarmıştı.

Geçen hafta sonu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 13 ilçe belediye başkanıyla telekonferans yaptı.

Toplantının konusu pandemi sürecinde CHP’li belediyelerin hizmetleriydi.

Kılıçdaroğlu ile görüşen yerel yöneticiler arasında Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan da vardı.

Gemlik Belediyesi bu süreçte 250 bin maskeyi ilçe halkına dağıtırken, 3 bin 500 haneye erzak yardımı yapmış.

Ayrıca vefa grupları aracılığıyla da Gemliklilerin ihtiyaçları karşılanmıştı.

Tüm bunların yanı sıra Sertaslan, seçim beyannamesinde yer verdiği projelerin bir bölümünün de bitmek üzere olduğu bilgisini vermiş Kılıçdaroğlu’na.

Hangi projeler?

Halk Market, Yaşlı Bakım Evi, kreş, Engelsiz Montaj Evi…

Sertaslan, işte bu projelerin açılışını yapmak için Kılıçdaroğlu’nu genel merkezde ziyaret ederek Gemlik’e davet edecek.

Yani Kılıçdaroğlu, olağanüstü bir durum olmazsa kısa zaman sonra Gemlik’e gelecek.

 

Kaçakla mücadele

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Pazartesi Söyleşileri’nin konuğuydu.

Söyleşiyi okuyan Hüseyin İlhan isimli bir okur, önerilerini içeren bir ileti yollamış:

Röportajınızı  dikkatle okudum ve bazı önerilerim var Mustafa bey:

-Kaçak yapılara inşaat malzemesi satışı önlenmelidir. Bunun için malzeme satanlara ruhsat numarası ile malzeme satma şartı getirilmelidir. Bu caydırıcı olur. Hazır beton firmalarına getirilen koşul gibi.

Çarpık yapılaşmanın olduğu mahallelerde asla yeni inşaat ruhsatı verilmemeli ve dönüşüme yönlendirici uygulamalar olmalıdır.

İmar barışı maalesef dönüşüme büyük engel olmuştur. Buna bir değil, yüz değil, binden fazla örnekle bizzat tanık olan biriyim.