Olay Gazetesi Bursa

Bilimsel, laik ve kamusal eğitim için yola çıktılar

Laik, bilimsel ve kamusal eğitimden söz ediyorlar… Eğitimin piyasalaştırılma girişimlerine karşı çıkıyorlar, özel öğretime hayır diyorlar… Nitelikli öğretmen yetiştirmek için Köy Enstitüleri modelinin yeniden canlandırılmasını istiyorlar, başta derslik olmak üzere eğitim ve öğretimdeki fiziksel ihtiyaçlara dikkat çekiyorlar… Eğitimdeki kötü gidişata dur demek için aydınlanmayı, bilimi, laikliği ve kamusallığı ilke edinenlerin bir araya geldiği Bursa Laik […]

Laik, bilimsel ve kamusal eğitimden söz ediyorlar…

Eğitimin piyasalaştırılma girişimlerine karşı çıkıyorlar, özel öğretime hayır diyorlar…

Nitelikli öğretmen yetiştirmek için Köy Enstitüleri modelinin yeniden canlandırılmasını istiyorlar, başta derslik olmak üzere eğitim ve öğretimdeki fiziksel ihtiyaçlara dikkat çekiyorlar…

Eğitimdeki kötü gidişata dur demek için aydınlanmayı, bilimi, laikliği ve kamusallığı ilke edinenlerin bir araya geldiği Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu kuruldu.

Platform üyeleri kuruluş bildirgesinde şunlar için mücadele edeceğini ilan etti:

-Parasız, nitelikli eğitim.

-Kamusal ve aydınlık eğitim.

-Her çocuğun istediği okulda okuma hakkı.

-Öğrencilerin temsil hakkını savunmak, özgür ve demokratik eğitimi inşa etmek.

Peki Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu, amacına ulaşabilir mi?

İkinci yazıda.

 

Söz değil iş zamanı

Onlarca yapının bir araya geldiği platformların kuruluş bildirgelerine yabancı değiliz.

Daha önce de sayısız platformun kurulup saman alevi misali bir iki toplantı sonra ömrünü tamamladığına tanığız.

Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu’nun kuruluş bildirgesini dinlerken de geçmişi hatırladım.

Platform temsilcilerinin söylemlerine diyecek bir şey yok.

Ancak söylemden çok eylemin önemli olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Memlekette, solcuların en iyi yaptığı iş, bol bol konuşmak, toplantı üstüne toplantı yapmak ve rakı masalarında ülkeyi kurtarmak.

Platform temsilcilerine, “Söylemleriniz güzel ama somut olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz?” diye sorduk.

“Belediyelerle işbirliği yapacağız. Özellikle CHP’li belediyeler” şeklinde tatmin edici bir yanıt alamadık.

Evet bugün merkezi hükümetin yetişemediği yerlerde belediyeler eğitime katkı yapıyor ve hatta hiç üzerlerine vazife olmamaması gerekirken okul bile inşa ediyorlar ama yerel yönetimlerin asli işlevi eğitim olmamalı.

Ayrıca ekonomik koşullar nedeniyle belediyeler ekonomik olarak zor durumdalar.

Plaftorm üyeleri belediyelere yanaşmak yerine iki kurumu örnek almalı.

Biri, her yıl 10 binlerce öğrenciye burs verip, Güneydoğu’nun en ücra köşelerine bile ulaşarak kız çocuklarının okumasını sağlayan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, diğeri de modern okullar ve yurtlar inşa edip, Kır Çiçekleri ve  Çekmece gibi projelerle kırsalda yaşayan çoçuklara dokunan, eğitimlerine hayati katkılarda bulunan Çağdaş Eğitim Kooperatifi.

Bu iki kurum, çağdaş, laik ve bilimsel eğitim konusunda  söylemden eyleme geçmiş durumda.

 

Bursa eğitiminin durumu

Basın toplantısı sonrası Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona ile Bursa eğitimini de konuştuk.

Daha doğrusu biz sorduk, Rona önündeki tabletten Bursa eğitimiyle ilgili son derece önemli verileri paylaştı.

Bursa eğitiminin en büyük sorunu hiç kuşkusuz derslik açığı.

Öyle ki merkezdeki okulların neredeyse tamamı derslik açığından dolayı ikili eğitim yapıyor.

Oysa Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel hedefi tekli eğitim.

Sınıf mevcutları da eğitimdeki derslik açığını ispatlıyor.

Rona’nın verdiği Milli Eğitim Müdürlüğü kaynaklı  bilgilerle devam edelim.

Sınıf mevcutlarının ilçelere göre dağılımı:

İlkokul:

Yıldırım: 45

Osmangazi: 38

Nilüfer: 24

Ortaokul:

Yıldırım: 52

Osmangazi: 50

Nilüfer: 48

Lise:

Yıldırım: 36

Osmangazi: 31

Nilüfer: 32

Milli Eğitim Bakanlığı’nın ideal sınıf mevcudunun 30 olduğunu hatırlatalım.

Ancak bu veriler, MEB hedefinin Bursa’da tutturulmadığını gösteriyor.

Neden?

İki temel neden öne sürülüyor.

Bursa’da deprem riski nedeniyle yıkılan 37 okulun 33’ü, ödenek sorunu nedeniyle inşa edilemedi.

İhtiyaçtan fazla imam hatip okulları inşa edildi. Talebin olmadığı imam hatip okulları boş kalırken, diğer okullarda sınıf mevcudu, ortalamanın üstüne çıktı.

 

Eğitim-Sen çatlağı

Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu’nu 12 yapı temsil ediyor:

Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Eğitim Kooperatifi, Nilüfer Kent Konseyi, Dergiler Platformu, Eğitim Hizmetlerine Yardım ve Eğitim Geliştirme Derneği, Eğitim-İş, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, 29 Ekim Kadın Kadınları Derneği Girişimi, Emekli Öğretmenler Derneği, Öğrenci Velileri Derneği, Öğrenci Veli Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği.

Kurucular kurulunda Eğitim-Sen de varmış.

Ancak Eğitim-Sen temsilcileri kuruluş bildirgesine, “ana dilde eğitim maddesi konulsun” dayatması yapmış.

Kurulun diğer bileşenleri ana dilde eğitime karşı olmadıklarını ancak eğitimin ana gündeminin bu olmadığını, ayrıca yanlış anlaşılabileceklerini söyleyerek Eğitim-Sen’lilerin talebine karşı çıkmışlar.

Ana dil talebinde ısrarcı olan Eğitim-Sen yöneticileri, istekleri kabul edilmeyince platformdan çıkmış.

Platformda ayrıca Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin olmaması dikkatimi çekti.

 

Eğitim İş’te iki farklı liste

 Daha çok Eğitim-Sen’in son yıllardaki savrulmalarına tepki gösteren öğretmenlerin üye olduğu, Atatürkçü, laik ve bilimsel eğitimi savunan eğitimcilerin kurduğu bir sendikadır Eğitim-İş.

Türkiye genelinde yaklaşık 60 bin üyeye ulaşan Eğitim-İş’in seçimli genel kurulu önümüzdeki günlerde yapılacak.

Genel kurulda iki listenin çıkacağını duyuyoruz.

Tüzükte yer alan 2 dönem kuralı gereği aday olamayacak mevcut başkan Özkan Rona’nın  liste çıkaracağı belirtilirken, genel merkez yöneticisi ve geçmiş dönem şube başkanı Jülide Akköprü de farklı bir listeden aday olacak.

Çarşaf liste yöntemiyle yapılacak seçimde anahtar listeler olmasına rağmen, başkanlar seçimden sonra belirleniyor.