Olay Gazetesi Bursa

Bugaç Ovası’nda Bursa zırhı

 Bazı tarihçiler Macarların Türk olduğunu iddia ederler. Türkçe gibi Macarcanın da da Ural Altay dil grubu ailesinden gelmesi ve iki halkın Orta Asya’dan aynı dönemlerde Avrupa’ya göçü,  Macarların Türk soyundan geldiğini iddia edenlerin en temel dayanaklarıdır. Hatta Turan düşüncesinin Macar coğrafyasından çıktığını söyleyen tarihçiler bile var! *** Macarların Türk soyundan geldiği tartışmalı bir konu ancak […]

 Bazı tarihçiler Macarların Türk olduğunu iddia ederler.

Türkçe gibi Macarcanın da da Ural Altay dil grubu ailesinden gelmesi ve iki halkın Orta Asya’dan aynı dönemlerde Avrupa’ya göçü,  Macarların Türk soyundan geldiğini iddia edenlerin en temel dayanaklarıdır.

Hatta Turan düşüncesinin Macar coğrafyasından çıktığını söyleyen tarihçiler bile var!

***

Macarların Türk soyundan geldiği tartışmalı bir konu ancak iki kadim halk arasında tarihsel ve kültürel bağların çok derin olduğu su götürmez bir gerçek.

Nitekim Macarlar da Türkler gibi yüz yıllar boyunca at üstünde savaşıp Orta Asya’dan Avrupa’ya yayılmışlar.

Türkçe, Ural Altay dil grubunun Altay kolundan, Macarca ise Ural kolundan geliyor.

Yüz yıllar önce Macarlar ve Türkler aynı coğrafyalarda yaşamış ve birbirleriyle etkileşim içine girmişler.

Mesela Macarları oluşturan kabile isimlerinin  önemli bir kısmı Türkçe olup bugün bile Macar dilindeki birçok kelime Türkçe’dir.

***

Macarlar ile Türklerin benzerliklerini sadece hatırlatmış olup, tartışmayı tarihçilere bırakalım ve asıl konumuza gelelim.

Yani Macaristan’da takip ettiğimiz geleneksel 7.  Türk-Hun Kurultayı’na.

3 gün boyunca Macaristan’da aldığım notlar birkaç yazı konusu olacak kadar bereketli.

Tümünü günü geldikçe paylaşacağım.

***

Macar Vakfı tarafından düzenlenen  Türk-Hun Kurultayı 2008 yılından bu yana Macaristan’ın Bugaç kasabasında düzenleniyor.

Türk kökenli milletleri buluşturan kurultay, geniş bir ovada gerçekleştiriliyor.

Bu yıl ise Bursa, kurultaya özel bir önem verdi.

Öyle ki 2022 Türk Dünyası Kültür Başkentliği’ni üstlenen Bursa, bu büyük organizasyona büyük destek verdi.

Dahası Bursa’dan yaptığı çıkarmayla kurultayı adeta sahiplendi.

***

Kurultay alanına girdiğimizde kendimizi evimizde gibi hissettik.

Nitekim çadırlar, stantlar, konser alanından yükselen melodiler, yiyecekler ve giyecekler tipik bir Türk festivalini andırıyordu.

***

Bursa ürünlerinin sergilendiği Büyükşehir Belediyesi’nin çadır ve stantlarına Macarların ilgisi görülmeye değerdi.

***

Kurultayda sadece Türkiye Cumhuriyeti devleti temsilcileri yoktu elbette.

Macar, Kazak, Özbek, Azerbaycan, Avar, Gagavuz, Kırgız, Tatar, Türkmen, Kuzey Kıbrıs Türk Cumnuriyeti ve Türk soyundan gelen 10 binlerce konuk Bugaç bozkırında biraraya gelmişti.

Bilmem, Orta Avrupa’da bu kadar fazla Türk’ün bir araya geldiği başka bir organizasyon var mıdır?

***

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise özetle şunları söyledi:

Bu proje her geçen gün daha üst bir noktaya doğru gidiyor. Güzel şehir Bursa’nın hem gastronomisi hem de özellikle ürünlerini burada sergiliyoruz. Çok ciddi kazanımlarımız oldu. Farklı ülkelerin bakanları özellikle Macaristan hükümetinin meclis başkanının katılımının olduğu bu kurultay inşallah daha da büyüyerek devam eder, birlik ve beraberliğimize vesile olur.

***

Kurultaya Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konsey Başkanı Binali Yıldırım da katıldı ve 3 gün boyunca etkinliklere eşlik etti.

Bu durum, sadece Yıldırım’ın kurultaya verdiği önemi göstermiyor, Türk milletleri ile yakınlaşmanın ve işbirliğinin devlet politikasına dönüştüğünü gösteriyor.

Bursa da bu politikanın hayata geçmesinde önemli bir rol üstleniyor.

Türk Devletleri Teşkilatı ne yapmaya çalışıyor?

Budapeşte  gezimizin ikinci gününde ilk durağımız Macaristan Parlamentosu oldu.

Tuna Nehri kıyısına inşa edilmiş Macar Parlamentosu için sanat eseri ifadesi kullanmak yanlış olmaz.

Tarihi parlamentonun her noktasında estetik vardı nitekim.

Meclis salonu büyük değildi ancak mimari estetiği görünce, insanın bu ülkede milletvekili olası geliyor!

Türk heyeti parlamentoda çok sıcak karşılandı.

Aksakallar Konsey Başkanı Binali Yıldırım ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra, Türk devletlerini temsil eden siyasetçiler ve tarihçiler de parlamento kürsüsünden bir konuşma yaptılar.

Konuşmaların ortak paydası, Macaristan ile Türk milletlerinin atalarının ortak olduğu ve Türk milletlerinin daha fazla birlik ve beraberlik içinde olmaları, daha çok işbirliği yapmaları temennisiydi.

Binali Yıldırım’ın şu sözleri ise kayda değerdi:

“Efendim Türk Devletleri Teşkilatı ne yapmaya çalışıyor? Türk Devletleri Teşkilatı’nın yapmak istediği gizli saklı bir iş yoktur. Türk Devletleri Teşkilatı Türklerin yaşadığı coğrafyadaki insanların refahını arttırmak, entegrasyonunu sağlamak ve bölgedeki huzuru, barışı süresiz bir şekilde sağlamak için var. Bunun dışında Türk Devletleri Teşkilatı’nın hiçbir ülkeye hiçbir bir bölgeye bir tehdit oluşturmadığını bütün dünyanın bilmesi gerekir.

Macaristan’da iktidar ve muhalefet aynı safta

  1. Türk-Hun Kurultayı’na Türkiye’den sadece iktidarı temsil eden isimler katılmamıştı.

Muhalefet temsilcileri de oradaydı.

İYİ Parti Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, eski AK Partili Tahsin Bulut ile kurultaydaydı.

Macaristan gezisinin ilk gününden beri Tatlıoğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş karşılaştı ve sohbet etti.

Tatlıoğlu, hiçbir komplekse kapılmadan Aktaş’ı, kurultaya olan desteği nedeniyle tebrik etti.

Aktaş da siyasi nezaketi elden bırakmadan Tatlıoğlu’na ev sahipliği yaptı.

Tatlıoğlu, Macaristan Parlamentosu’nda Binali Yıldırım ile de karşılaştı ve ikili yerlerinden kalkarak el sıkıştı, ayaküstü sohbet etti.

Yani Türkiye’de hasret kaldığımız siyasi nezakete Macaristan’da tanık olduk!

Budapeşte Büyükelçisi Ekşioğlu’nun İznik ilgisi ve Yıldırım ile Aktaş’ın mini konseri

Budapeşte’deki son gecemizde Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu, Türk heyeti onuruna bir resepsiyon verdi.

Resepsiyonda yaşananlara geçmeden Ekşioğlu ile ilgili  bilgiler paylaşayım.

Ekşioğlu, Cüneyt Zapsu’nun eski bir danışmanı.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Ekşioğlu, Antalya Forumu’nun koordinatörüyken büyükelçi olarak atanıyor.

Ekşioğlu ile ilgili ilginç bir bilgi daha edindik.

Ekşioğlu’nun İznik’te 120 dönüm tarım arazisi varmış.

Yani Ekşioğlu, büyükelçiliğin yanında İznik’te tarım da yapıyormuş.

Kendisine İznik’te arazi alma fikrinin nerden geldiğini sordum.

Orman Genel Müdürü, yaban mersini ekmesi için kendisini teşvik etmiş.

O da İznik’te toprak alıp, yaban mersini üretimi yapmaya başlamış.

Ekşioğlu’nun eşi eski bir futbolcu.

Resepsiyona ve daha sonraki etkinliklere katılan isimlerden biri de İkinci Abdülhamit’in 3. kuşak torunu Şehzade Orhan Osmanoğlu idi.  Gecenin onur konuğu da  Binali Yıldırım oldu.

Resepsiyonda Karagöz Halk Dansları Topluluğu’nun gösterisi beğeniyle izlendi.

Gecenin finalinde ise Binali Yıldırım ve Alinur Aktaş sahne aldı.

AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’ın eşlik ettiği mini  konser veren Yıldırım ve Aktaş türkü söylediler.

Yazıyı noktalamadan Büyükşehir Belediyesi’nin üstlendiği organizasyonun son derece verimli geçtiğini, Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş Genel Müdürü Fethullah Bingül, Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Bayhan, Bursa Kültür A.Ş Uluşehir Turizm Müdürü Anıl Bayık ve perde arkasındaki emekçilerin, organizasyonun kusursuz şekilde gerçekleşmesi için sahada özveriyle çalıştıklarını belirteyim.