Olay Gazetesi Bursa

Büyükşehir Belediyesi’ne ‘T’ plakalardan 50 milyonluk gelir

Şehir Hastanesi açılışının eli kulağında. Muhalefet partilerinin, hastanenin finansman yönteminden yerine varıncaya kadar birçok eleştirisi var. İYİ Parti itirazlarını dile getirdi, önümüzdeki günlerde CHP de konuyla ilgili eleştirilerini kamuoyuna duyuracak. Bugün başka bir gelişmeden daha söz edeyim. Hastane açılacak ancak ulaşım çok yetersiz. Büyükşehir Belediyesi, Bursaray’ı Doğanköy’e uzatarak sorunu çözecekti. Ancak henüz bu yatırımla ilgili gelişme yok. O halde […]

Şehir Hastanesi açılışının eli kulağında.

Muhalefet partilerinin, hastanenin finansman yönteminden yerine varıncaya kadar birçok eleştirisi var.

İYİ Parti itirazlarını dile getirdi, önümüzdeki günlerde CHP de konuyla ilgili eleştirilerini kamuoyuna duyuracak.

Bugün başka bir gelişmeden daha söz edeyim.

Hastane açılacak ancak ulaşım çok yetersiz.

Büyükşehir Belediyesi, Bursaray’ı Doğanköy’e uzatarak sorunu çözecekti.

Ancak henüz bu yatırımla ilgili gelişme yok.

O halde geriye taksiyle ulaşım kalıyor.

Bu kapsamda ilk etapta 60 T plakanın ihale edilmesi için ilk adım atıldı.

Şu an alt komisyonda olan önerge yakın zamanda UKOME’ye gelecek.

Plaka satışı sonucu Büyükşehir Belediyesi’nin kasasına yaklaşık 50 milyon lira girmesi hesaplanıyor.

Bu da Şehir Hastanesi’ne yapılacak diğer ulaşım yatırımlarının bir bölümünü karşılayacak.

Nitekim Büyükşehir Belediyesi’nin Şehir Hastanesi’ne olan ulaşım yatırımının 1 milyar lirayı bulması öngörülüyor.

 

Bu fotoğrafa hasret kalmıştık

 

Bazen bir fotoğraf, bin satırdan daha etkilidir.

İşte o fotoğraflardan biri.

Nitekim bu fotoğraf, Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım‘ın programını kimin kazandığından çok daha önemli.

Hatta İstanbul seçimini kimin kazanacağından bile daha mühim bir fotoğraf karesi.

Seçimi ne de olsa iki partiden biri kazanacak.

Ancak bu fotoğrafın verdiği mesaj, bu görüntünün yaydığı sıcaklık bin seçim sonucundan daha değerli.

Umarız fotoğraf, kutuplaşmanın köküne kibrit suyu döker, sıkılı yumrukları çözer ve cephe siyasetini bitirir.

Helal olsun Ekrem İmamoğlu, helal olsun Binali Yıldırım.

 

Altınşehir Mahalle Temsilciliği kahvaltısı

 

CHP’nin Bursa’da bürosu olan ve sabah, akşam açık tek mahalle temsilciliği  Altınşehir, taban siyasetinin en iyi örneklerinden biri.

Altınşehir Mahalle Temsilcisi Ali Akkuyu, nam-ı diğer Ali Dede, sabah 9 sularında açtığı temsilciliği akşam saatlerinde yine kendisi kapatıyor sevimli kedisi Şero ile birlikte.

Temsilciliğin giderleri, yılda birkaç kez düzenlenen etkinlikler ve üyelerin bağışlarıyla karşılanıyor, hiçbir kurumdan ve parti birimlerinden yardım istenmiyor.

Ayrıca, gelir ve giderler en küçük ayrıntısına kadar üyelerle paylaşılıyor.

Altınşehir Mahalle Temsilciliği‘nin geçen pazar düzenlediği geleneksel kahvaltıda partililer bir araya geldi.

Belediye başkanı, meclis üyeleri, parti yöneticileri ve üyeler…

Etkinlik her ne kadar kahvaltı da olsa, gündem yine siyasetti.

Akkuyu, konuşmasında 31 Mart seçimlerinin analizini yaparken, hem Ankara’yı, hem örgütleri eleştirdi, kendi hataları yüzünden alınabilecek seçimi  kaybettiklerini itiraf etti.

Yanıt, İl Başkanı Hüseyin Akkuş‘tan geldi.

Akkuş da, Akkuyu’nun söylediklerinin bir bölümüne katıldığını söylese de, bu tartışmanın yerinin örgüt toplantısı olması gerektiğini kaydetti.

Yani, mahalle temsilcisi özgürce eleştirisini yaptı, il başkanı da seviyeli bir şekilde yanıt verdi.

Eleştiriler seviyeli olunca, kırgınlıklar da olmuyor.

 

Hüseyin Akkuş’un eli havada kaldı

 

CHP Altınşehir Mahalle Temsilciliği’nin geleneksel kahvaltısı kısa süreli  gerginliğe de sahne oldu.

Kahvaltıya, İl Başkanı Hüseyin Akkuş ile Nilüfer İlçe eski Başkanı Mehmet Turan Tansal da katılmıştı.

İki siyasetçinin arasının iyi olmadığı biliniyor.

Benim de tanık olduğum olayda Akkuş, Tansal’ın oturduğu masaya gelip, tek tek herkesin elini sıktı.

Ancak Tansal, Akkuş’un uzattığı eli sıkmadı.

Akkuş, yaklaşık 30 saniye elinin sıkılmasını beklemesine rağmen, Tansal tavrını sürdürdü.

Akkuş da, “Kusura bakma bir daha elimi uzatmam” diyerek, tepkisini ortaya koydu.

Kuşkusuz, aynı parti üyesi de olsa siyasetçilerin karşı karşıya gelmesi, ihtilafa düşmesi hayatın olağan akışına ters değil.

Ancak, bazen zor da olsa nezaket kurallarını terk etmemek, uzatılan eli sıkmak ve karşınızdakini rencide etmemek gerekir.