Olay Gazetesi Bursa

Ekonomiye bir de bu rakamlarla bakın

Yazıyı rakamlara boğmak niyetinde değilim. Bu nedenle sadece birkaç veri paylaşacağım. Resmi kurumların açıkladığı verileri sosyal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun’dan aldım. Yaklaşık 18 yıl önce Türkiye’de Bağkurlu sayısı 2 milyon 420 bin 641. 2021 yılında Bağkurlu sayımız 2 milyon 218 bin 519. Yani, nüfus 17 milyon kişi artmasına rağmen, Bağkurlu sayımız ciddi oranda düşmüş. Ancak […]

Yazıyı rakamlara boğmak niyetinde değilim.

Bu nedenle sadece birkaç veri paylaşacağım.

Resmi kurumların açıkladığı verileri sosyal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun’dan aldım.

Yaklaşık 18 yıl önce Türkiye’de Bağkurlu sayısı 2 milyon 420 bin 641.

2021 yılında Bağkurlu sayımız 2 milyon 218 bin 519.

Yani, nüfus 17 milyon kişi artmasına rağmen, Bağkurlu sayımız ciddi oranda düşmüş.

Ancak asıl çarpıcı olan, tarım Bağkurlu sayısındaki tablo.

Yine yaklaşık 18 yıl önce tarım alanında faaliyet gösteren Bağkurluların sayısı 900 bin.

Bugün ise 582 bin 468.

Peki bu veriler ne anlatıyor?

Şirket ortağı veya iş yeri sahibi sayımız ciddi oranda düşmüş.

Daha da çarpıcı olanı tarım alanında faaliyet gösteren çiftçilerimizin  neredeyse yarısını kaybetmemiz.

Bağında, bahçesinde, tarlasında ekip, biçen  köylü nerede?

Çoğu şehirde, fabrikalarda asgari ücretli işçi oldular.

Köylerin boşalması, atıl tarım arazilerinin artması, göç nedeniyle şehirlerde kaçak yapılaşmanın alıp başını gitmesi işte bu tabloda saklı.

Hasılı, artık elinde üç, beş kuruşu olan da, hatırı sayılır miktarda sermayesi olan da iş yeri açmıyor, ticaretten uzak duruyor.

Tek hedefleri düşük ücretle de olsa SGK’sı olan  bir iş bulup, kıt kanaat geçinmek.

SGK’lı sayısındaki artış da bu tespiti doğruluyor.

İkinci yazıda.

Bağkurlu azalmış, SGK’lı artmış

18 yılda, Bağkurlu sayımız azalmış.

Hem de epey azalmış.

Bağkurlu sayısı azaldığına göre SGK’lı sayısının artması gerekir.

Evet, bunu rakamlar da doğruluyor.

18 yıl önce 6 milyon 563 bin olan SGK’lı sayısı yaklaşık 8 milyon artmış!

2021 itibariyle SGK’lı sayısı 14 milyon 432 bin 781  olmuş.

Bu da girişimci ruhun öldüğünün bir başka kanıtı.

AB ülkeleriyle Türkiye arasındaki vergi kıyaslaması

Türkiye, dünyada dolaylı vergilerin en yüksek seyrettiği ülkelerden biri.

Öyle ki, eldivenden merdivene, satın aldığımız her ürüne yüksek vergi ödüyoruz.

Ülkemizde dolaylı vergilerin, toplam vergi içindeki payı yüzde 73.

Bizim gibi ücretlilerden ay sonu şak diye kesilen ve şirketlerin, kurumların ödediği vergilerin toplamından oluşan dolaysız vergilerin oranı da sadece yüzde 27.

AB ülkelerinde ise tersi bir durum var.

Dolaylı vergi oranı yüzde 35, dolaysız vergi oranı yüzde 65.

Yani Türkiye, üretimden kaynaklı kazançtan yeteri kadar vergi toplayamadığı için, dolaylı vergilere yüklenmek zorunda kalıyor.


Hanlar Bölgesi kolokyum ile masaya yatırılacak

Kolokyum…

Yani, bilimsel ve fikri konularda görüş alışverişinde bulunmak ve tartışmak üzerine yapılan akademik toplantı.

Efendim bu hafta sonu Hanlar Bölgesi projesi için de online kolokyum yapılacak.

Katılımcılar, Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, jüri üyeleri, yarışmacılar, Mimarlar Odası temsilcileri ve akademisyenler.

Hanlar Bölgesi için düzenlenen proje yarışması sonuçlanmış ancak revizyon yapılması gündeme gelmişti.

Revizyonlar, kolokyumda belli olacak.

Nilüfer’de 3 proje yarışmayla belirlenecek

Bu dönem kent adına önemli projelerin yarışmayla belirlenmesi yöntemini Büyükşehir Belediyesi başlattı.

Ortak aklı öne alan bu anlayış, Nilüfer Belediyesi’ndeki projeleri de tetikledi.

Nilüfer’de 3 proje planlama aşamasında:

Kültür merkezi, gençlik ve yaşam merkezi, bilim ve inavasyon merkezi.

Bu 3 projenin de mimarlık yarışması düzenlenerek belirlenmesine karar verilmiş.