Olay Gazetesi Bursa

Evimde rahat uyuyamıyorum

1999 Marmara depreminin üzerinden 21 yıl geçti. Depremin 21. yıldönümünde Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, deprem tehlikesi nedeniyle Bursa’dan Orhaneli’ne taşınacağını söyledi: “Bursa’daki evimde rahat uyuyamıyorum ama Orhaneli’ndeki evimde rahat uyuyorum. Çünkü Orhaneli’ndeki evim fay hattına uzak, zemini sağlam ve yeni deprem yönetmeliğine uygun. Bursa’dan Orhaneli’ne taşınacağım.” 7, 2 büyüklüğünde bir […]

1999 Marmara depreminin üzerinden 21 yıl geçti. Depremin 21. yıldönümünde Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, deprem tehlikesi nedeniyle Bursa’dan Orhaneli’ne taşınacağını söyledi: “Bursa’daki evimde rahat uyuyamıyorum ama Orhaneli’ndeki evimde rahat uyuyorum. Çünkü Orhaneli’ndeki evim fay hattına uzak, zemini sağlam ve yeni deprem yönetmeliğine uygun. Bursa’dan Orhaneli’ne taşınacağım.”

7, 2 büyüklüğünde bir depreme hazırlıklı olmamız gerektiğini belirten Er, aradan geçen 21 yıla rağmen büyük depreme hazır olmadığımızı belirtti.

Aktif fay hatları üzerinde çok sayıda bina olduğunu da hatırlatan Er, “ Işıkara’nın dediği gibi depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Deprem kaç büyüklüğünde, nerede olacak biliyoruz. Buna göre tedbirlerimizi  alırsak depremden korkmamayı öğrenmiş oluruz. Maalesef bunu öğrenemedik” diye konuştu.

 

———————————

 

Binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği, çok sayıda binanın yıkılıp, hasar gördüğü Marmara depreminin üzerinden 21 yıl geçti.

Deprem gerçeğini bir kez daha hatırladığımız bugün, “büyük bir depreme hazır mıyız” sorusu yine gündemde.

Marmara depreminin yıldönümünde Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er,  çok konuşulacak açıklamalar yaptı.

 

“DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ”

 

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin  ardından tam 21 yıl geçti. O günden bugüne neler değişti? Beklenen büyük depreme hazırlık için neler yapıldı?

 

17 Ağustos’ta kaybettiğimiz vatandaşlara Allah’tan rahmet diliyorum. Bir daha böyle bir deprem olmamasını temenni ediyorum diyeceğim ama büyük bir depremin olacağını biliyoruz.  17 Ağustos 1999’dan bu yana birçok şey yapıldı elbette. 21 yılda, depremin şiddeti değil, büyüklüğü demeye başladık. Bursa’daki depremlere tarihsel olarak baktığımızda beklenen depremin büyüklüğü aynı  ama etkisi çok farklı olacak. Çünkü şartlar değişti ve yerleşim birimleri artık çok farklı.

 

Vatandaşta deprem konusunda bilinç var mı?

 

Büyük bir bilinç var dersek doğru olmaz. Depremden korkuyoruz ama bir bilinç olduğunu söyleyemeyiz.  Depremden korkmamalıyız. Rahmetli Ahmet Mete Işıkara’nın dediği gibi depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Deprem olacak. Kaç büyüklüğünde, nerede olacak bilmiyoruz. Buna göre tedbirlerimizi  alırsak depremden korkmamayı öğrenmiş oluruz. Maalesef bunu öğrenemedik.

 

“FAY HATLARI BURSA’DA YERLEŞİM BİRİMLERİNİN ALTINDA”

 

TUBİTAK, aktif fay hatlarını belirlemek için Türkiye genelinde bir çalışma yapıyor. Çalışmanın Bursa ayağında nasıl bulgular elde edildi?

 

Sadece TUBİTAK değil, aslında Türkiye genelinde böyle bir çalışma var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,  Türkiye’deki diri fay hatlarını açıkladı.  Aktif fay hatlarıyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Bildiğim kadarıyla 5 farklı ekip, aktif fay hattı  üzerindeki çalışmasını sürdürüyor.  Bursa ve Marmara’yı etkileyen, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın 3 kolu var.   Kuzey kolu Marmara Denizi’nin içinden geçiyor ve aktif bir fay. Diğeri orta kolu. İznik’ten Karacabey’e kadar devam ediyor bu hat. Biri de güney kolu, o da Bursa’nın yerleşim birimlerinin altından geçiyor.  Bursa’da küçük kıyamet olarak adlandırılan  depremde kırılan fay hattıyla ilgili çalışmalar var. Ama bu faylar aktif. Dolayısıyla  Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolu üzerinde ciddi çalışmaların yapılması şart. TUBİTAK’ın çalışması 3 yıldan bu yana sürüyor. Yıl sonunda çalışmanın sonuçlarının  açıklanması  bekleniyor. Ama, bu fay hattının aktif olduğunu ve Bursa’nın yerleşim yerlerinden geçtiğini biliyoruz.

 

“AKTİF FAY HATLARININ ÜZERİNDE BİNALAR VAR”

 

Bursa’da beklenen büyük depremin tarihiyle ilgili farklı görüşler var. Mesela deprem bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, Bursa’da yakın bir zamanda deprem olmayacağını iddia ediyor. Siz de aynı fikirde misiniz?

 

Bunu net bir şekilde söylemek mümkün değil. Net bir şey söylemek için bölgede paleosismik verilerin elde edilmesi gerekir. Bu veri elimizde olmadan herhangi bir tarih veremeyiz. Bursa’da 1855 yılında  meydana gelen 2 depremde bin civarında insan ölmüş. Bu depremde kırılan fayın nereden başlayıp, hangi noktada bittiği konusunda elimizde sadece tarihsel kayıtlar var. Yani arazide çalışılıp, depremin tarihsel periyodunu ve koordinatları ortaya çıkaran bir bulgu yok. Biz 21 yıldır bu çalışmanın yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bakın Bursa’da aktif fay hatları üzerinde yapılaşmalar var. Bunların yeri de belli. Ama 1/1000 ölçekli planlarda belirlenmemiş. İlçe belediyeleri değil, Büyükşehir Belediyesi bazında 1/1000’lik planlarda fay hatlarının işaretlenip, bunların üzerine inşa edilmiş olan binaların öncelikle kentsel dönüşüme uğraması gerekir. Birinci önceliğimizin bu olması gerekir. Hala aktif fay hatları üzerinde bina yapmakta sakınca görmüyoruz! Fay hatlarını planlarımıza işleyip, fay hattı üzerindeki yerleşim yerlerini kaldırmamız gerekir. Daha sonra da bu bölgelere imar verilmemesini sağlamalıyız.  Böyle bir çalışma maalesef yapılmadı. Her fayda 50 metre tampon bölge bırakılmaz. Fayın karekterine göre bırakılacak mesafeler var. Tıpkı yüksek gerilim hattına yapılaşma olmayacağı gibi aktif fay hatlarının üzerine de yapı inşa etmememiz gerekir.

 

“7,2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREME HAZIR OLMALIYIZ”

 

Bursa’da beklenen depremin büyüklüğü hakkında bir öngörünüz var mı?

 

Biz en kötü senaryoya göre tedbir almalıyız.  1855 depremini düşünürsek, o gün Bursa’nın yapılaşması yamaçlardaymış. Tophane bölgesinin zemini sağlam ama fay hattına yakın. Burada Osmangazi Han’ın türbesi var. Tek katlı türbe 1855 depreminde ikiye ayrılıyor. Yapılaşma yamaçlarda olmasına ve nüfus 30 bin olmasına rağmen  bin civarında insan ölüyor. O günkü depremin büyüklüğü 7. Ama biz 7,2 büyüklüğündeki depreme hazırlık olmamız gerekir.

 

6 veya 6, 5 büyüklüğünde deprem olursa?

 

6,8 büyüklüğündeki Elazığ depreminde ne oldu? Bu deprem yerleşim birimlerinde meydana geldi ve çok sayıda vatandaşımız öldü.

 

7 büyüklüğündeki depremde kaç bina yıkılır, kaç kişi ölür ve yaralanır?

 

Tam bilimsel bir tahmin yapamayız. 1855 depremindeki nüfus 30 bin civarında. Bugünkü Bursa nüfusunu düşünün. Ayrıca ülke ekonomisine vereceği tahribat da büyük olur. 1855 depreminde Bursa Ovası’nda şeftali yetişiyor ve yapılar da 2 veya 3 katlı. Bugün sıvılaşma alanlarımızın üzerinde yapılaşma var.  Merkez ilçelerimizde 7 katlı, 10 katlı binalarımız var. Nüfusun yoğunluğunu da düşünürsek 1855’ten daha kötü bir senaryoya hazırlanmalıyız.  Bursa’daki binaların yüzde 50’si kaçak ve mühendislik hizmeti  almamış. Bazı binalar deprem olmadan yıkılıyor. Mühendislik hizmeti almış ama 50 yıl önce yapılan binalarda bile risk var. Ayrıca sanayi bölgelerimiz var. Konuya sadece can kaybı olarak değil ekonomik tahribat olarak da bakmamız lazım.

 

Bursa’da her geçen gün deprem riski artıyor diyebilir miyiz?

 

Kesinlikle. Hem de Bursa Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın 3 kolunun da tehdidi altında.

 

“UYKULARIM KAÇIYOR”

 

Siz gönül rahatlığıyla evinizde uyuyabiliyor musunuz?

 

Valla ben Bursa’daki evimde rahat uyuyamıyorum ama Orhaneli’ndeki evimde rahat uyuyorum. Çünkü Orhaneli’ndeki evim fay hattına uzak, zemini sağlam ve yeni deprem yönetmeliğine uygun.  Depremde hasar göreceğini düşünmüyorum. Demir ve beton standartı yönetmeliğe uygun. Ama Bursa’daki evim için aynı şeyleri söyleyemem.  Çünkü Bursa’daki evim 1999 öncesi yapılmış. Herhalde Bursa’da yaşamayacağım. Orhaneli’nde  yaşayacağım.

 

“DAHA YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR” 

 

Bursa’nın en riskli bölgesi neresi?

 

3 tür riskten söz edebiliriz. Zemin, teknoloji ve bina.

Mesela fay hatları  üzerindeki binalar risk altında. Nerede? Devlet buraları açıklamış. Bakanlığın internet sitesindeki haritalarda fay hatları üzerindeki ve yakınındaki binaları görebilirsiniz. Bu binalar riskli. Sıvılaştırma alanlarında olan binalar kontrollü yapılmadığı ve tedbirlere uyulmadığı sürece risk altında. 1999 öncesi yönetmeliklere göre yapılmış binalar da riskli.Yani rahmetli Erbakan’ın dediği gibi Bursa’nın deprem sorunu pansuman tedbirlerle çözülemez. Bursa, doğal afetler bakımından masaya yatırılmalı. Hala 1/100000’lik planımız onaylanmadı. Tüm akademik odaların işin içinde ve söz sahibi olduğu üst ölçekli planlar biran önce yapılmalı.

 

Son olarak vatandaşa ve yetkililere mesajınız?

 

Depremle ilgili hiçbir şey yapamadık diyemeyiz. Ama yaptıklarımız yüzde 10 sadece.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nn yönetmeliklerinin revize edilmesi gerekir.  Yapı denetim kanununun revize edilmesi gerekir. Büyükşehir Belediyesi bir yönetmelik çıkarıyor, diğer belediyeler farklı farklı uygulamalara gidiyor. Bunların tek bir uygulama haline getirilmesi gerekir. Büyükşehir Belediyesi’nde doğal afetlerle ilgilenen bir şube müdürlüğünün oluşturulması gerekir.  Sadece raporu okuyup kontrol eden değil, araziye çıkıp uygunluğunu kontrol eden, fay hatlarını, sıvılaştırmayı kontrol eden bir mekanizmanın oluşturulması lazım.  Vatandaş da daire alırken elbette büyüklüğüne, inşaat kalitesine bakmalı ancak daha önemlisi depremselliğine dikkat etmeli.