Olay Gazetesi Bursa

Hatasız kul olmaz

Gazetecinin biri İngiltere’nin efsane siyasetçisi Churcill’e şunu sorar: Sayın Churcill, sizin için eşcinsel diyorlar. Bu iddia doğru mu? Churcill’in tarihi yanıtı: Ben ülkemi popomla yönetmiyorum. *** İngiliz siyasetçinin yaşadığı devrin üzerinden yıllar geçti. Ancak o yazısız kural, bin yıl geçse de değişmez. Siyasetçi, yönettiği ülkeyi veya kenti, aklıyla, beyniyle yönetir. *** Şimdi hadise şöyle… Gemlik […]

Gazetecinin biri İngiltere’nin efsane siyasetçisi Churcill’e şunu sorar:

Sayın Churcill, sizin için eşcinsel diyorlar. Bu iddia doğru mu?

Churcill’in tarihi yanıtı:

Ben ülkemi popomla yönetmiyorum.

***

İngiliz siyasetçinin yaşadığı devrin üzerinden yıllar geçti.

Ancak o yazısız kural, bin yıl geçse de değişmez.

Siyasetçi, yönettiği ülkeyi veya kenti, aklıyla, beyniyle yönetir.

***

Şimdi hadise şöyle…

Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan, 37 yaşındaki bir kadınla yasak ilişki yaşıyor.

Yasak ilişkiden bir çocuk doğduğunu iddia eden söz konusu kadın, babalık davası açıyor.

Ardından hadiseyi medyaya servis ediyor.

***

Dün kameraların karşısına geçen Sertaslan, belki de yaşamının en zor basın toplantısını yaptı.

Kelimeler ağzından zor döküldü, sözcükler boğazında düğümlendi sanki.

Ancak samimi bir şekilde özür diledi.

Önce eşinden, ardından ailesinden…

***

Peki Sertaslan, özür dilemek için mi onca gazeteciyi davet etmişti.

Üstelik,  gizlilik kararını gerekçe gösterip, yargıda olan dosyayla ilgili soru sorulmamasını isteyecek kadar temkinli bir ruh hali içindeyken.

Hayır elbette.

Sertaslan kamuoyuna şu mesajı verdi:

“Evet bir yasak ilişki yaşadım ve bunun için özür dilerim. Ancak her ne kadar bir hata işlediysem bu benim özel hayatım. Meseleye bu pencereden bakıp, Gemlik’e yapacağım hizmetleri hayata geçirmem noktasında bana destek verin.”

***

Sertaslan, pişmanlığını ama’sız fakat’sız  dile getirdi ve bebeğin kendisine ait olduğu kesinleşirse, evladının velayetini almaya hazır olduğunu söyledi.

Bundan sonra olacaklara yargı karar verecek.

***

Yazının başında Churcill örneğinden yola çıkarak, siyasetçilerin özel hayatlarıyla değil icraatlarıyla eleştirilmeleri gerektiğini belirttim.

Yasak ilişkiyi savunacak değilim.

Ancak ortada bir tecavüz var mı?

Yok.

Taciz söz konusu mu?

Hayır.

Küçük yaştaki birine sarkıntılık var mı?

Söz konusu bile değil.

Zorlama, kandırılma mevzubahis mi?

Kesinlikle değil.

O halde tüm bunlar yoksa, bu hadise de özel hayat sınırları içinde kalır.

Ve sadece Sertaslan’ı, Sertaslan’ın ailesini ve mağdur olduğunu iddia eden kadını ilgilendirir.

Nokta.

 

CHP, Sertaslan’ın arkasında

Üzüntülerini ve pişmanlıklarını paylaşmak için kameraların  karşısına geçen Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan’a şunu sordum:

CHP Genel Merkezi’nin tavrı ne?

Kılıçdaroğlu, geçen hafta Bursa’ya geldiğinde konu detaylarıyla kendisine iletilmiş.

Kılıçdaroğlu ve konudan haberi olan genel başkan yardımcıları üzüntülerini bildirmekle beraber, Sertaslan’ın arkasında olduklarının mesajını vermişler.

Yani, istifa söz konusu değil.

 

Acısız aşı

Daha önce de yazdığım gibi salı günü aşılandım aile hekimim tarafından.

Diğer meslektaşlarımın aksine Çin menşeli Sinovac’ı tercih ettim.

Randevuyu çok rahat aldığım gibi aile hekimliği merkezinde de işler çok hızlı yürüdü.

Hekimler güleryüzlüydü, sıra beklemedim ve sadece 5 dakikada işim bitti.

Bu aşı, çocukluğumuzda vurulduğumuz diğer aşılardan çok farklıymış.

Sinek ısırığı kadar bile hissetmiyorsunuz aşıyı, o derece acısız.

İğne fobisi olan benim gibiler için muazzam bir aşı yani.

 

Basın emekçileri de aşılanmalı

Gazeteciler riskli meslek grupları arasında sayıldığı için aşı önceliği hakkı tanındı.

Ancak aşılanmayan birçok meslektaşımız var.

Çünkü basın kuruluşlarında çalıştığı halde, basın sigortasıyla istihdam edilmedikleri için aşı sisteminin dışında kaldılar.

Oysa, sahada olan onlar.

Ortada onların hakkını savunacak gazeteci örgütü olmadığı için de seslerini duyuramıyorlar.

Sahadaki basın emekçileri aşılanmalı.

Daha fazla vakit kaybedilmeden.