Olay Gazetesi Bursa

Kabus günlerinde içimizi ısıtan fevkalede güzel bir haber

Zor, çok zor günlerden geçiyoruz. Bir yandan hayatta kalma kaygısı, diğer yandan gelecek endişesi. Ve tüm bu kaygılarımızı körükleyen belirsizlik. Galiba en zor olanı da belirsizlik. Evet, salgın sürecinden sağlığımızı koruyarak çıkmak en büyük kazancımız olacak ama hiçbir şeyin eskisi gibi olup, olmayacağını da bilmiyoruz. Her şeye rağmen enseyi karartmayalım. Çünkü tüm krizler çözümleriyle birlikte […]

Zor, çok zor günlerden geçiyoruz.

Bir yandan hayatta kalma kaygısı, diğer yandan gelecek endişesi.

Ve tüm bu kaygılarımızı körükleyen belirsizlik.

Galiba en zor olanı da belirsizlik.

Evet, salgın sürecinden sağlığımızı koruyarak çıkmak en büyük kazancımız olacak ama hiçbir şeyin eskisi gibi olup, olmayacağını da bilmiyoruz.

Her şeye rağmen enseyi karartmayalım.

Çünkü tüm krizler çözümleriyle birlikte gelir.

İşte 1929 Buhranı, 2008 Mortgage krizi ve yakın zamanda bizim yaşadığımız döviz krizi.

Kimimiz ufak tefek sıyrıklarla, kimimiz kafamız gözümüz yarılarak, kimimiz de ağır yaralı olarak bu krizlerden çıktık.

Ancak hala hayattayız ve son nefesimizi verene kadar da direnme gücümüz var.

Bu kapkara günlerde, hala birliğimizi koruduğumuzu, çoğu zaman gırtlak gırtlağa gelen siyasi parti temsilcilerinin nadir de olsa doğru işlerin yanında  saf tuttuklarını  gösteren harika bir haber geldi Meclis’ten.

Konu, Sağlıkta Şiddet Yasası.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan önergede bakın hangi partilerin imzaları var:

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu.

MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül.

Yani önerge, 5 siyasi partinin ortak önergesiyle yasalaştı.

Uzun zaman sonra ilk kez 5 siyasi parti ortak önerge vererek, sağlık çalışanlarının haklarını koruyacak yasada buluştular.

Yasaya göre sağlık çalışanlarına işlenen suçların cezası arttırılıyor ve suç işleyenlerin cezası ertelenmiyor.

Yani bu yasayla, hekiminden, hemşiresine sağlık çalışanlarına karşı suç işleyenler hapse girecek.

Bu olağanüstü günlerde kelle koltukta  çalışan sağlık çalışanlarına bundan güzel bir armağan olabilir mi?

 

AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin, sosyal medya hesabından “Sağlıkta Şiddet Yasası”nı, söz verdiğimiz gibi Gazi Meclisimizden oy birliği ile geçirdik. Emeği geçen tüm parti gruplarına ve hekim milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ederim” sözleriyle duyurdu.

 

Yok aslında birbirinizden farkınız

Deniliyor ki, özel bankalar bu olağanüstü süreçte elini taşın altına koymadı.

Yani gram fedakarlık yapmadı.

Çok doğru.

Ama eksik.

Çünkü kamu bankaları da fedakarlık yapıyormuş gibi göründü.

Kamu bankaları kredi ertelemesinde, faiz farkı koydu mu?

Koydu.

Esnafa 6 ay ödemesiz kredi talebinde, kılı kırk yardı mı?

Yardı.

Geliri 5 bin liranın altında olan herkese 10 bin lira kredi vereceğiz demelerine rağmen, kimine sadece 3 bin, kimine sadece 5 bin lira verdi mi?

Verdi.

O halde aklıma şu meşhur reklam sloganı geliyor:

Yok aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız.

Eczaneler neden erken kapanır?

Şu korona günlerinde Bursa’daki eczanelerde sessiz sedasız bir uygulamaya gidildi.

Eczanelerin kapanış saati.

Normal şartlarda akşam yedide kapatıyorlar.

Dün akşam saat 17,30 sularında eczaneye gittim.

Yan yana iki eczane de kepenklerini indirmiş.

Eczaneden çıkan çalışana neden bu saatte kapattıklarını sordum.

“Bizim kararımız değil, İl Sağlık Müdürlüğü erken kapatma talimatı verdi” dedi.

Hadi benim işim acil değil ancak yanımda yaşı 70’i aşmış yaşlı amcanın çaresizlik içinde eve dönmesine üzüldüm.

Sokağa çıkma yasağını deldiğine göre kim bilir ne acil işi vardı amcanın.

Yığılma olmaması için eczanelerin bırakın erken kapanmasını, mesai saatlerinin uzatılması gerekmez mi?

Bir de deprem olmasın!

İstanbul’da önceki gün 4,1’lik deprem meydana geldi.

Küçük bir deprem ama yine de deprem gerçeğini hatırlattı.

Korona günlerinde millet evlerine kapanmış korkuyla salgının geçmesini beklerken, bir depremle sarsılmayı hiç ama hiç istemiyoruz.

Evde kalsan deprem korkusu, dışarı çıksan virüs kabusu.

Evde kalsan olmaz, dışarı çıksan hiç olmaz.

Düşüncesi bile insanı ürkütüyor.

Tanrım, sen bizi koru!