Olay Gazetesi Bursa

Maç günü notlarım

Pandemiden dolayı akreditasyon kısıtlamasına takılınca, stadyumda maç izleme hasretim 1 yılı bulmuştu. Zaten, ha seyirsiz maçı tribünden izlemişsin, ha ekran başında. *** Bu yıl yeni yönetimiyle heyecan yarattı Bursaspor. En azından, elektrik ve doğalgaz borcu nedeniyle stat ışıklarının söndüğü ve gazının kesildiği haberleriyle yaygın medyaya malzeme olan, personel maaşlarını ödeyemeyen bir Bursaspor yok artık. *** […]

Pandemiden dolayı akreditasyon kısıtlamasına takılınca, stadyumda maç izleme hasretim 1 yılı bulmuştu.

Zaten, ha seyirsiz maçı tribünden izlemişsin, ha ekran başında.

***

Bu yıl yeni yönetimiyle heyecan yarattı Bursaspor.

En azından, elektrik ve doğalgaz borcu nedeniyle stat ışıklarının söndüğü ve gazının kesildiği haberleriyle yaygın medyaya malzeme olan, personel maaşlarını ödeyemeyen bir Bursaspor yok artık.

***

İlk maç önemliydi.

Sezon başında alınacak galibiyet, olumlu havayı perçinleyebilirdi çünkü.

***

İşte yeni Bursaspor’un ilk maçını izlemek için aracımla yola çıktım.

Aracımı ‘Manhattan Caddesi’ diye bilinen bölgeye park edip stada yürümek, maç öncesi rutinimdir.

Pazar akşamı da öyle yaptım.

Ancak, stat çevresinde olağandışı bir sessizlik vardı.

Yeşil-beyaz formalarıyla stadyuma yürüyen  birkaç taraftar olmasa o yolun stada giden güzergah olduğu anlaşılmayacak.

***

Basın tribününde yerimi aldığımda, ilk gözüme çarpan, dışarıdaki sessizliği tamamlayan boş tribünlerdi.

Hele kale arkası tribünlerinden biri,  birkaç taraftar olmasaydı bomboş kalmıştı.

Gazeteci arkadaşlarla bu durumu ayaküstü değerlendirdik.

Tribünlerin boş olmasının, taraftarın ilgisizliğinden değil, aşısızlıktan olduğu kanaatine vardık.

Nitekim diğer kentlerin tribünlerinde de benzer bir tablo vardı.

Yani boş tribünler Türkiye gerçeğinin bir izdüşümüydü.

Özellikle genç taraftarlar aşı olmaktan kaçındığı için tribünler ilk hafta boş kalmıştı.

Ancak yine de 5 bin dolayındaki Bursaspor taraftarı, maç boyunca hiç susmadı ve olağanüstü bir atmosfer yarattılar.

***

Maça gelince…

Maçın analizini spor servisindeki arkadaşlar yaptılar.

Bir taraftar gözüyle, sahada hırslı bir takım gördüm.

Tüm bunlar Süper Lig’e çıkmak için yetecek mi?

Girizgahta heyecandan söz ettim.

Ancak takımın bu haliyle başarılı olamayacağını düşünen Mustafa Er istifa etti.

O halde yapılacak daha çok iş var.

Veya ters giden bir şeyler mi var?

 

Tribünlerden verdiği aşı mesajı

Tüm Türkiye’de tribünler aşı nedeniyle boş kaldı.

Tribünlerin boş kalması, Türkiye Futbol Federasyonu’nun ne kadar isabetli bir karar verdiğini gösteriyor.

Çünkü taraftarların birçoğunun aşısız olduğu ortaya çıktı.

TFF’nin aşı kararı almadığını düşünelim.

10 binlerce aşısız taraftar, dip dibe maç seyredecek ve virüsü yayacaklardı.

Ancak şimdi hem aşısız taraftar tehdit olmaktan çıktı hem de maça gitmek isteyenler aşı olmaya başladı.

TFF doğru bir karar aldı, peki diğer kurumlar?

Hala kamu kurumlarında çalışan, fabrikalarda üretim yapan 100 binlerce çalışanın bir bölümü aşısız.

Türkiye’de aşı olmayı reddeden milyonlar   halk sağlığını tehdit ediyorken, neden aşısızlara kısıtlama gelmez?

 

Güçlü devletiniz ve ordunuz yoksa yenilmeye mahkumsunuz

Afganistan’da yeni rejimin adı Taliban.

ABD, bu talihsiz ülkeden çekilince, Taliban güçleri birkaç haftada ülkeyi ele geçirdi.

Peki bu nasıl oldu?

Yani 75 bin kişilik Taliban militanı ilerlerken 300 bin askeri bulunan Afgan ordusu ne yaptı?

Olan şu:

Afgan devleti ve ordusu yıllardır ABD’ye sırtını dayamıştı.

Afgan devleti, ABD askerleri çekilince dımdızlak  ortada kaldı.

Yani güçlü bir devlet ve güçlü bir orduya sahip olmayan ülkelerin başına ne geldiyse Afganistan’ın da başına o geldi.

 

Abdülhamit protestosundan, Taliban destekçiliğine savruluş

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, Afganistan’daki gelişmeler üzerine şunları söylemiş:

“Dünyanın bütün ülkelerinin saptadığı gibi, Taliban Örgütü, ABD emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı yürüttüğü silahlı mücadeleyi son hedefine ulaştırmak üzeredir. Süreç, Afganistan’ı birleştirecek ve bağımsızlığını sağlayacak bir hükümetin kurulması yönündedir. Taliban yönetimi, uluslararası alanda şimdiden Afganistan’ın meşru bir gücü olarak kabul görmektedir” Ben bu açıklamayı; ‘Aydınlık’ isimli bir gazete çıkaran, geçmiş yıllarda üyeleri irticayı simgeliyor diye 2. Abdülhamit’in posterine yumurta atan, Cumhuriyet mitinglerinde ön saflarda yer alan bir siyasi partinin, üniversitelerde tez konusu olabilecek kadar savruluşunu gösteren ibretlik bir açıklama olarak okuyorum.