Olay Gazetesi Bursa

Mahkeme tapuları iptal etti, Kestel’de üniversite çıkmazı!

Kestel’e üniversite kurulması kelimenin tam anlamıyla yılan hikayesine döndü. Önce son gelişmeyi paylaşayım: Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden çıkan son karar:  “… Bursa Teknik Üniversitesi adına tapu kayıtlarının iptali ve hak sahiplerinin  BTÜ’nün ödediği kamulaştırma paralarını yasal faiziyle geri ödenmesi…” Yani mahkeme,  bölgede özel mülk sahiplerine ait kamulaştırmaları iptal etti, tapuların hak sahiplerine geri verilmesine, ayrıca arazi […]

Kestel’e üniversite kurulması kelimenin tam anlamıyla yılan hikayesine döndü.

Önce son gelişmeyi paylaşayım:

Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden çıkan son karar:

 “… Bursa Teknik Üniversitesi adına tapu kayıtlarının iptali ve hak sahiplerinin  BTÜ’nün ödediği kamulaştırma paralarını

yasal faiziyle geri ödenmesi…”

Yani mahkeme,  bölgede özel mülk sahiplerine ait kamulaştırmaları iptal etti, tapuların hak sahiplerine geri verilmesine, ayrıca arazi sahiplerinin aldıkları parayı üniversiteye yasal faiziyle ödenmesine hükmetti.

Peki bu karar ne anlama geliyor ve süreç nasıl işledi?

Oldukça karmaşık olan süreci özetleyelim:

BTÜ’nün kurulacağı Kestel’deki bin 500 dönümlük alanın bin 200 dönümü orman, 300 dönümü ise 44 hak sahibinin özel mülk alanıydı.

Üniversite kurulması kararı alındıktan sonra özel mülklerin kamulaştırma işlemine başlandı.

Ancak hak sahipleri BTÜ Uzlaşma Komisyonu’nun tespit ettiği kamulaştırma bedellerine itiraz etti ve konuyu mahkemeye taşıdı.

Yerel mahkeme hak sahiplerinin talebini kabul etti ve dönümü 80 bin ile 120 bin lira arasında olmak üzere hak sahiplerine kamulaştırma bedeli ödenmesine karar verdi.

Üniversite yönetimi, hak sahiplerine paralarını ödeyip yaklaşık 300 dönümlük alanı kamulaştırdı.

Ardından hızlı bir şekilde master planı yaptı ve rektörlük ile 2 mühendislik fakültesi inşa edilmesi için mimari ihaleye çıktı.

Bu arada 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu ve BTÜ, Orhangazi Üniversitesi’ne taşındı.

Öte yandan hak sahipleri ilk mahkeme kararını da yeterli bulmayarak Yargıttay’a başvurdu.

Yargıtay, 7 hak sahibinin kamulaştırma bedelini yeterli bulurken, diğer hak sahiplerine bedel artışında bulunması için yerel mahkemeye yetki verdi.

2 hak sahibi ise bedel artışı talebinden vazgeçti.

Bu da BTÜ’nün 20 milyon lira daha fazla bedel ödemesi anlamını  taşıyordu.

Ancak BTÜ yönetimi 20 milyon liralık ödeneği Ankara’dan alamadı ve bu durumu mahkemeye bildirdi.

Yani BTÜ de mahkemeye itiraz etti.

Ve yazının başında aktardığım gibi 31 Ocak tarihli Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden son karar çıktı:

… no’lu taşınmazların kamulaştırma bedeli farkının depo edilmemiş olması ve vazgeçme beyanı doğrultusunda davacı Bursa Teknik Üniversitesi Rektörlüğü adına olan tapu kayıtlarının iptali ile önceki malik …. adına tapuya kayıt ve tesciline…

Yani daha fazla kamulaştırma bedeli isteyen arazi sahipleri, biraz da avukatlarının yanlış yönlendirmeleriyle Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan da oldu.

Peki şimdi ne olacak?

Nitekim arazi sahipleri aldıkları kamulaştırma paralarını belki de harcadı.

O halde son gelişmeler, Kestel’e üniversite kurulmasını engelleyecek mi?

Bu sorunun yanıtını Başbakan eski Yardımcısı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavşoğlu’nda aradım.

Çavuşoğlu şunları söyledi:

“Uzun süredir hak sahiplerinin itirazı üzerine, kamulaştırma davaları sürüyor. Hak sahipleriyle görüşülüyor. Mahkeme kararları nedeniyle hak sahiplerinin ilk kamulaştırma bedeline razı olma eğilimi olduğunu  görüyoruz. Bizim Kestel’e üniversite sözümüz var. Hala bu sözümüzün arkasındayız.  15-20 milyon liralık bir kaynak sorunu nedeniyle Kestel’e üniversite kurulmasından geri adım atmamız söz konusu değil. Ancak BTÜ, halen kendi yerinde hizmet vermeye devam ediyor. BTÜ yetkilileriyle belki mevcut yerin, genişleme alanlarıyla birlikte kendilerine yeteceğini söyleyecekler. O zaman, Bursa’nın 3., 4. üniversiteye de ihtiyacı olduğuna göre ve hazır Kestel’de üniversite alanımız varken, belki Kestel’e 3. üniversite kurulabilir. Ancak ne olursa olsun, Kestel’de üniversite kurulması sözümüz geçerlidir.”

Evet son gelişmeler ve Çavuşoğlu’nun görüşleri böyle.

Tüm bu gelişmeler ışığında, BTÜ’nün mevcut yerinde kalacağı ve Kestel’de de sorunların aşılması için siyasi iradenin adım atacağı sonucunu çıkardım. 

 

Evde de partide de birlikteler

 

Son seçimlerde aldıkları oya rağmen Demokrat Partililer, Türk siyasi yaşamının çınarını yaşatmaya devam ediyor.

Kolay değil, ne parlamentoda sandalyeye sahipler, ne belediyeleri var, ne de Hazine’den yardım alıyorlar.

Özveriyle siyaset yapmaya çalışan Demokrat Partililer, dün gazetede konuğum oldular.

Yıldırım İlçe Başkanı Hasan Ali Ünal, Teşkilat Başkan Yardımcısı Erhan Keskin, Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ertaş Altun, İl Yönetim Kurulu Üyeleri Müfide Yıldırım, Ümral Ünal ve Süveyla Keskin.

4 yöneticinin soyadlarının aynı olmaları tesadüf değil.

Çünkü İlçe Başkanı Hasan Ali Ünal ile yardımcısı Erhan Keskin’in eşleri de il yöneticisi.

Başkan Hasan Ali Ünal bu durumu, “Biz bir aileyiz. Bu nedenle eşlerimiz de bizimle aynı yönetimde görev yapıyor. Partimizde kadın kolları kalktı. Kadınların siyaset yapmasında bir engel yok. Erkek kolları var mı ki, kadın kolları olsun ” sözleriyle açıkladı.

Siyasette tanık olmadığımız örnek örnek bir davranış doğrusu.

Ünal, son derece aktif bir ilçe başkanı izlenimi bıraktı bende.

Kasım 2019’da ataması yapıldıktan sonra hızla çalışmalara başlamış Ünal.

Önce kendi ekibini kurmuş ardından parti büyüklerini ziyaret etmiş.

Amaç, Demokrat Parti’yi Yıldırım’da eski günlerine kavuşturmak.

Yıldırım’la ilgili ürettikleri çok sayıda projeyi,  ilçe kaymakamına ve milli eğitim müdürüne de sunmuş Ünal ve arkadaşları.

Ancak bir sitemi vardı Ünal’ın:

2 aydır Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’dan randevu istiyoruz ama henüz olumlu yanıt alamadık.

 

9’u 5 geçeye sabitlenmiş Atatürk saati

 

Fotoğrafını paylaştığım Atatürklü bir ahşap saat.

Parti üyeleri kendileri üretiyorlarmış bu saati.

Son derece şık ve anlamlı bir çalışma.