Olay Gazetesi Bursa

Milli mücadelenin startını veren Erdoğan’a Bursa’dan destek

Yıllardır Erdoğan’ın Bursa’da katıldığı kongreleri takip ederiz, bu kadar coşkulusuna, bu kadar heyecanlısına tanık olduğumuzu hatırlamıyorum. Dışarıda da içeride de insan seli vardı adeta. Yağmura rağmen 10 binlerce Bursalı, Nilüfer’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yalnız bırakmamıştı. Kuşkusuz bunda Afrin operasyonun rolü olsa da Erdoğan sevgisinin etkisi de büyük. Erdoğan’ın Afrin operasyonuyla ilgili söyledikleri dikkat çekiciydi. Özellikle HDP’lilerin […]

Yıllardır Erdoğan’ın Bursa’da katıldığı kongreleri takip ederiz, bu kadar coşkulusuna, bu kadar heyecanlısına tanık olduğumuzu hatırlamıyorum.

Dışarıda da içeride de insan seli vardı adeta.

Yağmura rağmen 10 binlerce Bursalı, Nilüfer’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yalnız bırakmamıştı.

Kuşkusuz bunda Afrin operasyonun rolü olsa da Erdoğan sevgisinin etkisi de büyük.

Erdoğan’ın Afrin operasyonuyla ilgili söyledikleri dikkat çekiciydi.

Özellikle HDP’lilerin çağrısıyla sokağa çıkmaya yeltenenlere karşın, “Ey HDP, ey KJK, ey PKK, nerede meydana çıkarsanız, biliniz ki, güvenlik güçlerimiz sizin boynunuzdadır. Bu bir milli mücadeledir. Kesinlikle taviz vermeyeceğiz” şeklindeki uyarısı, çok geçmeden etkisini gösterdi ve ‘savaş karşıtlığı’ altında Mehmetçik’in terör operasyonuna gölge düşürmeye çalışanlar gözaltına alınmaya başlandı.

Afrin operasyonunun toplumsal desteğini Nilüfer’de toplanan 10 binler gösteriyordu.

Mitinge gelenleri sadece AK Parti tabanı olarak görmemek gerekir.

Siyasi görüşü ne olursa olsun, sınırımızdaki tehlikenin farkında olduğu için   halk, Zeytin Dalı’na yüreğiyle destek veriyor.

Erdoğan sadece Afrin’le ilgili mesaj vermedi Bursa’da.

Parti içine dönük de çok önemli mesajları vardı.

Her ne kadar referandumda alınan oy için teşekkürlerini iletse de, bunu yeterli görmediğini söylemekten de geri durmadı.

Bu sözler, Bursa’daki değişimin de şifrelerini oluşturuyor.

Erdoğan’ın Bursa ile ilgili bir diğer mesajı da isim vermese de Doğanbey’di.

Açık açık, “Hata yaptık” dedi Erdoğan.

Bu şu anlama mı geliyor acaba:

Doğanbey’de hata yaptık ancak telafisini yapacağız.

Bekleyip göreceğiz…

 

—————————

 

Kongre ve miting detayları

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programlarında yoğun güvenlik önlemleri alınması yeni bir durum değil.

Ancak bu kez güvenlik önlemleri çok daha üst düzeydeydi.

Erdoğan, kayda değer bir sarkma olmadan Bursa’ya ulaştı ve dışarıda halka, içeride de partililere hitap etti.

Yağmur nedeniyle dışarıda bekleyen katılımcılara yağmurluk dağıtıldı.

Kongrenin yapıldığı salonda ağırlıklı olarak kadınlar olsa da, gençler de salonun bir bölümünde yerini almıştı.

Kongrede Bursa’dan sadece Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve İl Başkanı Ayhan Salman konuştu.

 

————————-

 

Gitmediğin yer senin değildir

 

Cumurbaşkanı Erdoğan, partisinin kadın kolları kongresine katılmak için Bursa’daydı.

Kuvvetle muhtemel İl kongresine de katılacak.

Erdoğan’ın partisinin kadın kolları kongresine bile katılması CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa kongrelerine olan ilgisizliğini akla getiriyor.

Siyasette, gitmediğiniz yer sizin değildir.

 

————————

 

Evet savaşa hayır!

 

Kahraman Mehmetçik, Afrin operasyonuna başladıktan sonra kimi hainliğinden, kimi de saflığından, ‘savaşa hayır’ sloganı altında propagandaya başladı.

Ancak sayılarıyla kopardıkları gürültü arasında orantısızlık olan ‘savaş karşıtı’ grup, savaşın devletler arasında olan bir eylem olduğunu bilmeyecek kadar da cahil.

Ha, ABD’nin desteğiyle PYD saflarında toplanan çapulcuların nihai hedefi devlet kurmak, o başka…

Ancak illa zorlama bir iddiayla olan bitene savaş diyeceksek, evet bence de savaşa hayır.

ABD’nin Ortadoğu’da provokasyon yaratıp, son tahlilde bölge ülkeleri arasında savaş çıkarmasına hayır, hayır, hayır…

 

————————–

 

Vatan savaşı verirken hortlayan Ali Kemaller

 

Ortada bir savaş varsa, Türkiye’nin ABD emperyalizmine karşı vatan savaşı var.

Karşımızda katiller sürüsü olsa da, arka planda teröristlere ağır silahlarla  destek veren ABD var.

Türkiye ise topyekün milli mücadelenin içinde.

Ancak bir de savaşın iç cephesi var.

Bugün ‘Afrin’de ne işimiz var?’ diyenler, işte o iç cephedeki işbirlikçilerdir.

Tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda işgalcileri destekleyen Ali Kemaller gibi.