Olay Gazetesi Bursa

“Mimarlar, duvarcı ustası kadar değer görmüyor”

Son yazılarımda ihtiyaçtan fazla açılan üniversitelerin çok büyük sorunları da beraberinde getirdiğini sık sık vurguluyorum. Bu konu gerçekten önemli. Çünkü, resmen üniversite mezunu işsiz ordusu yaratmış durumdayız. Bunu da ben değil, istatistikler söylüyor. Konuyla ilgili yazılarımda, son yıllarda açılan onlarca inşaat fakültesi bölümü nedeniyle 3 inşaat mühendisinden birinin işsiz olduğunu belirtmiştim. Maalesef mimarlarda durum daha […]

Son yazılarımda ihtiyaçtan fazla açılan üniversitelerin çok büyük sorunları da beraberinde getirdiğini sık sık vurguluyorum.

Bu konu gerçekten önemli.

Çünkü, resmen üniversite mezunu işsiz ordusu yaratmış durumdayız.

Bunu da ben değil, istatistikler söylüyor.

Konuyla ilgili yazılarımda, son yıllarda açılan onlarca inşaat fakültesi bölümü nedeniyle 3 inşaat mühendisinden birinin işsiz olduğunu belirtmiştim.

Maalesef mimarlarda durum daha da kötü.

Bugün vakıf üniversiteleriyle birlikte 137 mimarlık fakültesi var. (Çok değil 20 yıl önce isim yapmış mimarlık fakültesi sayısı 10’u geçmiyordu)

Bu 137 fakülteden her yıl 8 bin mimar mezun oluyor ve birçoğu iş bulamıyor.

Mesela Bursa’da 500 mimarlık ofisi varken, 2021 yılında 3 bin ruhsat kesilmiş!

Bu şu demek:

Ruhsatlar adil bir şekilde mimarlık ofislerine dağılmış olsa bile, her bir ofise sadece 6 proje düşüyor.

Bu da mimarlık ofislerinin bırakın para kazanmasını, ayakta kalmasını bile imkansız kılıyor.

Gelelim mimarlarda işsizlik oranına.

Rakamları Mimarları Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’ten aldım.

Mimarlarda işsizlik oranı yüzde 30’lar seviyesindeymiş.

Kadın mimarlarda ise işsizlik oranı yüzde 50’ler seviyesinde.

Yani her iki kadın mimardan biri işsiz.

Şirin Rodoplu Şimşek, mimarlık fakültesi sayılarındaki artışı şu çarpıcı örnekle açıkladı:

Ben 2005 yılı mezunuyum. Mezun olduğum yıl sınıf mevcudumuz 30 idi. Bugün ise 180!”

Rodoplu şöyle devam etti:

Fakülte sayısının artmasıyla, mimarların sayısı da arttı. Bu da lisans mezunu işsiz ordusu yarattı. Mimar sayısı çok olunca mimarlık ofisi sayısı da çoğaldı ve çok ciddi rekabet doğdu. Bu da mimarlık ofislerinin çok fazla fiyat kırmasına yol açtı. Ucuz yapılan işler de niteliksizleşti.”

Yanlış planlamaların nelere mal olduğunu çok net ifade ediyor Şimşek.

Şimşek, eskiden şantiyelere gittikleri zaman ayakta karşılandıklarını ancak bugün duvarcı ustalarının mimarlardan daha çok para kazanıp değer gördüğünü söyleyerek, mesleğin geldiği duruma isyan ediyor!

YÖK yanlışta ısrar ediyor

138 mimarlık fakültesinin ihtiyaçtan çok daha fazla mimar mezun ettiğini rakamlar söylüyor.

Ne acıdır ki, vakıf üniversitelerinin varlığı nedeniyle parayı bastıran mimar da oluyor, mühendis de.

Üstelik YÖK’ün yanlış politikası devam ediyor.

Öyle ki yeni kurulan Bursa’daki Mudanya Üniversitesi’nde de mimarlık fakültesi açılacak.

Bir yanda ihtiyaçtan fazla mimar ve mühendis var diğer yanda sanayide çok ciddi kalifiye eleman açığı var.

Yani bu kadar çok üniversite açmak yerine, mesleki ve teknik eğitime yatırım yapılmış olsaydı, işsizlik oranı bugünkü seviyede olmayacaktı.

Veya bu kadar çok işsiz üniversite mezunundan söz etmeyecektik.

Mimarlık ve mühendislik fakültelerinin açılmasına artık izin verilmemesini isteyen Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi heyetiyle BTSO’dan bir grup Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank’ın kapısını çalmışlar ancak sonuç alamamışlar.

Bursalı heyete, planlamayı YÖK’ün yaptığı söylenmiş.

Oysa çok iyi biliyoruz ki tüm kurumlar gibi YÖK de siyasi iradeden bağımsız adım atamaz.

Savaş mağdurları, bir kez daha mağdur olmasın

Rus işgalinden kaçan binlerce Ukraynalı ve Ukrayna’da yaşayan ya da okuyan Türk, savaş başladıktan sonra Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı.

Ancak can havliyle kendilerini sınır kapılarına atmayı başaran savaş mağdurları, haksız bir uygulamayla karşılaşıyorlar.

67 dolar araç sigortası, 5 dolar da dezenfektan olmak üzere 72 dolar isteniyor mağdurlardan.

Bu insanlar zaten mağdur, zaten canlarını kurtarmak için mallarını, mülklerini ve bankadaki paralarını bırakarak Türkiye’ye gelmişler.

Bir de sınır kapımızda bu ücreti ödemeye mecbur bırakılıyorlar.

Üstelik Ukrayna ile Türkiye arasındaki Moldova, Bulgaristan ve Romanya sınır kapılarında bu paralar istenmiyormuş.

Türk dış politikasının mazlumların, mağdurlarının yanında olduğu su götürmez bir gerçek.

Ancak sigorta ve dezenfektan ücreti, Türkiye’nin misafirperverliğiyle örtüşmüyor.