Olay Gazetesi Bursa

Öyle eve babam da sığar

Hiç kimse evde kalınmasın, sokağa çıkılsın demiyor. Evet evde kalınsın, sokağa adım atılmasın şu virüs belası defedilene kadar. Ancak, birçok kişi mecbur olduğu için dışarıya çıkıyor. Mesela en çok ihtiyaç duyduğumuz sağlık personeli ışınlanarak mı hastanelere gitsin? Veya kredi ertelemesi nedeniyle yığılmaların oluştuğu bankaların çalışanları işe gitmek için helikopter mi kiralasın? Ya, vatandaşın depodaki malları […]

Hiç kimse evde kalınmasın, sokağa çıkılsın demiyor.

Evet evde kalınsın, sokağa adım atılmasın şu virüs belası defedilene kadar.

Ancak, birçok kişi mecbur olduğu için dışarıya çıkıyor.

Mesela en çok ihtiyaç duyduğumuz sağlık personeli ışınlanarak mı hastanelere gitsin?

Veya kredi ertelemesi nedeniyle yığılmaların oluştuğu bankaların çalışanları işe gitmek için helikopter mi kiralasın?

Ya, vatandaşın depodaki malları bile erittiği marketlerde asgari ücretle  çalışan kasiyerlerin dışarı çıkmaması için bir çözüm var mı?

Yevmiyle evine ekmek götüren, şu süreçte kelle koltukta çalışan inşaat işçilerine çalışmayın diyebilir misiniz?

İnsanların evde kalınması isteniyorsa, 65 yaş ve üstü yurttaşlara uygulandığı  gibi genel bir sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi gerekmiyor mu?

Evde oturup, çocuklarıyla mutluluk pozu veren, aşçısının yaptığı fırında beşamel soslu pekin ördeğini sosyal medya hesabından paylaşan, elinde viski bardağıyla mutluluğun resmini çizen ve servetleriyle ‘bin yıl’ daha evde kalabilecek imkana sahip olan tuzu kurular için ‘evde kalın’ demek çok kolay.

Olayı en güzel gazeteci Fatih Altaylı özetlemiş:

Bir takım ünlüler fotoğraflar yayınlıyorlar ve ‘Hayat Eve Sığar’ diyorlar. 2 konser veriyorum 500 bin lira indiriyorum, 3 milyon dolarlık evde oturuyorum, evim 500 metrekare, karım var, çocuğum var, 2 de hizmetçim var, hayat eve sığar! Öyle eve babam da sığar. Ama 55 metrekare evde 6 kişi yaşıyorsan hayat eve daha çok sığıyor.”

Hay, ağzına sağlık Altaylı.

Az bile söylemişsin.

Kriz sadece bankaları vurmuyor aksine kârlarına kâr katıyor

Durum tam da başlıktaki gibi.

Nitekim, tüm krizler sadece bankaları vurmadı/vurmuyor.

Ne küresel, ne ülke içi ne de salgından kaynaklı krizlerden etkileniyorlar.

İşte rakamlar.

2018’in ilk 2 ayında yaklaşık 13 milyar lira olan bankaların kârı, 2020’nin ilk 2 ayında yaklaşık 15 milyar lira oldu.

Faizden elde ettikleri kârlar bunlar.

Bir diğer ifadeyle dar gelirli ve orta direğin ihtiyaç, konut, tüketici ve taşıt kredileri sayesinde bankalar kârlarına kâr kattı.

Üstelik salgının insanları sokağa çıkamaz duruma getirdiği şu günlerde  kredi ertelemesinden doğan vade farkını faiz olarak müşterilerine yansıtan  bankalar, virüs belasını bile fırsata dönüştürdü.

Aradığınız müşteri temsilcisine ulaşılamıyor

Bir okuyucum anlattı, özel bankadan kredisini öteleyecek.

Çalıştığı bankanın şubesine gitmiş.

Şubedeki görevli, erteleme ekranı açılmadı, şubeden yardımcı olamıyoruz, telefondan müşteri temsilcisiyle halledin demiş.

Ancak telefonla müşteri temsilcisine ulaşmak ne mümkün.

Dakikalarca telefonda beklemesine rağmen müşteri temsilcisine ulaşamamış.

Yani, ne şubeden halledebilmiş işini, ne de telefondan müşteri temsilcisine ulaşabilmiş.

Okuyucu isyan ediyor:

Kredimi öteleyeceğim ama muhatap bulamıyorum.

Galiba bankalar, öteleme kararında yasak savıyor.

Var mı başka izahı?

——————————

Koronavirüs nedeniyle güme giden ülke ve Bursa gündemleri

Şehitler verdiğimiz İdlib meselesi ve Rusya ile ortak devriye konusu.

Türkiye’nin sınır kapılalarını açmasıyla Avrupa’ya akın eden göçmen krizi.

CHP kurultayı.

ODA TV’nin kapanması ve gazetecilerin tutuklanması.

Süper Lig’de ve TFF 1. Lig’de şampiyonluk mücadelesi.

Hakem hataları.

Ne olacak bu Bursa trafiğinin hali?

Belediye başkanlarının 1. yıl değerlendirme toplantıları.

Sonuç: Virüs 2020 gündemleri sildi süpürdü, 2021’e Allah kerim.