Olay Gazetesi Bursa

Parti içinde en demokratik biziz

İlçe kongreleri sürecinde olan AK Parti’nin İl Başkanı Ayhan Salman, ses getirecek açıklamalar yaptı. Parti içi demokrasinin en yoğun yaşandığı partinin AK Parti olduğunu savunan Salman, “Parti içi demokrasinin en yoğun yaşandığı parti AK Parti’dir. Çünkü kongreler öncesinde o kadar çok kişiyle istişare ediliyor ki. Tüm istişareleri parti içinde demokratik bir şekilde yapıyoruz. O süreçte […]

İlçe kongreleri sürecinde olan AK Parti’nin İl Başkanı Ayhan Salman, ses getirecek açıklamalar yaptı. Parti içi demokrasinin en yoğun yaşandığı partinin AK Parti olduğunu savunan Salman, “Parti içi demokrasinin en yoğun yaşandığı parti AK Parti’dir. Çünkü kongreler öncesinde o kadar çok kişiyle istişare ediliyor ki. Tüm istişareleri parti içinde demokratik bir şekilde yapıyoruz. O süreçte herkes  dilediğini söyleyebiliyor. Sonuçta da herkesin üzerinde uzlaştığı bir  konsensus adayı çıkıyor” dedi.

 

İl başkanlığı dönemini ‘ortak akıl ve istişarenin öne çıktığı bir dönem’ sözleriyle değerlendiren Salman,  “Birlik ve beraberliğin, ortak aklın, istişare kültürünün  çok net bir şekilde ortaya çıktığı bir dönem oldu” şeklinde konuştu. “Kara liste” ifadeli sosyal medya mesajına da açıklık getiren Salman, bazı art niyetli kişilerin sözlerini çarptırdığını öne sürdü.

 

Salman, adaylığıyla ilgili olarak da, “Partide her görevi yaptım, bundan sonra da yaparım. Benim açımdan AK Partili olmak, bu davanın bir mensubu olmak, Sayın Cumhurbaşkanı’yla yol yürümek, değişim ve dönüşümün içinde yer almak çok değerli” değerlendirmesini yaptı.

———————-

 

Pazar Söyleşisi’nin bu haftaki konuğu AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman.

 

Partinizin kongreleri başladı. Öncelikle ilçe kongreleriyle ilgili mesajınızı alabilir miyiz? Türkiye genelinde değişmesi beklenen il başkanlarının istifası istendi. Sizin istifanızın istenmemesi, devam edeceğinize dönük bir işaret mi?

İlçe kongrelerini şölen havasında yapıyoruz. Biz şu anda kendi görevlerimizi yapma gayretindeyiz, değişim, dönüşüm sürecini yönetiyoruz. Bir önceki kongreyi biz yapmıştık. Nasip, kısmet… AK Parti’nin uzun yıllar farklı kademelerinde  görev yapan, bu davanın bir mensubuyum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın yol ve dava arkadaşı olmak benim açımdan da AK Partililer açısından da çok önemlidir. Benim için en büyük makam Cumhurbaşkanı’nın yol ve dava arkadaşı olmak. Geçmişte çeşitli görevler yaptık, bugün il başkanlığı yapıyoruz. Neyse hayırlısı, o olsun.

 

“EN ÖNEMLİ MAKAMIM CUMHURBAŞKANI’NIN YOL ARKADAŞLIĞI”

 

Evet kararı genel merkez verecek ama sizin Ayhan Salman olarak eğilimiz nedir?

Partide her görevi yaptım, bundan sonra da yaparım. Benim açımdan AK Partili olmak, bu davanın bir mensubu olmak, Sayın Cumhurbaşkanı’yla yol yüremek, değişim ve dönüşümün içinde yer almak çok değerli. 2002’den  bu yana çok hizmet yapıldı ve önümüzde de yapmamız gereken çok şey var. İnşallah Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde ilerlemeye devam edeceğiz. Bu hareketin bir mensubu olarak tüm görevlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.

 

“BİRLİK VE BERABERLİĞİN ORTAYA ÇIKTIĞI BİR DÖNEM OLDU”

 

Sizin döneminizi konuşalım biraz da. Geriye dönüp baktığınızda nasıl bir il başkanlığı dönemi geçirdiğinizi düşünüyorsunuz?

Genel ve yerel seçim oldu dönemimizde. Geçen aylarda bir bilgilendirme toplantısı yapmıştık. Sadece bu dönemde bile verdiğimiz hizmetler, yaptığımız yatırımlar çok önemli. Sadece hizmet de değil… Değişim, dönüşüm, vizyon. Savunma alanında, eğitimde, sağlıkta 2002’den önce ve sonrasında yapılan hizmetler çok büyük. Eksikler var ama kadrolarımızda azim de var.

 

Döneminizi biraz daha açar mısınız?

Yani tabii bizim dönemimizdeki hizmetleri bilgilendirme  toplantısında anlatmıştık. Otobanla birlikte Bursa’ya 31,5 milyar liralık yatırım yapıldı. Ama bizim aslında en önemli işimiz, birlikte hareket etmeyi başarmamız. Milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları ve teşkilatlar, birlik ve beraberlik içinde enerjisini hizmet etmeye harcadı. Ortak aklı ve istişareyi ön plana almaya çalıştık. Önceki dönem ilçe başkanları, il genel meclisi üyeleri, ilçe ve ilçe başkanlarıyla sık sık bir araya geliyoruz. Bilgilendirme toplantısında da milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanlarıyla kamuoyunun karşısına çıktık. Ortak aklı ve partimizin  kurumsal hafızasını, geçmişini önemsiyoruz.  Herkesin düşüncesini önemsiyoruz. Genel ve yerel seçimler öncesinde  önceki dönemde görev almış arkadaşlarımızla sahadaydık. Bu bakımdan, birlik ve beraberliğin, ortak aklın, istişare kültürünün  çok net bir şekilde ortaya çıktığı bir dönem oldu.

 

O halde Ayhan Salman döneminin anahtar kelimeleri ortak akıl ve  istişare diyebiliriz miyiz? Tüm ekipler arasında bir uzlaşma mı sağladınız?

Geçmiş ve mevcut milletvekillerimiz, bakanlarımız, belediye başkanlarımız, il ve ilçe başkanlarımız çok önemli katkılar sağlıyorlar. Herkes üzerine düşeni yapıyor. Bu da önemli bir sinerji yaratıyor.

 

“PARTİ İÇİ DEMOKRASİNİN EN YOĞUN YAŞANDIĞI PARTİYİZ”

 

Partinizde hep tek adaylı kongreler yapılıyor. Bu da parti içi demokrasi konusunda eleştirilere yol açabiliyor. CHP’de tek adaylı kongreler pek yapılmıyor. Ne dersiniz bu eleştirilere?

Parti içi demokrasinin en yoğun yaşandığı parti AK Parti’dir. Çünkü kongreler öncesinde o kadar çok kişiyle istişare ediliyor ki. Önceki dönem milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat üyelerimizle görüşülüyor, temayül yoklamaları yapılıyor. Yani tüm istişareleri parti içinde demokratik bir şekilde yapıyoruz. O süreçte herkes  dilediğini söyleyebiliyor. Sonuçta da herkesin üzerinde uzlaştığı bir  konsensus adayı çıkıyor. Demokratik çalışmalar bittikten sonra da tek bir isim aday oluyor. Bu kişi de herkesin uzlaştığı isim oluyor. O kadar istişarenin ardından da çıkan adayın çok güçlü olduğunu tahmin edebilirsiniz. O adayımızın karşısına bir başka partilimizin çıkmaması anormal bir durum değil.

31 Mart’ta seçilen belediye başkanları 1 yıllarını geride bırakacaklar. Başkanlar, bu dönem geçmişten devraldıkları yüksek borçtan dolayı yatırım yapamaz durumda olduklarını söylüyorlar. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir? Yüksek borç bırakan belediye başkanlarıyla ilgili görüşlerinizi de merak ediyorum.

Ben sizin gibi düşünmüyorum. Belediye başkanlarımızın bir kısmı yeni. Onlar da ekiplerini oluşturdular. Seçim öncesi söz verdiğimiz projeleri yerine getirme noktasında bir sorunumuz yok. Ekonomik koşulların engel olacağını düşünmüyorum. Elbette tasarruf ve bütçe disiplini önemli. Belediye başkanlarının vatandaşa ait kaynakları en verimli şekilde kullanmaları doğal. Tüm belediye başkanlarımızın gayretle çalıştıklarını biliyorum. Sadece bir yılda bile önemli hizmetler verdiler. İzinler, ihale süreçleri gibi bürokratik aşamalardan dolayı büyük yatırımları 6 ayda hayata geçiremiyorsunuz. Ancak sık sık bir araya geldiğimizde hepsinin çok heyecanlı olduklarını görüyoruz. Söz vermedikleri hizmetleri bile yapıyorlar. Biliyorsunuz Çevre Bakanı ve Spor Bakanı’nın Bursa’ya söz verdikleri  projeler var. Ulaştırma Bakanlığı metro hattını inşa edecek. Büyükşehir Belediye Başkanı hem ulaşımda hem de sosyal belediyecilik alanında çok iyi işler yapıyor. Osmangazi Belediyemiz, hem Osmangazi’yi, hem Bursa’yı harekete geçirecek işler yapıyor.  Aynı şekilde Yıldırım ve diğer belediyelerimiz de kısa zamanda birçok yatırım yaptı. Ve o heyecanlarıyla 5 yılda tüm vaatlerinin çok daha fazlasını yapacaklarına inanıyorum.

 

“CHP İL BAŞKANI İLE İLETİŞİME GEÇMEYİ ARZU EDERİM”

 

CHP’de il başkanı değişti. Yeni İl Başkanı İsmet Karaca oldu biliyorsunuz. Kendisine hayırlı olsun dediniz mi?

Henüz  yoğunluktan diyemedim.

 

Karaca, göreve başlar başlamaz, merkezi hükümet ve belediyelerinizle ilgili basın açıklamaları yaptı. Karaca’nın muhalefetiyle ilgili düşünceniz nedir?

Türkiye’nin muhalefetle ilgili sorunu var. Muhalefet demokrasilerde çok önemlidir. Önerilerde bulunan, yapıcı olan, biz olsaydık şunu yapardık diyen, iktidar adayı olabilecek yapıda olan bir anlayışta olmalı muhalefet. Ama son dönemlerde muhalefet yapıyorum diye edep sınırlarını aşacak, hakaretlere varacak şeyler söyleniyor. Ordumuzun kahramanlık gösterdiği bir süreçte milli konularda bile enteresan bir muhalefetimiz var. Türkiye bir savaşa girse Esed’in yanında olurum diyebilecek ve Suriye televizyonlarında söylemleri kullanılan bir muhalefet var. Bu çok sıkıntılı. Her konuda farklı düşünebiliriz ama milli konularda ülkenin menfaatini düşünen bir muhalefet olmalı.  Biz yerli ve milli ekonomiyi geliştirmeye çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı’nın, ‘Her şeyin yerlisini ve millisini yaptık bir tek muhalefetin yerlisini ve millisini yapmakta zorlandık’ diye bir ifadesi var. Bizimle aynı düşünceye sahip olmayabilirler ama yerli ve milli olmalılar. CHP’nin yeni il başkanı hayırlı olsun, kendisine başarılar dilerim. Bursa’ya katkı sağlamak adına düşünceleri varsa iletişim halinde olmayı arzu ederiz.

 

“İYİ NİYETLİLER NE DEMEK İSTEDİĞİMİ ANLADILAR”

 

Bir sosyal medya mesajınızda “Davaya inanmak ve sevmek için kahramanca işler yapmaya gerek yok. Bu yolda herkesi hatta rakiplerini bile sev ama bence kara listeni de hep güncel tut” dediniz ve bu mesajınız parti içinde tartışmalara yol açtı. Neyi anlatmaya çalıştınız bu paylaşımınızla?

Art niyetli insanlar oradan bir şeyler çıkarmaya çalışmış olabilirler. Yoksa herkes neyin ne olduğunu çok iyi anladı. Konu devletse, milletse, bayraksa herkesi sevmek gibi bir durumumuz yok. Vatanına, milletine ihanet eden, ülkesini dünyaya şikayet eden, Türkiye’ye zarar veren gayri ahlaki çalışmalarda bulunan insanlara karşı verilmiş bir mesajdır.  Aslında herkes anladı ama bazen siyaset o tip yorumlar getirebiliyor. İyi niyetli, samimi, doğruyu anlamaya çalışanlar, ne demek istediğimi anladılar.

 

Eleştiriye tahammül sınırınız geniş mi? Eleştirel haber ve yazılara tepkiniz ne oluyor?

Eleştiriyle hakareti ayırmak lazım. Maalesef bazen ‘eleştiriye hakkımız yok mu?’ denilerek hakaret edilebiliyor.  İşte geçtiğimiz günlerde yaşandı. Eleştiri, ‘şöyle olmalı, böyle olmamalı’ diyebilmektir.  Aslında bir öneridir. Bunda bir sorun yok. Bu anlamda, hem kendi içimizde hem de basında bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Ama siz eleştiri  adı altında hakaret ediyor, yalan söylüyor, iftira atıyorsanız bu eleştiri olmuyor.  Bilgiyi de doğrulatmanız gerekir. Kulaktan dolma laflarla söylediğiniz bir  şey varsa bir yanıtı olacaktır. O zaman siz de eleştiriye sabır göstermeniz gerekir değil mi? ‘O yazınızı şöyle yazmışsınız ama orada bence şunu doğru ifade etmemişsiniz’ demek bir eleştiridir. ‘Kardeşim  bu adam gazeteci değil’ diyorsanız bu eleştiri değil. O zaman karşı tarafa da o dille yanıt vermek zorunda kalırsınız. Seviyeyi aşağıya indirdiğinizde mütekabiliyet gereği karşıdan gelen yanıtı da kabul etmelisiniz.

 

Bu tür durumlarla karşılaştınız mı? 

Çok karşılaşmadım. Karşı taraftan eleştiri geliyorsa, istifade edebileceğim bir önerisi varsa faydalanıyorum. Ama art niyetli bir yaklaşım varsa okumuyor ve önemsemiyorum.

 

“BURSA’NIN ANKARA’DA LOBİSİ VAR”

 

Bursa’da Cumhurbaşkanı’nın temsilcisisiniz. Cumhurbaşkanı ile ne sıklıkta görüşüyorsunuz?

Cumhurbaşkanı, Bursa’yı çok önemsiyor. Bursa’nın meselelerini  ayda bir il başkanları toplantısında görüşüyoruz. Bunun dışında, gerekli durumlarda ya bakanlara gidiyoruz ya bakanlar Bursa’ya geliyorlar. Ankara’da 11 milletvekilimiz var. Onlar da Bursa ile ilgili meseleleri takip ediyorlar. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri de projelerin takiplerini yapıyorlar. Yerli otomobilin üretim yerinin Bursa olarak tercih edilmesi, Cumhurbaşkan’nın bu kente verdiği önemi gösteriyor. Bursa da bunun karşılığını veriyor. ‘Bursa büyürse Türkiye büyür’ sloganı doğru. Bursa’nın sorunları her platformda konuşuluyor.

 

Muhalefetin, ‘Her seçimde Bursa’dan AK Parti’ye yüksek oy çıkmasına rağmen bu kente yatırımlar yapılmıyor ve Bursa’nın Ankara’da lobisi yok’ şeklindeki eleştirilerine ne diyorsunuz?

Yatırım değerlendirme toplantısına siz de katıldınız. Oradaki gazeteciler de çok etkilendiler. Bursa her alanda çok önemli destekler alıyor Ankara’dan. Ayrıca kendi iş adamları ve coğrafi koşulları açısından da yatırım almaması anormal bir şey olurdu. Aslında  biz hakettiğimizi  alıyoruz. Niye yerli otomobil Bursa’da üretilecek? Çok teşekkür ederiz Sayın Cumhurbaşkanı’na. Ama hem coğrafi koşullar bakımından hem insan kaynaklarının zenginliği ve otomobil yan sanayisi açısından  en doğru yerlerden birisi Bursa. Bursa sadece otomobil üretmeyecek, yeni bir faza geçilecek. Akılla telefona geçmek gibi bir şey bu. Hem siyasetçilerin yapacakları, hem sivil toplum örgütlerinin ve iş insanların desteği, hem doğal zenginlikleri, hem de birikimi ve tecrübesiyle inşallah önümüzdeki 3-5 yıl içinde Bursa çok farklı bir boyuta geçmiş olacak.

 

YENİ DÖNEM HEDEFLERİ

 

Yeni dönemde sizinle devam edilirse kendinize bir hedef koydunuz mu? Seçilirseniz yeni dönem yol haritanız ne olacak?

İl başkanları olarak asıl görevimiz, teşkilatlarımızın performansını, iletişim becerisini arttırıp, büyütmek. Teşkilatlarla yerel yönetimler arasında köprü olmak. Biz güçlü ve enerjisi yüksek bir teşkilatız.  Mümkün olduğu kadar hem Bursa’nın değerlerini arttırmak hem de teşkilatlarımızın vatandaşlara daha fazla teveccüh etmesini sağlayıp, daha fazla üye sayısına ulaşarak, önümüzdeki seçimlere daha iyi hazırlanmak gibi hedeflerimiz var.

 

Son olarak özel yaşamınızdan konuşalım. Ayhan Salman’ın kültür-sanata ilgisi nasıl? Hobileri var mı?

 

Eskiden daha fazlaydı ama il başkanlığı önemli bir zamanımızı alıyor. Kitap okumayı,  seyahat etmeyi, doğayla iç içe olmayı ve hayvanları hayvanları seviyorum.

 

Evcil hayvan besliyor musunuz?

Evet köpeğim var. İsmi  Filinta