Olay Gazetesi Bursa

Pazar Çeşnisi

Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu‘nun kozlarını paylaşacağı ‘büyük gün’ geldi çattı. Rivayetler muhtelif, komplo teorileri gırla gidiyor. En çok konuşulan senaryo, Yıldırım’ın, İmamoğlu hakkında önemli bir dosya ortaya koyacağı. Bu iddiayı öne sürenler, AK Parti cephesinin sırf bu nedenle canlı yayın istediğini söylüyorlar. Ancak AK Partililer, bu işlerin dosyayla filan kotarılamayacağını en iyi bilenlerdendir. İşte Mansur Yavaş, en taze […]

Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu‘nun kozlarını paylaşacağı ‘büyük gün’ geldi çattı.

Rivayetler muhtelif, komplo teorileri gırla gidiyor.

En çok konuşulan senaryo, Yıldırım’ın, İmamoğlu hakkında önemli bir dosya ortaya koyacağı.

Bu iddiayı öne sürenler, AK Parti cephesinin sırf bu nedenle canlı yayın istediğini söylüyorlar.

Ancak AK Partililer, bu işlerin dosyayla filan kotarılamayacağını en iyi bilenlerdendir.

İşte Mansur Yavaş, en taze örnek.

***

Binali Yıldırım çok sakin, İmamoğlu ondan daha sakin.

Ne İmamoğlu’nun ne de Yıldırım’ın sinirlendiğini, kaşlarını çattığını, yüzünü ekşittiğini, parmak salladığını, tehditler savurduğunu gördük. Muhtemelen canlı yayında da aynı tutumlarını sürdürecekler, hatta çok daha sakin kalmaya çalışacaklar.

Ancak son düzlükte, iki tarafın da bir şeyler yapması lazım ki, kararsız olarak nitelendirilen büyük kitlenin oylarını koparabilsinler.

Peki ne yapmalılar?

***

İki aday da vaatlerini açıkladı, son düzlükte yeni bir şey söyleyeceklerini sanmam, söyleseler de işe yarar mı?

Mustafa Bozbey, öğrencilere ulaşımı ücretsiz yapmak gibi bomba bir vaatte bulunmuştu da işe yaramamıştı.

O halde, tek bir şey kalıyor, güven.

Kim, İstanbul’u hakkıyla yönetebileceğini seçmene hissettirse, yani güven verirse, bir adım öne geçer.

17 yıllık AK Parti iktidarının da anahtar kelimesi güven değil miydi?

***

Kendi partilerinin antidemokratik uygulamalarını, iktidarın antidemokratik uygumalarını referans göstererek meşrulaştırmaya çalışan bir moda başladı.

Bir başka ifadeyle, ‘iktidar onca yanlış yapıyor, biz şu kadarcık yapsak ne olur?’ yollu bir savunma mekanizması oluşmaya başladı.

Bu son derece yanlış, son derece sakat bir anlayıştır.

Kötü örnek, örnek gösterilebilir mi?

Ayrıca bu tavır, yarın iktidar olduğunuzda sizin de antidemokratik ve yanlış uygulamalara meylettiğinizi  göstermez mi?

***

Anlı şanşı yaygın gazetelerin internet sitelerinde bir furya başladı.

Ünlülerin son haline çok şaşıracaksınız!” başlığıyla duyurulan haberlerle, önce okuyucuda derin bir merak uyandırılıyor.

Ardından yaşı kemale ermiş Yeşilçam yıldızlarının gençlik fotoğraflarıyla, bugünkü hallerini gösteren fotoğrafları veriliyor.

Peki ne var bunda?

Doğanın kanunu, her insan, doğar, yaşlanır ve ölür.

Haliyle fiziksel değişime de uğrar.

Yaşı ilerledikçe fiziksel değişime uğramayan tek bir kişi yok koca evrende.

O halde, her insanın yaşadığı/yaşayacağı doğal evrimde şaşılacak şey ne?

***

Manipülasyon, sadece Yeşilçam yıldızlarıyla da sınırlı değil.

Başlıklarla da aldatılıyor okuyucu.

Servis edilen haberin içeriğiyle ilgisiz ama sarsıcı bir başlık modasından söz ediyorum.

Tamam, haberi biraz da başlık okutur ama haberle uzaktan yakından ilgisi olmayan başlıklar atmak, düpedüz sahtekarlıktır.

Daha fazla tık almak için her yolun mübah görüldüğü bir sistemin yaptırımı da yok.

At başlığı gitsin…

***

Efendim daha önce de yazdım, twitter’da adıma açılmış sahte bir hesap var.

O hesap benim değil.

Bilmeyenlere tekrar duyurulur:

Ben twitter kullanmıyorum, nokta!