Olay Gazetesi Bursa

Tacizin üstünü örtmedik

Öyle anlaşılıyor ki taciz iddiaları bir süre daha CHP’nin gündeminde kalmaya devam edecek. Önce bir duyumumu paylaşayım. CHP Genel Merkezi, taciz iddialarıyla gündeme gelen Mete Akyolcular’ı istifa ettirdi ancak tüm gelişmeler bununla sınırlı değil. Konuyu yakından takip eden genel merkez yöneticileri, Akyolcular’ı ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edebilir. Ancak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtığı […]

Öyle anlaşılıyor ki taciz iddiaları bir süre daha CHP’nin gündeminde kalmaya devam edecek.

Önce bir duyumumu paylaşayım.

CHP Genel Merkezi, taciz iddialarıyla gündeme gelen Mete Akyolcular’ı istifa ettirdi ancak tüm gelişmeler bununla sınırlı değil.

Konuyu yakından takip eden genel merkez yöneticileri, Akyolcular’ı ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edebilir.

Ancak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtığı için, yargı sürecinin bekleneceğini duyuyorum.

Ayrıca genel merkez yöneticileri de parti içinde bir soruşturma açmışlar.

Ancak henüz, tacize uğradığı iddia edilen genç kıza ulaşılamamış.

Taciz hadisesi gündeme geldikten sonra CHP Genel Merkezi’nin geçmiş yıllarda konunun üstünü örttüğü iddiaları da ortaya atıldı.

Ben de bu iddialar nedeniyle 2 soru sormuştum:

“-Bu hadise, Akyolcular’ın adının karıştığı ilk olay değil. Neden hep bu tür iddialarla anılıyor Akyolcular?

-Neden CHP’nin etkin isimleri her seferinde Akyolcular’ın arkasında durdular veya sessiz kaldılar?

Yazımın ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık aradı.

Bir dönem aile ve sosyal politikalardan sorumlu genel başkan yardımcılığı da yapan Karabıyık, o yıllarda Ensar Vakfı’ndaki taciz skandalı hakkında TBMM kürsüsündeki konuşmasıyla gündem olmuştu.

Ben de bir anneyim ve bir kız evladım var” diyerek konuşmaya başlayan Karabıyık, taciz iddiaları gündeme geldikten sonra Akyolcular ile ilgili bir şikayet olup olmadığını araştırmış.

Evet bir grup Osmangazi ilçe örgütünün sorunlarıyla ile ilgili 2 yıl önce bir şikayeti olmuş.

Partililer Karabayık’ın eşliğinde grup toplantısına geliyorlar ardından Kılıçdaroğlu ile görüşmek için ricada bulunuyorlar.

Görüşme gerçekleşiyor ve partililer şikayet ediyor.

Görüşme bittikten sonra Karabıyık, görüşme öncesi kendisine şikayetten bahsetmedikleri için partililere kızıyor.

Peki şikayetin içeriği taciz iddiaları mı?

Hayır” diyor Karabıyık.

Taciz iddialarından çok farklı iki şikayet söz konusuymuş.

Karabayık, “Bize gelen hiçbir taciz iddiasının üstünü örtmedik. Bu iddia kesinlikle doğru değil” diyor.

Gelişmeler ve Karabıyık’ın açıklaması bu şekilde.

CHP’den, özellikle bir kadın milletvekilinin, hemcinslerine yönelik taciz iddialarına karşı ama’sız, fakat’sız bir duruş sergilemesi fevkalade önemli.

Darısı diğer kadın milletvekillerinin başına.


AK Parti’nin Bursa tereddütü

Cumartesi akşamı AK Parti’nin 4 il başkanı atandı.

Dün ise 5 kentin il başkanı belli oldu.

Yani son 3 günde 9 kentin il başkanı belli olurken, Bursa’nın il başkanı yine atanmadı.

Bu olumsuz tabloda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Bursa ile ilgili rapor veren koordinatörler Muhammet Balta ve Ahmet Köse’nin sorumluluğu çok büyük.

Artık şu çok net ki Bursa’da ciddi bir tereddüt var.

Belli ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa kararını vermeden önce bazı konuların netleşmesini bekliyor.

Ayrıca atamanın yapılmadığı her geçen gün 6 aday adayı dışında başka bir ismin il başkanlığı ihtimalini güçlendiriyor.

Buradan şu sonucu çıkarmak da mümkün:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’ya hiçbir ekibe yakın olmayan, bambaşka bir ismi atamak için arayışlarını sürdürüyor.”


O görüşmenin detayları

Bursalı 6 aday adayı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Vahdettin Köşkü’ndeki görüşmesiyle ilgili yepyeni detaylar duyuyorum.

Saat 23,00 sularında başlayan görüşme toplamda 23 dakika sürmüş.

Her bir aday 2’şer dakika konuşmuş.

En önemli detay ise Erdoğan’ın, aday adaylarıyla tek tek değil de toplu şekilde görüşmesi.

Geçmişte Erdoğan aday adaylarını tek tek kabul eder ardından tümüyle bir araya gelip, kararı bildirirdi.

Görüşmenin toplu şekilde olması, o akşam sonuç çıkmayacağını ve sürecin uzayacağını gösteriyordu.


Tişört ile aşıyı kıyaslamak

Aşı konusunu ilerleyen günlerde detaylı bir şekilde yazacağım ancak bugün birkaç cümle de olsa değinmek istiyorum.

Aşı konusunda en büyük tereddüt, aşının menşei.

Ne deniliyor:

Çin aşısına güven olmaz!

Niye böyle diyorlar?

Çin’in tişörtüne, Çin’in oyuncağına, Çin’in plastiğine veya Çin’in telefonuna bakıp, Çin mallarının kalitesiz olduğundan yola çıkarak son tahlilde Çin aşısıyla ilgili olumsuz bir ön yargıda bulunuyorlar.

Bir kere son yıllarda Çin malları dünyanın en kaliteli malları arasında yerini aldı.

Ayrıca Çin’in tişörtüyle, Çin’in aşısını kıyaslamak, elma ile armudu aynı sepete koymak gibi bir şey.

Hem bakın Uludağ Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Anabilm Dalı Başlkanı Prof. Dr. Halis Akalın Hoca ne diyor:

Çin, son yıllarda bilimde çok büyük atak yaptı. Ben de gönüllü oldum. Çin aşısında sorun olacağı ihtimali görmüyorum.”

NOT: BU BÖLÜM FOTOĞRAFLI