Olay Gazetesi Bursa

Tarihi yapı çürüyor!

Aziz Helana Kilisesi… 18 veya 19. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Rum Ortadoks Kilisesi… Mübadeleden sonra kilise, minare-mihber ve mahfel eklenerek camiye dönüştürülüyor. Ne ki, Özlüce Camii inşa edildikten sonra kullanılmadığı için metruk hale geliyor. Özlüce Mahallesi’ndeki az sayıdaki tarihi yapıdan biri olan camiyi, Nilüfer Belediyesi restore ederek kültür merkezine dönüştürüyor 2009’da. Belediye yöneticilerinin amacı, geçmişte hem kilise hem de cami […]

Aziz Helana Kilisesi…

18 veya 19. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Rum Ortadoks Kilisesi…

Mübadeleden sonra kilise, minare-mihber ve mahfel eklenerek camiye dönüştürülüyor.

Ne ki, Özlüce Camii inşa edildikten sonra kullanılmadığı için metruk hale geliyor.

Özlüce Mahallesi’ndeki az sayıdaki tarihi yapıdan biri olan camiyi, Nilüfer Belediyesi restore ederek kültür merkezine dönüştürüyor 2009’da.

Belediye yöneticilerinin amacı, geçmişte hem kilise hem de cami olarak kullanılan ve Bursa’nın Ayasofya’sı olarak görülen bu kültürel mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmaktır.

Ancak hatırlarsanız birileri “Nilüfer Belediyesi camiyi kiliseye dönüştürüyor‘ şeklinde tezviratlar yapınca, Özlüce Kültürevi 2013’te 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’na dayandırılarak Nilüfer Belediyesi’nin elinden alınmış, İnesiye Köyü Cami Vakfı’na tescil ettirilmişti.

Yani Nilüfer Belediyesi’ne, tez elden mekanın boşaltılması istenmişti, yapının yeniden camiye dönüştürülmesi için.

Nilüfer Belediyesi, tarihi yapının kendilerine devredilip, kültür evi olarak hizmet vermesi için yargıya başvursa da, mahkemeden istediği sonucu alamadı.

Bilmem sözünü ettiğim caminin önünden en son ne zaman geçtiniz?

Maalesef duvarlarında çatlaklar oluşan cami çürümeye yüz tutmuş durumda.

Çünkü cami kullanılmıyor.

Kullanılmadığı için de kaderine terk edilmiş durumda.

Konuyu Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e sordum.

Erdem, bakın neler söyledi:

“Biz burayı milli sarayların uzmanlarına restore ettirip büyük bir bütçe harcadık. Bugünün parasıyla yaklaşık 2 milyon lira. Amacımız cami olarak kullanılmayan mekanı, kültür merkezine dönüştürüp korumaktı. Ancak Vakıflar, anlamsız bir şekilde tarihi yapıyı elimizden aldı. Bina şu anda çürüyor. Duvarlarında çok ciddi yarıklar oluşmaya başladı. Biz illa bu tarihi yapı bize verilsin demiyoruz. Kendilerinde kalacaksa bari korusunlar. Çünkü hem restorasyonuna harcadığımız para heba olacak, hem de az sayıdaki tarihi yapıdan biri çürüyüp yok olacak.

Erdem, bu işin takipçisi olacağını da sözlerine ekleyerek, “Vakıflar’a yazı yazıp, binanın çürümek üzere olduğunu belirttik. Ancak Vakıflar, camiyi Diyanet İşleri Başkanlığı’na devrettiklerini ve ibadethane dışında kullanılamayacağı yanıtını verdi maalesef. Yarın bu bina harap olursa sorumlular hakkında dava açarız. Yazıktır, günahtır.”

Erdem, bir hatırlatma da yaptı:

“Tarihi yapılar korunmalı. Özlüce’deki tarihi yapıyı sırf Nilüfer Belediyesi’nde kalmasın diye elimizden aldılar. Ayrıca soruyorum Büyükşehir Belediyesi, Heykel’deki Fransız Kilisesi’ni neden ibadethaneye çevirmiyor da kültür merkezi olarak kullanıyor yıllarca?

Evet Özlüce’deki tarihi yapının hikayesi ve Başkan Erdem’in görüşleri böyle.

Paylaştığım fotoğraflar tarihi yapının ilk hali ile son halini gösteriyor.

Takdir kamuoyunun.

 

Özlüce’deki tarihi yapının duvarlarında çatlaklar oluştu

Nilüfer Belediyesi tarihi yapıyı 2009’da restore edip kültür evine dönüştürmüştü.

 

Büyükşehir Belediyesi’nden 2 sosyal proje

 

Dün sabah, güne ve haftaya Büyükşehir Belediyesi’nin basın toplantısıyla başladık.

Efendim Büyükşehir Belediyesi, 2 sosyal projeyi tanıttı.

Birini bu köşeden aylar önce duyurmuştuk:

Ana Kucağı…

Diğeri de ‘Süt’ projesi…

Ana Kucağı projesiyle, 8 farklı bölgede inşa edilecek merkezlerde okul öncesi eğitim verecek Büyükşehir Belediyesi.

Talep gelmesi halinde ücretsiz ana okullarının sayısı çoğaltılacak.

Süt projesinde de, bin 500 dar gelirli ailenin çocuklarına ücretsiz süt dağıtımı yapılacak.

Sütler BESAŞ’tan.

Öğrenciler, süt kuponlarıyla BESAŞ bayilerinden ayda 3 litre süt alabilecek.

İki projeye de şapka çıkarılır.

Zaten toplantı boyunca Başkan Aktaş’ın yüzünde tebessüm eksik olmadı.

 

Milletin vekillerine ayırıcalık milletin kendisine ceza

 

Milletvekilleri, artık kırmızı ışıkta geçebilecekler, trafikte geçiş üstünlükleri olacak, çakar takabilecekler, istedikleri yerde park edebilecekler.

Milletvekili kim?

Adı üstünde milletin vekili…

Milletin kendisi yollarda kendisine kurulan radar tuzaklarına yakalandığında anında ceza yerken, park ihlali yaptığında dakikasında arabası çekilirken, trafik lambası yeşilden sarıya dönerken bile geçtiyse şak diye ceza kağıdı evine gönderilirken, vekillere bu ayrıcalıkların tanınması en hafif ifadeyle vicdanları yaralamıştır.

Bir de bisikletli şu adama bakın.

O da vekil.

Üstelik başvekil.

Hollanda Cumhurbaşkanı Mark Rutte, Kraliyet Sarayı’na bisikletiyle gidiyor.

Hollanda, refah seviyesi dünyanın en yüksek ülkelerinden biri ama başbakanları bisikletle dolaşıyor.

Bilmem bizim milletvekilleri bisikletli Rutte’ye bakıp, biraz mahçup olurlar mı?

 

Asfaltlama eziyete dönüşürse

 

Dün sabah saatlerinde Küçükbalıklı civarında trafik adeta felç olmuştu.

Çünkü Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, sabah saatlerinde yani trafiğin en işlek dakikalarında asfaltlama yapıyor.

Üstelik asfalt yapılacak alan birkaç metreyken, dubalar marifetiyle koca bir yol daraltılmış.

Sürücüler haliyle oradan geçerken tepki gösterdiler.

Trafiği kilitleyen işlemler neden daha sakin bir zamanda ve trafiği en az aksatacak biçimde yapılmaz anlamış değilim.