Olay Gazetesi Bursa

Turizmde her şey çok güzel olacak

Turizm sektörünün başına gelmeyen hiçbir şey kalmadığını belirten Plaza Tur Yönetim Kurulu Başkanı Serdal Can, umutlu konuştu:   2021 Haziran ayından itibaren işlerimizde yavaş yavaş yükselme başladı. Geride bıraktığımız ramazan dönemi çok iyi geçti. Bundan sonra ne olacak? Ben çok umutluyum. Zaten başımıza gelmeyen bir şey kalmadı. Bir uzaylıların gelmediği kaldı. Dolayısıyla bundan sonra çok iyi […]

Turizm sektörünün başına gelmeyen hiçbir şey kalmadığını belirten Plaza Tur Yönetim Kurulu Başkanı Serdal Can, umutlu konuştu:   2021 Haziran ayından itibaren işlerimizde yavaş yavaş yükselme başladı. Geride bıraktığımız ramazan dönemi çok iyi geçti. Bundan sonra ne olacak? Ben çok umutluyum. Zaten başımıza gelmeyen bir şey kalmadı. Bir uzaylıların gelmediği kaldı. Dolayısıyla bundan sonra çok iyi olacak.”

Savaştan Güney illerinin olumsuz etkileneceğini belirten Can, Suudi Arabistan ile ilişkilerin düzelmesinin İstanbul’a yarayacağını belirtti. Otellerdeki doluluk oranlarının yüksek olduğunu da kaydeden Can, Bursa turizmiyle  ilgili, “Avrupalı turist için Bursa, çok iyi bir destinasyondu.  Ama biz onları ellerimizle teslim ettik. Çünkü 10 liralık lokumu 40 liraya sattık. Bugün aynı şeyi Araplara yaptığımız için Arap turizmi düşüş trendinde” dedi.

——————

Pazartesi Söyleşileri’ne konuk olan Plaza Tur Yönetim Kurulu Başkanı Serdal Can, önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ülke ve Bursa turizmiyle ilgili tespitlerini yapıp, öngörülerini paylaşan Can, gelecek ile umutlu konuştu.

Can, otel yatırımıyla ilgili de bilgiler verdi.

FOTOĞRAFÇILIKTAN TURİZME GİDEN YOLCULUK

Uzun yıllar turizm sektörünün içindesiniz ve  Bursa’da turizm denilince ilk akla gelenlerdensiniz. Öncelikle turizmci Serdal Can ve Plaza Turizm’in hikayesiyle başlayalım.

1981’de üniversiteye girdim ve ilk yıl fotoğraf çekerek, hem okudum, hem de çalıştım.  Ancak o iş çok keyifli gelmeyince, geziler düzenlemeye başladım. O iş daha keyifli geldi ve çok tuttu. Derken, bahara merhaba gezisi, Kıbrıs turu, kışa veda gibi geziler düzenleyerek işi büyüttüm. 1987’de Bursa’da Dönence Kafe’de düzenlediğim yılbaşı partisinde 400 kişi topladım. Çok para kazandım ve o parayla İngiltere’ye gidip, 11 ay kaldım. Türkiye’ye döndüğümde yabancı dili olan biri olarak çevremden çok sayıda ortaklık teklifi aldım. O tekliflerden birini de  Güngör Oran isimli hocam yaptı. Hocamla beraber Nartur isimli turizm acentesi açtık. Nartur, benim 1986’da kurduğum ilk şirketimdi.  Şirketi büyüttük ve Araplarla çalışmaya başladık. 1992’nin sonlarına Körfez Savaşı ile sıkıntı yaşadık işlerimizde. Daha sonra hocamla yollarımızı ayırmaya karar verdik. 1993’te Plaza Tur’u kurduk. Kısa zamanda büyüdük.

“ONLARCA ÇALIŞANIM İŞ SAHİBİ OLDU”

2017’den sonra çalışanlarınıza hisse vererek, şirket sahibi olmalarını sağladınız. Biraz da bunun detaylarını anlatır mısınız?

Reina patlamasının ardından yaşadığımız sıkıntıları, meslek yaşamamda küçük bir pürüz olarak görüyorum. Hatta vites küçültüp büyümek gibi tanımlayabilirim. Bu nedenle üzerinde çok durmuyorum. Çünkü bugüne kadar 29 arkadaşım daha benim yanımda çalıştıktan sonra acente kurdular. Paylaşımdan yanayım. Bildiklerimi öğretirim ve mutlaka paylaşırım. Her sektörde paylaşmak ekip ruhunu güçlendirir ancak bizim sektörde çok daha önemlidir. Çünkü bizim işte ne kadar kazandığınız bilinir. O gün ayrılan arkadaşlar olduğu gibi uzun yıllar yanımda çalışan arkadaşların sayısı da çok fazla. Sekreterim 24 yıl çalıştıktan sonra emekli oldu. Şoförüm 23 yıldır yanımda. Peki 1993’ten beri değişen ne? 2017’den sonra yönümü biraz daha karlılığa çevirip, biraz daha çalıştığım firmalara farklılık yaratmaya çalışıyorum.

“BAŞIMIZA BİR UZAYLILARIN GELMEDİĞİ KALDI”

Pandemi nedeniyle son 2 yıl ülke turizmi için parlak geçmedi. Ancak bu yıl bir canlanma umudu var. Yaz sezonu için canlanma işaretleri geliyor mu?

Tabii pandemi, işlerimizin sıfıra düştüğü bir dönem oldu. O dönemi ekip arkadaşlarımla birlikte çalıştığımız firmaları arayarak geçirdim.   Biz hala ayaktayız  mesajı verdik. Ayrıca o dönem, 6 uçak biletlik, 3 transferlik, 4 konaklamalı olmak üzere toplam 26 bin liralık paket programı, 20 bin lira bedelle firmalara sattık. Bir bakıma faizsiz krediyle işlerimizi yürüttük. 2021 Haziran ayından itibaren işlerimizde yavaş yavaş yükselme başladı. Geride bıraktığımız ramazan dönemi çok iyi geçti. Sadece bizim firmamız için değil, diğer firmalar için de çok iyi bir ramazan oldu. Bundan sonra ne olacak? Ben çok umutluyum. Zaten başımıza gelmeyen bir şey kalmadı. Bir uzaylıların gelmediği kaldı. Dolayısıyla bundan sonra çok iyi olacak.

“SAVAŞ GÜNEY TURİZMİNİ OLUMSUZ ETKİLER”

Pandemi bitti sayılır ancak bu kez de Rusya-Ukrayna savaşı söz konusu. Türkiye’nin özellikle Güney bölgelerini, Rus ve Ukraynalı turistler ayakta tutuyor. Savaştan Güney turizmi nasıl etkilenir?

Tam da dediğiniz doğru. Güney bölgelerini ayakta tutan birkaç ülkeden ikisi Rusya ve Ukrayna’dır. Buralarla çalışan, ön ödeme alan, uçak kiralayan firmalar var. Onların işi çok zor.   Ama o bölgelerle işi olmayanların durumu çok farklı. Otelcilerin durumu ise acentelerden farklı. Otelciler, sepetteki yumurtaları değiştirebilir. Makro düzeyde baktığımızda savaş bölgelerinden gelecek turistlerde ciddi bir düşüş olabilir ama birkaç ay sonra yavaş yavaş yükselecektir.

Savaşın ardından Avrupa ülkelerinin Rusya’ya bakış açısı negatif. Hatta bu olumsuz  bakış açısı, ırkçılığa varan davranış ve uygulamalara kadar vardı. Bu durum Rusların güvenli gördükleri Türkiye’ye yönelmelerini sağlayacak mıdır?

Kesinlikle sağlayacaktır. Pandemi başında en büyük turizm potansiyeli Ruslardan geliyordu. Şimdi aynı tablo yok. Orada sadece savaş var diye de düşünmemek lazım. Paralarının değeri de çok düştü. Eskiden bin dolar 5 bin rubleyken, şimdi bin dolar 15 bin dolarla eş değer.  Bu nedenle bazı Ruslar birkaç yıl tatil yapamayabilirler ya da yılda 2 kez yaptıkları tatili 1’e indirebilirler.

Pandemi genel olarak turizmi nasıl etkiledi? Sektör yaralarını sarıyor mu?

Turizm aslında birçok sektöre faydası olan bir alandır ve çok ciddi döviz kaynağıdır. Pandemi döneminde bunun eksikliğini gördük. Bugün döviz kurunun  yatay  seyretmesi bile turizm gelirlerinden kaynaklanıyor.

Pandemi turistlerin alışkanlıklarını ve tercihlerini nasıl etkiledi? Mesela villa tipi konaklamalar arttı mı?

Villa tipi konaklama hala çok fazla tercih edilmiyor. Çünkü hanımların iş yükünü artırıyor. Ama insanlar otobüsle yolculuk yapmaktansa  özel araçlarıyla seyahati tercih ediyor ya da hijyen kriterlerine daha fazla dikkat ediyorlar.

“OTELLERİN DOLULUKLARI  DÜŞMEYECEK AMA KARLILIK AZALACAK”

Döviz kurunun artması ve yüksek enflasyon vatandaşın alım gücünü olumsuz etkiliyor. Bu durum yerli turizme nasıl yansıyacak?

Ana konum yerli turist değil ama az, çok bilgi sahibiyim. Bu dönemde otelcilerin masrafları da arttı.Ben turizm belgesi olan Bursa’nın en küçük otellerinden birinin sahibiyim. 8 odalı otelime 18 bin lira elektrik parası ödüyorum. Kim bilir büyük otellerde elektrik faturası ne kadar geliyor. Bunların karşılığı fiyatlara zam olarak yansıyor. Maalesef bu duruma alışacağız.

Peki ekonomik tablo yerli turist sayısında düşüşe yol açacak mı?

Bence otellerin doluluk oranları düşmeyecek ama bazı insanlar ya tatil yapamayacaklar ya da yılda 2 tatil yerine 1 kez tatile çıkacaklar.

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, mayıs ayında otellerde yer bulunamayacağını söyledi. Siz de buna katılıyor musunuz? Otellerdeki doluluk oranları nasıl?

Şu anda otellerin doluluk oranları gerçekten çok iyi. Bu da otel sahibi ve yöneticilerini mutlu ediyor. Mesela, Galataport  bu yıl 200 gemi ağırlamayı planlıyor. Düşünün yıl 365 gün ve 200 gemi planlanıyor. Dolayısıyla iyi bir süreç bizi bekliyor. Bence doluluk oranı iyi ama karlılık düşük kalacak.

“BURSA’DA ARAP TURİZMİ DÜŞÜŞ TRENDİNDE”

Biraz da Bursa turizmini konuşalım. Bursa turizmini yıllardır Arap turistler ayakta tutuyor. Suudi Arabistan ile ilişkilerimizin düzelmesi, Bursa turizmine nasıl yansıyacak?

Arap turizmi benim iyi bildiğim bir konu.  Çok uzun yıllar bu sektörün içindeyim. Yaptığım iş, o bölgelere gitmek, otelcileri yanımda götürmek, turlara katılmak. 2016’ya kadar 17 yıl Dubai’deki turizm fuarlarından  birine büyük bir stant açarak katıldım. 120 metre yer satın alıp, içine inşaat yaptıktan sonra, maliyetimi aşağı çekmek için küçük, küçük stantları otellere kiraladım. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, seyahat acentelerini Dubai’deki fuara götürüyor. 50 metrekarelik bir stant aldılar. Ancak her acentenin bu fuara katılmak istemediği söyleniyor. Bence biletini ödemeyen, masrafını karşılamayan hiçbir acente götürülmemeli oraya. Oraya götürülecek acente iyi seçilmeli. Ben hiçbir zaman böyle hesaplar yapmadım. Oralarda konakladığınız otel bile acenteler için bir kriterdir. Acente, kaldığınız otele bakarak, sizi değerlendiriyor. Ben yıllarca en iyi otellerde kaldım. Bursa’da 20 yıldır Arap turizminin bir yerlere gelmesini ben sağladım. Çünkü çok ciddi çaba sarf ettim. Ama bugün baktığımızda Arap potansiyeli düşüş trendindedir. Araplar artık İstanbul’u tercih ediyor. Biraz da Bodrum ve İzmir’i. Trabzon’a gittikleri sanılıyor ama Trabzon bu konuda sıfırdır. Araplar Trabzon’dan ev satın aldılar. Trabzon’da bir inşaat firması, Cidde’den bedava uçak kaldırıp, Arapları birkaç gün gezdirip, konaklatarak evlerini sattırdı. Bodrum’a daha çok genç ve yeni evli Araplar gidiyor. Kuveyt’i küçümsemeyelim. Katar, en iyi ülkelerden biri. Ama tabii tüm bu ülkelerden Bursa’ya gelen turistlerin sayısı düştü. Yine Bursa, hiçbir zaman aç kalmaz. Tüm müşterileriniz de Arap olmamalı ki diğer müşterilerinizi kaçırmamalısınız. Planlamayı iyi yapmalısınız.

O halde Araplar sekülerleşiyor mu?

Tabii onlar da modernleşiyor. İstanbul’un lüks mekanlarına gidip Arap potansiyelini görebilirsiniz. Ama onların Arap olduğunu anlayamazsınız. Çünkü geleneksel kıyafet giymiyorlar artık.

“1O LİRALIK LOKUMU TURİSTE 40 LİRAYA SATTIK”

Potansiyeline rağmen Bursa, turizm pastasından yeterli pay alamıyor. Bunun nedenlerini konuşalım isterim.

Bursa’da çok sayıda ev sahibi Arap var. Bunlar bir tek otelcileri doyurmuyorlar. Çünkü ev sahibi oldukları için, Araplar kendi akrabalarına bile evlerini kiralıyorlar. Evet turizmin gelişmesi için çok büyük bir uğraş var. Bunun için bir turizm platformumuz var. Çok  doğru bir birliktelik. Bir sürü dernek var, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar  ama mesela bir tabelada yanlışlık olduğunda Bursa Turizm Platformu içindeki Büyükşehir Belediyesi anında müdahale ediyor. Yani hemen aksiyon alıyor. Bursa Turizm Platformu’nda GÜMTOB var, Bursa Skal Kulübü var, Büyükşehir Belediyesi, Bursa Valiliği var. Bu platformda tanıtımlar da tek elden yapılıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı yurt dışında bir kontak yakalıyor ve hemen oraya gidiliyor. Haydi Dubai’ye gidelim deniliyor hemen broşürler basılıp, organize olunuyor. Evet Bursa, Arap turizminde kan kaybediyor ama Malezya, Uzak Doğu, Japonya için Bursa çok doğru bir destinasyon. Özellikle Japonya. Çünkü Japonlar deniz aramaz, tarih arar. Tarihin ağababası bizde. Osmanlı başkentiyiz. Japon termal arar, termalde üstümüze yok. Japon yeşillik arar, yeşillik bizde var. Uludağ var. Ama ne yapmamız lazım? Gitmemiz, çağırmamız, konuşmamız ve oradaki youtuberları  devreye sokmamız lazım. Nerden bakarsanız bakın, bu süreç 4, 5 yıldan aşağı değil. Ben Arap turistlerde bunu yaptım.

Avrupalı turisti nasıl çekebiliriz?

Avrupalı turist için Bursa çok iyi bir destinasyondu. Ne zaman? Almanların, Avusturyalıların geldiği zamanlar. Ama biz onları ellerimizle teslim ettik. Çünkü o insanları halıcılara sokup komisyon aldık. 3 liralık halıyı 13 liraya sattık. Bugün Araplarda da aynı şey yapılıyor. Onun için Arap turistlerin sayısı düşüyor. Bursa bir lokum şehri değil, Bursa nere lokum nere. Lokumcular, komisyonculara yüzde 60 komisyon veriyor, düşünebiliyor musunuz? Turist dışarıda 10 liraya alacağı lokumu, 40 liraya almak zorunda kalıyor. Taksicilerde de durum aynı. Ama Bursa Turizm Platformu bu tür yanlışlara müdahale ediyor. Biz de bir firma yanlış yaptığında müdahale etmelerini istiyoruz.

Bursa’da günübirlikçi turist sayısı yüksek. Ancak bu kentte konaklamıyorlar. Turistlerin  Bursa’da konaklama süreleri nasıl uzatılabilir?

Konaklamayı artırmak için restoran kalitesini de  artırmamız lazım. Yani İstanbul standartlarında restoranlarımızın olması lazım. Bursa’da  alkollü işletmelerin az oluşu bir dezavantaj. Özellikle  Avrupalı turistler için. Podyumpark gibi mekanların sayısı artırılmalı. Bursa’nın İstanbul’a yakınlığı da bir dezavantaj. İstanbul’dan kalkan turlar müşterilerini Bursa’da değil Çanakkale’de  konaklatıyor. Çünkü Çanakkale’deki oteller daha ucuz. Bursa Büyükşehir Belediyesi, bir turizm anketi yaptırdı ve Bursa’da turistlerin  neden konaklamadığının yanıtları var o ankette.

Sağlık turizmi, genel turizm gelirleri bakımından katma değeri en yüksek alan. Bursa, sağlık turizmi için gerekli olan doğal zenginliklere sahip. Ancak sağlık turizmi pastasından da yeterli payı alamıyor. Neler söylersiniz?

Benim bu konuda ciddi çalışmalarım oldu.  Aynı zamanda Bursa Sağlık Turizmi Derneği’nin yönetim kurulu üyesiyim. Bu konuda çok proje yaptık ama bir turizm acentesinin bu işten para kazanması çok zor. Ülkemizin ise sağlık turizminden kazancı yüksek. Niye? Büyük hastaneler bu konuda ciddi ekip oluşturuyorlar. İstanbul Acıbadem’in sadece seyahat departmanında 100 kişi çalışıyor. Hangi milliyetten olursa olsun müşterilerin, hastalıklarıyla ilgili ön raporlar inceleniyor, derhal yanıtlar veriliyor ve aynı zamanda turistlere hizmetler sunularak, hemen gelmeleri sağlanıyor. Siz Lonra’da yaşayan bir hasta olsanız, acenteyi mi ararsınız yoksa hastanede çalışan tanıdığınız doktorlarla mı iletişime geçersiniz? Biz ancak transfer hizmeti verebilir, taşeron olabilir  veya rehber sağlayabiliriz. Çok sayıda teknik soru var ve hastaları doktorlarla görüştürmeye mecbursunuz. Türkiye sağlık turizmi için ideal bir ülke. İngiltere’de PCR testi için 10 gün sonraya randevu veriyorlar. Sağlık alanında Amerika, İngiltere bitik, biz gerçekten çok iyiyiz.

Son olarak Gümüştepe’de satın aldığınız Mis gibi  Otel’i konuşalım. Turizm acenteliğinin yanında otelcilik işine de girdiniz. Nasıl başladı? Memnun musunuz?

Yıllar önce acentede işler büyüyünce, günlük 200, 250 adet otel rezervasyonu, bin 500 de uçak bileti satıyordum. Marmaris’te 140 odalı bir oteli işletmemi teklif ettiler ama tüm oteller benim anlayışıyla kabul etmedim. Misi’de vakit geçirdiğimde, o temiz havayı ve doğayı görünce dayanamadım. Otelin maliyeti de çok yüksek değildi. Otelden memnunum. Orayı gerçek bir otel yaptım. Turizm Bakanlığı’ndan turizm belgesi aldım, alkol ruhsatı aldım. Ama 8 odayla otelcilikte para kazanmak imkansız. Daha çok misafirlerinizi ağırlıyorsunuz. Bursa için bir kazançtır otelimiz. Otel sayesinde Misi’yi çok iyi tanıtıyorum.