Olay Gazetesi Bursa

Yeni mağdurlar yaratılmasın

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamasıyla, okulların açılacağı tarih de belli oldu. Ancak hala belirsizlik var. Özellikle özel okullar için. Nitekim kayıt paralarıyla ayakta duran özel okulları zor günler bekliyor. Salgın dolayısıyla bu yıl erken kaydın yok denecek kadar az olması, ekonomik koşullardan dolayı yeni öğrenci sorunu ve velilerin ödeme güçlüğü yaşayacak olmasının yanı sıra, sabit giderler […]

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamasıyla, okulların açılacağı tarih de belli oldu.

Ancak hala belirsizlik var.

Özellikle özel okullar için.

Nitekim kayıt paralarıyla ayakta duran özel okulları zor günler bekliyor.

Salgın dolayısıyla bu yıl erken kaydın yok denecek kadar az olması, ekonomik koşullardan dolayı yeni öğrenci sorunu ve velilerin ödeme güçlüğü yaşayacak olmasının yanı sıra, sabit giderler ve öğretmen maaşını karşılayacak kaynak sorunu, özel okul sahiplerini çareler üretmeye itiyor.

Dün 3 özel okul sahibi ve yetkilisiyle görüşüp, mevcut tabloyla ilgili görüşlerini ve gelecek dönemle ilgili hazırlıklarını sordum.

Bakın neler söylediler:

“BİRÇOK OKUL AYAKTA DURAMAZ”

Bursa Sınav Okulları Kurucusu Gıyasettin Bingöl

Bursa Sınav Okulları Kurucusu Gıyasettin Bingöl:

Salgın sürecinde okullar, uzaktan eğitim olmasına rağmen kira, elektrik, doğalgaz gibi maliyetleri karşılamak zorunda kaldılar. Ayrıca, yemek ve servis ücretlerini de velilere geri ödüyoruz. Personel maaşlarının bir bölümü kısa çalışma ödeneğinden faydalanılarak ödenebiliyor ama şartları tutan kaç eğitim çalışanı var, bu da ayrı bir konu. Tüm bu nedenler, özel eğitim kurumlarına maddi olarak çok ciddi darbe vurdu. Gelecek dönem, birçok özel eğitim kurumunun ayakta durması imkansız. Sadece kurumsal okullar ayakta kalabilirler.

Bahçeşehir Koleji Kurucu Temsilcisi Mehmet Yıldız

UZAKTAN EĞİTİM”

Bahçeşehir Koleji Kurucu Temsilcisi Mehmet Yıldız

Covid 19 salgını nedeni ile 16 Mart’ta okulların tatil edilmesinden bu yana hem Bahçeşehir Koleji’nin 8 yıldan bu yana 50 yazılım mühendisinin çalışarak oluşturduğu dijital eğitim platformumuz olan Metodbox üzerinden ve hem de öğretmenlerimiz online olarak öğrencilerimizle günde 8 saat ders yapıyoruz. Biz kurum olarak yüzyüze olmasa da öğrencilerimizin akademik sosyal ve psikolojik gelişimlerini “uzaktan eğitim yakından takip sistemimizle’ eksiksiz olarak devam ediyoruz. Eğitim sektöründe 52 yıllık kurum olarak öğrencilerimizi ve velilerimizin hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bu salgın ile birlikte öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve çalışma arkadaşlarımızın sağlığı için her türlü önlemi alıp okul ortamımızı sosyal mesafe ve hijyen koşullarını ön planda tutarak yeniden planlıyoruz. Bu süreçte çok yoğun online veli görüşmeleri ve kayıtlarımıza devam ediyoruz.

Eğitim sektöründe birçok okul erken kayıttan gelen kaynaklarla süreci yönetirken, salgın nedeni ile gelir kaynakları azaldığı için ekonomik açıdan zora düşeceklerdir, sektörde yüzde yirmi daralma olabilir. Köklü, kurumsal ve finansal açıdan güçlü kurumlar bu süreçte en az etkileneceklerdir.

 

“İŞİ EĞİTİM OLAN KAZANIR”

TED Bursa Koleji Müdürü Ebru Bekil

TED Bursa Koleji Müdürü Ebru Bekil

Kayıtlarımız, salgın sürecine rağmen devam ediyor. Öğrenciler, sınav nedeniyle biraz daha stresli. Salgın sürecini, uzaktan eğitim vererek atlattık. Kuşkusuz salgının yansımalarını önümüzdeki dönem hissedeceğiz. Ancak, eğitim işini layıkıyla yapan kurumlar, süreçten en az etkilenecektir.

SONUÇ:

3 eğitim kurumunun temsilcisinin söylediklerinden anladıklarım:

Diğer sektörlerde olduğu gibi özel eğitim de süreçten olumsuz etkilendi.

Dayanacak gücü olanlar ayakta kalacak ancak sürece yatırımda yakalanan ve borcu olanların ayakta kalma şansları yok.

Veliler ise, kalabalık dersliklere çocuklarını göndermek istemeyebilir.

Eğer bir çözüm bulunmazsa, çok sayıda veli imkanlarını zorlayarak, özel okullara yönelebilir.

Bu da zaten LGS’deki düşük puanı nedeniyle çocuklarını imam-hatip okulları ve meslek liselerine göndermemek için maddi imkanlarını zorlayıp özel okullara yönelen mağdur ordusuna yenilerinin katılması demek.

Aradığınız İl Sağlık Müdürü’ne ulaşılamıyor

Kulakları çınlasın İl Sağlık Müdürü Dr. Ömer Kaşıkçı’yı görünce, selefi Dr. Özcan Akan’ın gazeteciler için ne büyük bir nimet olduğunu anladık.

Akan, haber yaptırmak, televizyon programlarına katılmak konusunda son derece hevesliydi.

Onun döneminde, hiçbir gazetecinin, ‘benim telefonuma çıkmıyor’ diye şikayet ettiğini duymadık.

Ömer Kaşıkçı öyle mi?

Kaşıkçı, muhabirlerin telefonlarına çıkmıyor, sorduğu soruları yanıtlamıyormuş.

Üstelik salgın gibi son derece kritik bir süreçte…

Bir il sağlık müdürü, salgında konuşmayacaksa ne zaman konuşacak?

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ve Milletvekili’nin vaka ve ölüm sayıları ile ilgili açıklama yapmak zorunda kaldığı başka bir kent var mıdır, emin değilim.

Eskiden bu kente atanan vali, emniyet müdürü ve il sağlık müdürünün ilk işi, gazetecilerle tanışmak olurdu.

Şimdi kaldı mı böyle bir şey?

Harç yatırıp eğitim almayan öğrenci soruyor

Salgın sürecinde uzaktan eğitimi teknolojik alt yapısı sağlam olan okullar başarırken Uludağ gibi üniversiteler ikinci dönemin neredeyse tamamını eğitimden uzak geçirdiler.

Yani, Uludağ Üniversitesi öğrencileri öğrenemedikleri derslerin sınavına girecekler.

Ancak öğrencilerin isyanı sadece sınav değil.

2. dönem harç paralarını geri istiyorlar.

Gerekçeleri şu:

“Eğitim almadığımız bir dönemin harcını neden ödeyelim?”