Olay Gazetesi Bursa

Zafer Yıldız’ın adaylıktan çekildiği CHP’de neler oluyor?

Son durum şuydu: Hüseyin Akkuş, çarşamba adaylığını ilan ediyor. Turgut Özkan, salı veya çarşamba adaylık açıklaması yapıyor. Zafer Yıldız’ın durumu belirsizliğini koruyor. Ancak dün kulislerde İsmet Karaca’nın da aday olacağı haberi dalgalandı. Karaca’ya ulaşamadığım için bu gelişmeyi teyit edemedim. Ancak net olan şu ki, Zafer Yıldız dün adaylıktan çekildi ve CHP’de aday sayısı 2’ye düştü! […]

Son durum şuydu:

Hüseyin Akkuş, çarşamba adaylığını ilan ediyor.

Turgut Özkan, salı veya çarşamba adaylık açıklaması yapıyor.

Zafer Yıldız’ın durumu belirsizliğini koruyor.

Ancak dün kulislerde İsmet Karaca’nın da aday olacağı haberi dalgalandı.

Karaca’ya ulaşamadığım için bu gelişmeyi teyit edemedim.

Ancak net olan şu ki, Zafer Yıldız dün adaylıktan çekildi ve CHP’de aday sayısı 2’ye düştü!

Dün ayrıca, Turgut Özkan’ın da adaylıktan çekileceğine dair iddialar vardı.

Ancak telefonda konuştuğumTurgut Özkan kesinlikle bu iddiayı yalanladı ve “Adaylıktan çekilmem söz konusu değil. Yarın (bugün) adaylığımı ilan edecektim ancak adliyede çok önemli bir davam olduğu için muhtemelen perşembe veya cuma açıklayacağım” dedi. 

Bu arada Hüseyin Akkuş da yarın (çarşamba) adaylığını açıklıyor.

Son tahlilde CHP’de aday sayısı 2’ye düşmüş durumda.

Eğer Karaca aday olmazsa, pazar günü 2 adaylı bir kongreye gidiyor CHP.

Tabii bambaşka bir gelişme olmazsa.

Nitekim burası Cumhuriyet Halk Partisi.

Özdemir’in basın toplantısı

CHP İl Başkanı Şadi Özdemir, bugün gazetecilerle biraraya gelecek.

CHP kulislerinde, bunun bir veda toplantısı olduğu belirtiliyor.

Bir süreden bu yana, aday olmayacağı sinyalini veren Özdemir, kuvvetle muhtemel kararını bugünkü toplantıyla açıklayacak.

Ancak Özdemir’in adaylıkla ilgili kararından çok, il kongresindeki tutumunun nasıl olacağı daha önemli.  
 

Müezzinoğlu’ndan muhalefete salvo: “İçimizdeki Fransızları anlayamıyorum”

Yıllarca Kabine’de sağlık bakanlığı görevinde bulunduktan sonra önce genel başkan yardımcılığı, ardından çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığa atanan, bugün ise Bursa milletvekiliği dışında titri olmayan ancak hala parti içinde ‘ağabey’ olarak görülen Dr. Mehmet Müezzinoğlu, 2017’nin son ziyaretçisi oldu bizim için.

OLAY Medya’yı zaman zaman bir kahve içimlik ziyaret eden  Müzezzinoğlu, yılın son mesajlarını da OLAY TV aracılığıyla verdi.

Müezzinoğlu, önce iktidar ile muhalefetin arasını açan son KHK’nın sivillere dönük tartışmalı maddesine değindi:

“Biz, nasıl büyüyebiliriz, bu milletin yarınını bugünden nasıl daha iyi yapabiliriz, gençlerimiz geleceğe nasıl daha güvenle bakabilir diye düşünürken, ana muhalafet partisi bu maddeyi neden gündeme getiriyor? Tartışmalardan sonra ne elde etmişiz? Sıfıra, sıfır elde var sıfır. İlgili madde çok açık. 15 Temmuz gecesi, 16 Temmuz sabahı, darbe olmasın diye sokağa çıkanların yargılanmamasını garanti ediyor, milleti emniyete alıyoruz. Hadise bu kadar açıkken, konuyu başka taraflara çekmek anlamsız.”

Müezzinoğlu’nun 2017 değerlendimesi ve 2018’e bakış açısı da şöyle oldu:

“Bir hekim olarak analiz yapayım. 2016’da gerek hukuksal sistemimiz, gerek ekonomimiz, gerekse de toplumsal dinamiklerimiz yoğun bakımdaydı. Tarihimizde, 15 Temmuz gibi hain bir darbe girişimi görülmemiştir. Devletin tüm birimlerine ve toplumun tüm kademelerine nüfuz etmiş bir yapıyla mücadele ettik. Organ yetmezliğine girmek üzere olan bir hasta yeniden fonksiyonel hala geldi ve yaşama döndü. 2017 ocak ayında işsizlik her ay yüzde 1’lere varan oranlarda artıyordu. O gün aldığımız istihdam, kredi ve teşvik paketleriyle krizin önüne geçtik. Rehabilitasyon dönemini geçtik ve 3. çeyrekte büyüme yüzde 11’in üzerinde oldu. 2018’e çok daha güvenli bir şekilde giriyoruz. Bir taraftan ekonomimizi büyüttük, bir yanda da hukuksal sistemimizde ve demokrasimizde aldığımız yaraların tedavisini yaptık. 2018 kesinlikle  2017’ye göre çok daha sağlıklı bir yıl olacak.”

Müezzinoğlu, 2017’nin fotoğrafını çekip, 2018’le ilgili öngörülerini paylaştıktan sonra muhalefete yönelik sert eleştiriler yaptı:

“Birileri bu iyi gidişattan rahatsız oluyor. Türkiye’nin gelişiminden, büyümesinden, Almanya gibi, Fransa gibi rakip ülkelerin rahatsız olmasını anlayabiliyorum. Onları anlayabiliyorum ama içerideki Fransızları anlamakta zorlanıyorum. Bu ülkenin büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk, bu millete muasır medeniyetler seviyesinin üstündeki bir hedefi vasiyet etmedi mi?  Atatürkçüyüm diye geçinenler bu vasiyetin gereğini mi yapıyor yoksa onun gölgesinde yan gelip yatıyorlar mı? Akıl teri döküyorlara mı, alın teri döküyorlar mı, gönül sızısı çekiyorlar mı?”