Olay Gazetesi Bursa

Emekli maaşlarında adaletsizlik

Partiler tabii ki seçim kazanabilmek için bir sürü vaatte bulunurlar, haklıdırlar da. Son seçimlerde söz verdiği hizmetleri teker teker uygulamaya başladı Adalet ve Kalkınma Partisi. Zamanında çalışanla patronu ayrı teşkilatlara üye olarak emeklilik hayatlarını sürdürmelerini uygun görmüş yetkililer. Bu sebeple emekliler ikiye ayrılıyor. Sosyal sigortalar emeklisi adıyla anılanlar ve Bağkurlular. Yüzlerce hatta binlerce insana istihdam […]

Partiler tabii ki seçim kazanabilmek için bir sürü vaatte bulunurlar, haklıdırlar da. Son seçimlerde söz verdiği hizmetleri teker teker uygulamaya başladı Adalet ve Kalkınma Partisi. Zamanında çalışanla patronu ayrı teşkilatlara üye olarak emeklilik hayatlarını sürdürmelerini uygun görmüş yetkililer. Bu sebeple emekliler ikiye ayrılıyor. Sosyal sigortalar emeklisi adıyla anılanlar ve Bağkurlular. Yüzlerce hatta binlerce insana istihdam sağlayan kuruluşların sahiplerinin hepsi Bağkur’da. Bakkal çakkal da Bağkur’da. Ben de bir örneksem Bağkur üyesi olarak 3000 insan çalıştırmışım, devlete 4 milyar dolar vergi vermişim Türkiye’de ilk defa en yüksek değerli hisseleri yabancılara satarak ciddi bir döviz getirmişim. Şu anda 50 yıl çalıştıktan sonra emekliliği yaşayan benim aylık Bağkur’dan aldığım para 1300 Türk Lirası. Benim yanımda çalışan ve üst seviyede bir yetkili olmayan arkadaşlar 2000 liranın üzerinde maaş alıyorlar. Bu kararları veren zamanın siyasileri de bir gün bile bakanlık yapan milletvekiline 8000 lira net maaş ödeniyor. Ne yapacağız? Susup sesimizi çıkarmayacağız. Çıkarırsak ne olur? Amcalar kızarlar.

Meclis yayınlarını seyrediyoruz, daha kalitesiz, seviyesiz bir ortam ben görmedim, yaşamadım, seyretmedim. Muhalefet bir tarafını yırttı dokunulmazlık kaldırılsın diye. Sonunda AK Parti hodri meydan dedi. Şimdi muhalefet kıvırıyor. Ne biçim insanlar bunlar, ne biçim siyasetçiler? Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu dönemde Bodrum’da sahilleri işgal etmiş inşaatların yıkılmasının emrine rağmen sahillerde inşaatlar fazlalaşıyor. Bir tarihlerde rahmetli Kemal Ilıcak’ın adası olan Ilıcak Adası’nın haline bir bakın, insan olarak içiniz acır. Ben Kemal Bey orayı aldığı zaman gitmiş, görmüştüm. Ağaçlar içerisinde bir muhteşem yerken beton yığını olmuş. Marmaris bir başka âlem. Oradan fazla bahsetmeyeceğim Belediye Başkanı kızınca adamın anasını ağlatıyor. Bu bölgeler CHP’ye oy veren insanlarla mücehhez. CHP’nin buradaki icraatlarından delirmek üzereler ama yine seçimlerde oyları CHP’ye. Neden mi? Adalet ve Kalkınma Partisi’nin en zayıf tarafı buralara gönderdikleri Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili bakanı bugüne değin yemek yiyip gitmişler. Bodrum da, Marmaris de, Fethiye de il olmaya hak kazanmış bölgeler. Aralarında en geri kalmışı bağlı bulundukları Muğla. İl görüntüsünden eser yok. Fethiye müthiş bir gelişme içerisinde orada halk partisi de yok.

Turizmin bu yılki gelişmesine katkıda bulunabilmek amacıyla çok yazı yazdım. Hükümeti uyarmaya çalıştım. Sayın turizm bakanımızın tedbir diye ifade ettiklerine tüm turizmciler çok ciddiye aldılar çünkü hepsi ağlıyor. Bundan sonra da bu yıl itibarıyla yapacak bir şey yok. “Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye.”

Çok uğraş vermişim. Depolara atılmış ödüllerimi, tebrik mektuplarını topladım. Geleceğini bilmememe rağmen Marmaris’teki evimin duvarına uğraşıp astım. Keyifle seyrediyorum. Bir taraftan da namuslu ve dürüst bir hayatın, ülkeye büyük katkıların ödülleri bu çerçeve içindeki güzelliklerin hayatıma yaşamam için bir katkıda bulunmamasına üzülüyorum. “Vur abalıya” misali. Kimseye bir tavsiyem yok, kimseye bir nasihatim de yok. Ama yaşınız gençse çoluk, çocuk beklentileriniz varsa başka bir ülkede çalışın, kendi ülkenize gezmeye gelin.