Olay Gazetesi Bursa

Balkanlar’da Müslüman varlığı ve Avrupa

Uzun yıllar Avrupa, Orta Avrupa’yı Müslüman unsurlardan temizlemeyi planlamış ve bu planını adım adım uygulamıştır. Bosna Gersek- Boşnak Müslümanlar- üç defa çok ağır katliamlara maruz kalmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda, İkinci Dünya Savaşı’nda ve son olarak Yugoslavya iç savaşında. Arnavutluk  komünizmi en ağır yaşayan bir ülkedir. Enver Hoca Paris’ten Arnavutluk’a gönderildi ve yönetimi devraldı. Enver Hoca’dan […]

Uzun yıllar Avrupa, Orta Avrupa’yı Müslüman unsurlardan temizlemeyi planlamış ve bu planını adım adım uygulamıştır.

Bosna Gersek- Boşnak Müslümanlar- üç defa çok ağır katliamlara maruz kalmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda, İkinci Dünya Savaşı’nda ve son olarak Yugoslavya iç savaşında.

Arnavutluk  komünizmi en ağır yaşayan bir ülkedir. Enver Hoca Paris’ten Arnavutluk’a gönderildi ve yönetimi devraldı. Enver Hoca’dan sonra Arnavutluk’ta din diye bir şey kalmadı. Amaç Müslüman Arnavut bırakmamaktı. Enver Hoca Arnavutluk’ta bütün dinleri ortadan kaldırdı ama asıl hedef İslam’dı. Bu Batı’nın bir projesiydi.

Enver Hoca zamanında Müslümanların çektikleri zulümler anlatmakla bitmez. Batı tarafından ona bir görev verilmiş ve o da bu görevi hakkıyla yerine getirmeye çalışıyordu. Ben Arnavutluk’a Enver Hoca’nın ölümünden sonra gitmiştim. İnsanlar hâlâ konuşmaya çekiniyorlardı. Korku insanların iliklerine kadar işlemişti.

Bir Arnavut işadamı tarafından akşam yemeğine davet edildik. Yedi katlı bir binanın son katında masaya oturduk siparişleri beklerken Tiran’ı seyrediyorduk. Her taraf üç katlı binalardan oluşuyordu. Binanın sahibi dedi ki:” Arnavutluk’un ilk yüksek binası burası. Üç sokak aşağıda Enver Hoca’nın evi var, bu nedenle bu çevrede üç kattan yüksek bina yapılmamıştır. İlk binayı ben yaptım” derken parmağı ile Enver Hoca’nın evini göstermeye çalışıyordu.

Yanımızda Tiran Üniversitesi’nden bir pröfesör bana dönerek, “ akıl almaz işkenceler uygulandı’ dedi. Şu örnekleri verdi: İkinci çocuğu dünyaya gelen bir kadın bakkal dükkanından çocuğa tahsis edilen  sütü alırken dükkan sahibi çocuğun sağlığını soruyor kadın da çok sağlıklı onun de çok iştahlı. İlk çocuğuma da bu kadar süt tahsis edilmişti ve ona yetmişti ama buna yetmiyor diyerek sütü alıp gidiyor. Ertesi gün kadın tutuklanıyor ve on iki yıl hapis cezası alıyor.

Bir yüzbaşı oğlunu evde sünnet ettiriyor. Bunu gayet gizli yapıyor. Bir eşi, bir kendi, bir de sünnetçinin dışında kimsenin haberi yok. Buna rağmen kovuşturuluyor ve ceza alıyor. Bunlar en basitinden iki örnek.

Balkan tarihi acılarla dolu bir tarihtir. Oraların Osmanlı’nın elinden çıkması ayrı bir acı. Ama asıl olanın Batı dünyasının oradaki Müslümanlarla ilgili projeleridir. Maalesef bizim Akademia Balkanlar’la ilgili doğru dürüst bir araştırmayı henüz yapamamıştır. Balkan Savaşları ile ilgili çalışmalar var ama perde arkasını aydınlatan bir çalışma yok. Yani tarih felsefesine ihtiyaç var. İnşallah bu çalışmalar yapılır.

Türkiye’de yetmişli yıllarda “Enver Hocacılar” vardı. Bir sol örgüttü. Enver Hoca’yı göklere çıkarırlardı. Çünkü Enver Hoca’yı yabancı kaynaklardan okuyorlardı her halde.Bunlar hâlâ var mıdır bilmiyorum.

 Sonuç olarak Müslümanların Balkanlar’dan temizlenmesi Avrupa’nın bir projesidir. Bizim bunu bilip ona göre davranmamız lazım.