Olay Gazetesi Bursa

Yabancılaşma

Aliyenasyon; Yabancı Emek. Latince “alienus” ( yabancı, başkası) kelimesinden türeyen aliyenasyon, hukuki mânâda bir mülkiyetin, bir malın başka birine geçmesidir. Genel anlamda yabancılaşma, kişinin sosyal hayattaki yalnızlığı, güçsüzlüğü, mutsuzluğu,içinde yaşadığı topluma, kültürel-manevi değerlere, tarihi mirasına ve rol dağılımına karşı ilgisinin kaybolması, değer ve normları manasız görüp, bunları ya hafife alması, ya da reddetmesidir. Toplum fertlerinin […]

Aliyenasyon; Yabancı Emek. Latince “alienus” ( yabancı, başkası) kelimesinden türeyen aliyenasyon, hukuki mânâda bir mülkiyetin, bir malın başka birine geçmesidir.

Genel anlamda yabancılaşma, kişinin sosyal hayattaki yalnızlığı, güçsüzlüğü, mutsuzluğu,içinde yaşadığı topluma, kültürel-manevi değerlere, tarihi mirasına ve rol dağılımına karşı ilgisinin kaybolması, değer ve normları manasız görüp, bunları ya hafife alması, ya da reddetmesidir.

Toplum fertlerinin içinde yaşadıkları toplumun milli ve manevi  değerlerinden uzaklaşması sonucunda ortaya çıkan sosyal çözülme ve “yalnız insan tipine” yol açan gidişat.

Patolojide yabancılaşma; şahsiyetini kısmen veya tamamen kaybeden bir hastanın, kendisine yabancı olması ve kendisini tanımaması.

Sosyal Felsefede Yabancılaşma; Bir insanın (veya grubun) şahsiyeti ile ilgili kaybettiği birtakım özelliklerinin, kendi haricindeki bir varlıkta (veya kültürde) bulunduğu fark etmesi hali.

Çalışma Sosyolojisinde Yabancılaşma: Genelde çalışma hayatında görülen ve çalışan kesimi, asli hüviyetinden uzaklaştıran bütün olumsuz unsurlar. İşçilerin, çalışma hayatında karşılaştıkları olumsuz çalışma şartlarından dolayı uğradıkları maddi- manevi hüsranların bütünü. Marx’a göre yabancılaşma, yabancılaşmış emek veya yabancı emektir. Buna göre, olumsuz şartlar altında fabrikada çalışan sanayi işçisinin emeğinin ürününü, kendine yabancılaştırmaktadır. Ürettiği ürüne yabancılaşan işçi de giderek, kendine yabancılaşmaktadır. Dolayısıyla, kapitalist üretim düzeyinde emek yansız değil, yabancıdır. Çünkü üreticinin alması gereken ürün, ona tümüyle karşıt durumda bulunan bir yabancının, tüketicinin olmaktadır. Emek, emekçisine yabancılaşmıştır: emekçisini zengin edecek yerde, ona tümüyle yabancı olan sermayedarı zengin etmektedir.

Modern Hayatta Yabancılaşmanın Ana Sebepleri: 1) Aşırı ferdiyetçilik. 2) Aşırı sorumsuz bir hürriyet anlayışı.3) Toplum hayatında kişilerin aşırı bağımsızlığı.4) Sosyal münasebet ve dayanışma duygusundaki zayıflama.5) Sosyal yapının gayri şahsiliği.6) Şahsiyet bozuklukları. 7) Yabancı bir toplum içinde yaşama mecburiyeti ve entegrasyon problemleri. 8) İşsizlik ve fakirlik. 9) İnançsızlık ve manevi değerlerden kopma ve uzaklaşma.

Manasızlık (anlamsızlık)

Sözlerde, hadiselerde veya eşyada herhangi bir mana görememe veya keşfedememe. Hakikati yakalayamama. Manevi boşluk içinde yaşama.

Karmaşık toplulukların günlük hayatında, ferdin neden ve hangi gaye için böyle bir toplulukta yaşadığını kendi kendine sormaya başlamasıyla ortaya çıkan psiko- sosyal yabancılaşma sendromu.

Sebepleri: 1) Maddi ve manevi sorunlar. 2) Ahlaki değerlerden ve ideallerden mahrum olarak yaşama.  3) İnançsızlık. 4)Ümitsizlik. 5) İşsizlik- fakirlik. 6)Aşırı zenginlik.7) Fıtrattan sapmalar.

(Ahlak Terimleri. Prof.Dr.Ali Seyyar. Rağbet Yay.)