Olay Gazetesi Bursa

AK Parti İstanbul’u neden kaybetti?

31 Mart’taki yerel seçimde binde 2’lik oy farkıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmıştı, Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu… Milletin içine sinmediği için 23 Haziran’da tekrarlanan seçimde bu defa yüzde 9’luk bir oy farkıyla yeniden seçildi. Peki, 2,5 ayda bu tarihi farkı nasıl elde etti İmamoğlu? Alnının teriyle! * Şüphesiz bu başarıda en büyük pay kendisinin… Mazbatası elinden alınsa da, duruşunu ve moralini bozmadı, […]

31 Mart’taki yerel seçimde binde 2’lik oy farkıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmıştı, Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu

Milletin içine sinmediği için 23 Haziran’da tekrarlanan seçimde bu defa yüzde 9’luk bir oy farkıyla yeniden seçildi.

Peki, 2,5 ayda bu tarihi farkı nasıl elde etti İmamoğlu?

Alnının teriyle!

*

Şüphesiz bu başarıda en büyük pay kendisinin…

Mazbatası elinden alınsa da, duruşunu ve moralini bozmadı, aksine “Her şey çok güzel olacak” diyerek umut verdi seçmenlerine, gülümsedi…

Konuşmalarında sürekli sevgi, barış, hoşgörü, kardeşlikten söz etti…

Medya kumpaslarına, tahriklerine gelmedi.

Halkın içinde oldu hep, mütevazıydı samimiydi.

Ailesini yanından hiç ayırmadı.

Partisi CHP ve ittifak ortağı İYİ Parti’nin örgütleriyle uyum içinde çalıştı.

İki seçimde de sandıklara sahip çıkan gönüllü ekibinin desteğini de unutmamak lazım.

AK Parti’nin, YSK’nın ve de yandaş medyanın da bu zaferde katkısı büyük tabii!

Onların katkılarını da saymakla bitmez ama aklıma ilk gelenleri sıralayayım:

İmamoğlu’nun, “Her şey çok güzel olacak” sloganına karşılık bir slogan bile üretemediler. “Çünkü, çaldılar!” dediler ama YSK oy çalma olmadığını açıklayınca, o slogan da güme gitti.

Kadir Topbaş’ı metal yorgunu diye görevi bitmeden istifa ettirip, ondan daha yorgun ve siyaseten yıpranmış bir ismi aday gösterdiler.

Binali Yıldırım adaylık konusunda en başından beri isteksizdi. Reis’in hatırına aday olduğu her halinden belliydi.

İmamoğlu’na tecrübesiz ve kenar ilçe başkanı tanımı yapılıp, küçümsendi…

* 31 Mart seçimindeki itiraz süreçlerinde yaşananlar, YSK’nın seçimi tekrarlama kararı, verdiği mazbatayı geri alması, Ekrem Bey’i halkın gözünde daha da mağdur etti, kahramanlaştırdı.

* Aynı sandık kurulunun gözetiminde yapılan ve aynı zarfa konulan dört oyun üçü geçerli olurken, neden sadece birinin geçersiz sayıldığını AK Partililer kendi tabanına bile anlatmakta zorlandılar.

* YSK’nın seçim tekrarı gerekçesi, kargaları bile güldürdü…

İmamoğlu’na yönelik Pontus, Rum, Yunan gibi ithamlar Karadenizli seçmenin kızdırdı…

* Ordu Havaalanı’ndaki vali tartışması…

SP ile Çamlıca Camisi polemiği…

Bölücü terör örgütü başının İstanbul’daki kürt kökenli seçmenlere mektup yazması ve bu eli kanlı hainin mektubunun devletin ajansı tarafından haber yapılması, ayrıca akrabalarının devletin ekranlarına çıkarılması…

* Medyadaİmamoğlu’na karşıalgı operasyonunda ayarın kaçması… Seçimi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İmamoğlu arasında geçiyormuş havası oluşturmaları…

* Seçilse bile başkan olamaz, topal ördek, başkanlığı düşebilir tarzı tehditvari söylemler…

* Tarafsız olması gereken bazı bakanların, seçimlerde söylemleriyle Binali Bey’den daha çok ön plana çıkması…

* İstanbul Belediyesi’ndeki Sayıştay raporlarına kadar geçen yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları…

* AK Partili yönetici ve teşkilatlardaki iktidar kibri ve “Reis’in karizması ve baskısıyla seçimi alırız”gamsızlığı…

 

Gel de merak etme!

 

AK Partililer, pazar günkü seçim sonuçlarına bakarak “Keşke 31 Mart’taki sonuçlara razı olsaydık. Seçim tekrarlanmasaydı” mı diyorlardır acaba…

Yoksa;

“YSK, iyi ki sadece büyükşehiri tekrarlatmış, yoksa ilçeler ve meclis üyelikleri de gidecekmiş elimizden. Verilmiş sadakamız varmış” mı diyorlardır. 

*

CHP’liler, pazar günkü seçim sonuçlarına bakarak, “İyi ki, seçim tekrarlanmış, yoksa bu tarihi farkı yapamazdık” mı diyorlardır acaba…

Yoksa;

“Keşke, seçimin tamamı tekrarlansaydı, her şey o zaman daha güzel olurdu” mu diyorlardır?

 

Alkışı hak edenler

 

Binali Yıldırım :

Daha sonuçlar yeni açıklanmaya başlanırken, ekranlara çıkıp, rakibinin önde olduğunu belirterek kutladı, destek sözü verdi. Siyaset adamlığını  ve Topal Osman’ın oğlu olduğunu gösterdi.

 

Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener :

Seçim sürecinde hiç ön plana çıkmadılar.  İttifak adayını olumsuz yönde etkileyecek polemik ve söylemlerden uzak durmayı başardılar.