Olay Gazetesi Bursa

Bakan burada, belediye başkanları arazide!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gün Bursa’daydı. Valilik tarafından Almira Otel’de düzenlenen ‘Düzensiz Göç ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Soylu konuşmasında, 21. yüzyılın en önemli küresel problemi haline gelen göçle nasıl mücadele edileceğini rakamsal verilerle anlattı. Tüm dünyadaki uluslararası göçmen sayısı 258 milyonmuş, tabii bu veri 2017 yılına ait, kim bilir şu an kaçlarda? * Ülkemizde de 3.6 milyon Suriyeli […]

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gün Bursa’daydı.

Valilik tarafından Almira Otel’de düzenlenen ‘Düzensiz Göç ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.

Soylu konuşmasında, 21. yüzyılın en önemli küresel problemi haline gelen göçle nasıl mücadele edileceğini rakamsal verilerle anlattı.

Tüm dünyadaki uluslararası göçmen sayısı 258 milyonmuş, tabii bu veri 2017 yılına ait, kim bilir şu an kaçlarda?

*

Ülkemizde de 3.6 milyon Suriyeli mülteci varmış…

Kentimizde geçici koruma kapsamında bulunan Suriyeli sayısı ise 175 bin 584

Bunlar kayıtlı olanlar, bir de kayıtdışı olanlar var, onlara da 30 Ekim’e kadar süre tanınmış, o tarihe kadar kayıt yaptırmazlarsa, yakalandıkları yerde, sınır dışı edilecekler.

Bursa’yı da İstanbul gibi yeni Suriyeli kaydına kapattıklarını müjdelediBakan,oysa asıl müjde kesin geri dönüş tarihiydi, onu şimdilik vermedi!

*

Soylu, konuşmasında ayrıca kayyumla görevden alınan belediye başkanlarını ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da sert sözlerle yüklendi.

Konuyu belediye başkanlarına getirince haliyle salonda gözler kentimizdeki belediye başkanlarını aradı ama bulamadı!

İlginçtir, ne Büyükşehir ne de 17 ilçeden bir tek belediye başkanı yoktu salonda!

Hepsi o saatte başka toplantılara göç etmişler nedense!

Toplantıyı Valilik düzenlemiş olsa da, konu onların da ilgi ve sorumluluk alanına giriyor oysa…

Demek ki;

Bursa’daki belediye başkanlarımızın göçle ilgili bir sorunu, Suriyelilerden yana bir dertleri tasaları yok, olsaydı gelir toplantıyı izler, sıkıntılarını anlatırlardı.

Anlatmakla da yetinmez, Çarşamba-Darmstadt arasında bir de huzur turu attırırlardı, Bakan’a!

Belki de toplantıya geleceklerdi, Timur’un Filleri hikayesini hatırlayıp, son anda vazgeçtiler!

 

Gastronomide sunum çılgınlığı 

 

Gastronomide yeni trend, restoranlarda yemek sunumunu sıradışı bir şekilde yapmak…

Seramik tabak, bakır tepsi,masalarda demode oldu hepsi…

Şimdi inşaat küreğinde yemek servisi yapan bile var.

Bizde de başladı o akım, özellikle et restoranlarında

Fakat bu akımın asıl merkezi İngiltere!

İngilizler seviyorlarmış bu tür ilginçlikleri, yenilikleri…

Duyduğum en son servis şekli benim midemi bulandırdı, yazayım sizin mideniz de bulansın biraz!

Fare kapanında sunum yapmışlar!

Yok böyle sıradışılık, bunun adı iğrençlik, başka bir şey değil!

O kapanda yemek yiyenin midesine tüküreyim!

 

Babacan, Davutoğlu tamam sıra Gül’de!

 

Ali Babacan, kendi isteğiyle istifa etti, yıllarca vekillik ve bakanlık yaptığıAK Parti’den

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkında ise partiden ihraç kararı alındı.

İhraç kararına gerekçe olarak, son günlerde sosyal medyada ve basında çıkan partisine yönelik tehditvari açıklamaları gösterildi.

Sırada kim var?

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül!

Yeni parti kurma hazırlığındaki Babacan ve Davutoğlu’na verdiği desteği sağır sultanın bile duyduğu Gül’ün partisinden nasıl kopacağı merak ediliyor.

Gerçi, cumhurbaşkanı olunca o günkü yasa gereği parti üyeliğinden istifa etmiş ama görevi bitince tekrar üye olmamış Abdullah Bey

Üye olmasa da kurucuları arasında yer aldığı AK Parti’de bir özgül ağırlığı olduğu söyleniyor.

Bu ağırlığının ölçüsü, yeni parti kurulunca çıkacak ortaya!

 

Düğüncülerin korkulu rüyası

 

Pazar günü, akşamüstüydü…

FSM Bulvarı, Esentepe Kavşağı’nda, kırmızı ışığın yanmasıyla birlikte, nereden çıktıklarını göremediğim yaşları 12-15 arasındaki onlarca çocuk, üstü açık cipten yapılmış gelin arabasının etrafını bir anda sarıverdiler.

Öyle arsızlardı ki, damadın bahşiş vermesini beklemeden, ceketinin, pantolonunun ceplerine saldırıyorlardı.

Bahşişe değil resmen gasp için gelmişler sanki.

Damat panik halindeydi, gelin ise korku içinde olanları izliyordu.  

Araçlara yeşil ışık yanmasına, diğer araçların klakson seslerine rağmen, istedikleri miktarda bahşiş almadan bırakmıyorlardı gelinle damadı…

Kentin en önemli kavşaklarını mesken edinen bu bahşiş çeteleri yüzünden, düğünlerde arabalarını süslemeye korkar oldu düğüncüler…

Buna bir çözüm bulmalı.