Olay Gazetesi Bursa

Bir izmarit deyip geçmeyelim!

Geçtiğimiz cumartesi günü, Mudanya’nın Çağrışan, Göynüklü ve Bademli mahallelerinin bulunduğu bölgede çıkan yangının hasarı ortaya çıkmaya başladı. 20 hektar ormanlık alanın zarar gördüğü belirtiliyor. Çok şükür can kaybı yok ama bazı evlerin çatı ve dış cepheleri de yangından etkilenmiş. Bölgede 2015 yılında çıkan yangında da 50 hektar ormanlık alan zarar görmüştü. 3 yıl arayla aynı alanda iki yangın yaşanınca, ister istemez akla ilk […]

Geçtiğimiz cumartesi günü, Mudanya’nın Çağrışan, Göynüklü ve Bademli mahallelerinin bulunduğu bölgede çıkan yangının hasarı ortaya çıkmaya başladı.

20 hektar ormanlık alanın zarar gördüğü belirtiliyor.

Çok şükür can kaybı yok ama bazı evlerin çatı ve dış cepheleri de yangından etkilenmiş.

Bölgede 2015 yılında çıkan yangında da 50 hektar ormanlık alan zarar görmüştü.

3 yıl arayla aynı alanda iki yangın yaşanınca, ister istemez akla ilk gelen sabotaj ihtimali oluyor.

Çünkü, bu bölgeler, Bursa’nın en değerli yerleri ve buralardaki lüks konutların fiyatları oldukça yüksek…

Yanan bölgelerin hazine arazisi olmasına rağmen bu tür kuşkuların yaşanması da ilginç…

Kuşkuyu tetikleyen de bölgede sürekli yükselen yeni lüks inşaatlar…

*

Söndürme çalışmaları sonrası, yanan bölgede incelemelerde bulunan Bursa Orman Bölge Müdürü  Yalçın Akın, zarar gören yerlerin en kısa zamanda temizlenerek, şubat ayında da fidan dikimi yapacaklarını söylemesi sevindirici bir haber…

O fidanların ağaca, ağaçların ormana dönmesi için en az 40-50 yıl geçecek, tabii  bu süre içinde bölgede başka yangınlar olmazsa!

Orman Bölge Müdür Akın’ın, yangının çıkış nedeniyle ilgili söyledikleri de düşündürücüydü…

Söndürülmeden atılan bir sigara izmaritinden kaynaklanma ihtimali yüksekmiş.

Rüzgarın etkisiyle izmarit önce düştüğü yerdeki otları tutuşturmuş, alevler oradan ağaçlara ve ormana sıçramış.

*

Görüyorsunuz, atılan küçücük bir izmaritin kentimize verdiği ekonomik ve ekolojik zararı!

Kim attıysa Allah’ından bulsun!

Muhtemelen aracıyla geçerken, söndürmeye üşenip bilinçsiz bir şekilde camından fırlattı, bir şey olmaz, düştüğü yerde söner kendi kendine diye düşündü.

Bulacaksın çevresine duyarsız o vatandaşı, yaktığı ağaç sayısı kadar fidanı tek tek ona diktireceksin…     

Fidanlar boyuna gelene kadar da sulama cezası vereceksin…

Suyu da kovalarla Mudanya’da doldurup getirmeli!

 

İtirazım VAR!

 

* Anadolu takımları VAR’lık içinde yokluğu yaşayacak, geçmiş yıllardaki adaletsizliklerle yine karşılaşacaksa…

* Hakemin bir gözü maçta, bir gözü çekilen görüntülerde, iki kulağı da sürekli TFF’nin Riva’daki VAR merkezi’nde olacaksa…

* VAR’dan gelecek uyarılarda, sadece ev sahibi takımların lehine, deplasman takımlarının aleyhine olanları dikkate alınacaksa…

* Şampiyonluğa oynayan-oynamayan, büyük takım-küçük takım kayırmasına devam edilecekse…

* Sistem, sahadaki hakemlerin hatalı kararlarını düzeltmek yerine desteklemek ve sahiplenmek amacıyla kullanılacaksa…

* Hakemler, VAR merkezine şirin görünmek için doğruluğuna inandığı halde verdiği karardan vazgeçecekse…

* VAR’dan gelecek her uyarı için oyun durup sahada dakikalarca beklenecekse…(Bunun yağmuru var, kışı var!)

* Hakemler, “kamera sendeyse, düdük hala bende” havası atacaksa…

Ben bu sisteme karşıyım arkadaş!

Aha da buraya yazıyorum…

Pasolig’den sonra Türk futboluna ikinci darbeyi de VAR uygulaması vuracak…

Futbolseveri futboldan soğutacak, tribünlerden de ekrandan da kaçıracak!

VAR’ın ömrü uzun olmaz!

 

Dolar beni de vurdu!

 

10 yıl önce aldığım konut kredime karşı, verdiği parayı garantiye almak için hayat sigortası yapmıştı bankam…

“İsterseniz primleri dolara endeksli yapalım. Allah göstermesin bu süre içinde ölürseniz, ailenize 54 bin dolar toplu olarak ödenir. Bundan güzel miras mı olur? Sizi her daim rahmetle minnetle anarlar” şeklindeki gazlarına gelip, kabul ettim.

Aylık 10 dolarla başlamıştı primler…

En son temmuz ayında baktım 40 dolara çıkmış…

Daha iki yıl var bitmesine kredi taksitlerimin ama hafta içi bankaya gidip sigorta primlerimi TL’ye döndüreceğim, olmadı iptal ettireceğim…

Dolar bakın düşecek, şak diye!

Bu arada;

Dolar yükseldikçe, evdekilerin bana bakışları da değişmeye başladı!  

Çocuklar “Baba, sanki senin gözün toprağa bakıyor” esprileri yaptıkça kalbim sıkışır gibi oluyor…

 

Koltuk

 

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Asla koltuk sevdam yok” demiş…

Olmamışı buysa!

Evdeki köşe koltuğundan mı söz etti acaba?