Olay Gazetesi Bursa

Bursa’nın anayasası rafa mı kalktı?

Kentin geleceğine yön verecek, 2040’ı hedefleyen 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın nasıl şekilleneceği hala belli değil. İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar, yaptığımız görüşmede 2040 değil artık 2050’nin konuşulmaya başlandığını söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan randevu talep ettiklerini dile getirerek “Sadece bu konuyu konuşacağız. Yılbaşından beri yapılması planlanan toplantı hala gerçekleştirilmedi. […]

Kentin geleceğine yön verecek, 2040’ı hedefleyen 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın nasıl şekilleneceği hala belli değil.

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar, yaptığımız görüşmede 2040 değil artık 2050’nin konuşulmaya başlandığını söyledi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan randevu talep ettiklerini dile getirerek “Sadece bu konuyu konuşacağız. Yılbaşından beri yapılması planlanan toplantı hala gerçekleştirilmedi. Mevcuda teslim olmuş durumdayız” dedi.

Kentin anayasası hüviyetindeki 2020 Çevre Düzeni Planı tam 260 kez çiğnenmişti.

Özellikle son 5 yıllık periyotta çokça delindi.

Aynı yanlışların tekrarlanmaması adına yeni oluşturulacak rol haritasının ortak akılla şekillenmesi Bursa’nın geleceği için tartışmasız hayati.

Şehirdeki tüm paydaşların konuyu derinlemesine irdelemesi gerekli.

Halk da kent konseyleri aracılığıyla görüşlerini belirtmeli.

Tüm bunların gerçekleşebilmesi için doğal olarak önce bir araya gelinmeli.

Küçükkayalar, Bursa’nın yeni ileri sanayi bölgesi TEKNOSAB’ı da içine alacak, uydu kentleri şehirle bütünleştirecek bir plan ivedilikle hazırlanmalı fikrinde.

Haksız da değil…

Süreç uzarsa uydu kentler çanak antenler gibi oraya, buraya serpiştirilebilir.

Uydu kentlerin kentle arası plansız şekilde işgal edilebilir..

Aslında bazı akademik odaların en büyük korkusu zaten bu.

Bazı akademik odaların diyorum çünkü konuyla yakından ilgilenmesi gereken kimi oda başkanlarının uzun süredir sessizliğe gömülmesini hala anlamdırmaya çalışıyorum.

Bursa’yla ilgili bu kadar kritik bir konuda fikir beyan etmekten kaçınmalarının sebebini bir süredir sorguluyorum.

Daha önce Merinos’ta planla ilgili bir toplantı düzenlenmişti.

O toplantıya katılan oda başkanlarına TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ferudun Tetik, 2040 Çevre Düzeni Planı’na dair görüşlerinizi kamuoyu ile paylaşın demişti.

Biz de görüşlerini aktaracağımızı söyledik.

Ancak ne yazık ki bir yanıt alamadık.

Herhalde farklı önemli işleri söz konusu.

Oysaki Bursa kamuoyu şehrin artık plansız büyümemesi gerektiği hususunda hemfikir.

Ülkü Mercan Küçükkayalar, sohbetimiz sırasında 27 yıl önce ziyaret ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki çarpıcı bir gözlemini de aktardı:

Tretuvar taşına kadar her şeyi yapılmadan herhangi bir arsayı satmanıza izin verilmiyor. Bütün altyapının tamamlanması gerekiyor. Ancak bu şartla bir arsa satışa çıkarılabiliyor. Bizde ise süreç tam tersi şekilde işliyor. Önce binalarla dolduruyoruz her yeri, altyapı sonradan geliyor.”

Bursa’da 2020 Çevre Düzeni Planı sonrasında oluşan sanayi alanları mevcut.

Kent içine sıkışmış sanayinin de taşınma ihtiyacı var.

Konu uzun süredir kamuoyunun gündeminde.

Ancak ortada plan olmadığından harekete geçilemiyor.

Ekonomik krizle tırmanan barınma ihtiyacının giderilmesi için imarlı arsalar da üretilmeli.

Bu nedenle Bursa’nın yeni anayasası daha fazla vakit kaybetmeden aleni şekilde tartışılmaya başlanmalı.

Kentin azalan tarım arazileri de hesaba katılarak konuyla ilgili tüm paydaşların katılımı ile ortakça doğru planlamaya imza atılmalı.

5 HAZİRAN’DA BURSA’YA YENİ BİR VİZYON GELİYOR

Bursa Skal Kulübü’nün düzenleyeceği, kent adına ilk olma özelliği taşıyan Bursa GastroFest’le ilgili detayları geçtiğimiz 28 Nisan’da bu köşede “Bursa’da bir ilke imza atılacak! 5 Haziran’da Botanik Park’ta farklı buluşma” başlığı ile duyurmuştuk.

Artık kısa süre kalan Bursa GastroFest’le ilgili dün Almira Otel’de bir basın toplantısı düzenlendi.

Bursa Skal Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Güleç, pozitif enerjisi yüksek deneyimli bir turizmci.

Ekibiyle 3 yıldır fizibilite çalışması yürütüp büyük emek verdiği organizasyona ilişkin bilgileri paylaşırken heyecanı güler yüzüyle birleşmişti.

Gelenekten geleceğe kültürel miras aktarımının önemine dikkat çekmesi kayda değerdi.

Osmanlı’dan çok sayıda iz taşıyan, göçlerle harmanlanan Bursa mutfağının tüm motifleri katılımcılara detaylarıyla sunulacak.

Tabii ki bununla sınırlı kalınmayacak.

Skal’ın gücüyle uluslararası düzeyde gerçekleştirilecek organizasyonda değişik ülke ve şehirlerin lezzetleri de deneyimlenebilecek.

Güleç’in de altını çizdiği gibi aslında esas amaç Bursa’nın kuvvetli bir turizm destinasyonu haline gelmesi.

Gastronomi malum son yıllarda turizmin parlayan trendi.

Bilhassa yabancı turistleri bir noktaya çekmek için artık deniz-kum-güneş üçlüsü yetmiyor.

Bir hikaye yaşamak talep ediliyor.

Gastronomi için kente gelen turistler sadece yöresel yemekleri yemek değil o yemeğin tarihini, aşçıların yaşam öykülerini, şehrin farklı hikayelerini de dinlemek istiyor.

Bursa’nın bu yeni turizm trendi ölçeğinde avantajları olduğu kadar dezavantajları da mevcut.

Avantajlarına bakmak gerekirse örneğin isimlerini senelerdir kentte yaşayanların dahi bilmediği yumurta, kavun dolması gibi geniş bir yemek kültürü var.

Urfa sıra gecesi kadar popüler olabilecek Bursa’nın gezek geleneği mevcut.

Yeter ki biraz çaba gösterilsin…

Kentin tarihi birikimi, coğrafi özellikleri hakeza eşsiz.

Bursa, yerel yönetimlerin turizme yaklaşımı bağlamında ele alındığında ise talihsiz diyebiliriz.

Senelerdir alkol ruhsatı vermeyen çok sayıda belediye bulunuyor.

Sadece Arap turiste odaklanmış bir turizm kafası mevcut.

Trafiğe kapalı, eğlence mekanlarından oluşan tek sokağı yok.

Kısıtlı sayıdaki alanlar da iyi pazarlanamıyor.

Böyle olunca ortalama konaklama süresinde Bursa iki geceye bile çıkamıyor.

GastroFest’e dönecek olursak…

Şehre en fazla katkısı olan turistler gastronomi için seyahat edenler.

Kente gelen gastronomi turistinin bir günde minimum 150 dolar harcama yaptığı ifade ediliyor.

İşletmelere para kazandırmakla kalmıyor, ayrıca bir günden fazla konaklıyorlar.

İşletmeciler, dışarıda yemek yeme kültürünün bulunmadığı, misafirlerin genelde evde ağırlandığı Bursa’nın muhafazakar kent algısını değiştirmek istiyor.

Turizmde şu ana kadar umduğunu bulamayan kentin aktörleri, Skal Kulübü’nün GastroFest vizyonuyla bakış açısını tümden tek seferde değiştiremez elbette.

Ancak bu önemli bir başlangıç, hatta dönüm noktası olabilir.

5 Haziran’da Botanik Park’ta 60 firmanın stant kuracağı, sadece yemek yenmeyecek; sürpriz bir konserden, söyleşilere Workshop çalışmalarına kadar farklı çok sayıda etkinliğin gerçekleştirileceği Bursa GastroFest’te yetişkin biletlerinin ücreti 275 lira.

Öğrenciler ise indirimli olarak 200 liraya bilet satın alabilecek.