Engin Özpınar
Engin Özpınar

Rusya, barış masasının kontrolünü de ele geçirdi

Suriye’de 2011 yılından bu yana iç savaşı kışkırtan Batılı güçler, baktılar ki Esad’ı deviremiyorlar, son çare olarak barış masasını kontrol altına almanın derdine düştüler.

Ancak Şam yönetimi, ülkede yaşanan krizdeki yıkıcı rolleri nedeniyle en başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa ve Suudi Arabistan’ın, “Suriye’nin siyasi geleceği” üzerine konuşmaya haklarının olmadığını belirtiyor.

Şam’ın görüşüne göre, İsrail’le birlikte IŞİD’i yaratan, bu amaçla mali destek için Suudi Sarayı’nı görevlendiren Washington.

*

Suriye hükümetinin, barış görüşmelerindeki Temsilciler Heyeti Başkanı Beşşar El Caferi’nin, geçen gün Viyana’da katıldığı toplantıdaki sözleri yenilir yutulur gibi değil:

1-“ABD, terör örgütü IŞİD’i meydana çıkaran ve destekleyen bir ülke. O nedenle Suriye’nin siyasi geleceğinden söz edemez.”

2-“Suudi Arabistan’ın krizdeki yıkıcı rolünü biliyoruz. Bir cahiliye ülkesi olan  bu ülkenin Suriye’nin siyasi geleceğinde bir rolü olamaz.”

3-“İngiltere ve Fransa, sorgusuz sualsiz ABD politikalarını takip ederken, Suriye için siyasi çözümü konuşamazlar.”

Gelelim Soçi konferansına… Konferans yarın başlıyor.

Son ana kadar şu iki sorunun yanıtları merakla bekleniyordu: BM, temsilci gönderecek mi? Kürtler katılacak mı?

İkisi için de gelen yanıtlar olumlu oldu.

ABD, İngiltere, Fransa ve Suudi Arabistan bu işe bozulacak olsalar da, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Rusya’nın Soçi kentindeki konferansa bir BM temsilcisi gönderilmesi önerisini kabul etti ve Özel Temsilci Staffan de Mistura’yı görevlendirdi.

*

ABD’nin baskısıyla Soçi’ye katılıp katılmama konusunda iki arada bir derede kalan Suriyeli Kürtler de, BM’nin aldığı kararın ardından “Soçi’ye geliyoruz” dediler.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da Rossiya 1 televizyonunda Kürtlerin kongreye katılıp katılmayacakları yönündeki bir soruya “Katılacaklar” yanıtını veriyordu.

*

Soçi Konferansı, Suriye hükümetiyle muhalif heyetler arasında bir anayasa komisyonu kurulması ve reformlara hazırlık yapılması açısından büyük önem taşıyor.

Medyaya sızan taslak bildiride, Suriye’nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliği gibi temel ilkelere vurgu yapılıyor.

Bildiride ayrıca teröre ve mezhepçiliğe karşı çıkılması çağrısında bulunuluyor.

Taslak metinde, anayasal çerçevede hareket eden güçlü bir ordunun inşa edilmesine yapılan vurgu da dikkati çeken bir diğer önemli nokta.

*

Gelişmeler gösteriyor ki, 7 yıldır süren Suriye krizi, ABD ve müttefiklerinin tecrit edilmesiyle çözüm aşamasına girmiş bulunuyor.

ABD’de Donald Trump’ın başkan olmasıyla birlikte çoğalan hatalar da, Ortadoğu’daki güç dengesini Rusya’nın lehine çevirmiş görünüyor.

Trump öncesiyle Trump sonrasını düşünürsek müthiş bir değişimin yaşandığını söyleyebiliriz.

*

Tabii bu durumun zamanında fark edilmesi gerekirdi.

Özellikle Suriyeli Kürtler tarafından…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X