Suriye’deki değişiklikler insanın başını döndürüyor. Her an her şey değişiyor.

Dün, Esad’ı devirmekten söz eden Arap liderler, bugün onunla barışmanın yollarını arıyorlar.

Büyükelçiliklerini yeniden açmaları, Suriye’nin yeniden inşasına yardım sözü vermeleri bundan.

Ve Beşar Esad’ın, 7 yıl önce 26 Kasım 2011’de öngördüğü gelişme şimdi gerçekleşiyor: “Bugün bize karşı komplo düzenleyen Arap kardeşlerimizin krizden sonra özür dilemek üzere Şam’a geldiklerini göreceğiz.”

*

Esad’ın öngörüsü aynen söylediği gibi gerçekleşiyor artık.

Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, büyükelçiliklerini yeniden açtı. Sırada Kuveyt var. Birer birer geliyorlar ve özür diliyorlar.

Esad’ın özrünü kabul etmeyeceği Arap lider olabilir mi?

Akla gelen, Suudi Arabistan Kralı. Ama Esad onu kabul etse bile Suriye halkının affetmesi zor.

Çünkü biliniyor ki, terör örgütlerine parayı akıtan Riyad yönetimi.

*

Suriye’deki hızlı değişikliklerde ABD Başkanı Donald Trump’ın rolünün olduğunu da vurgulamamız gerekir.

Az buz da değil, beklenmedik bir şekilde aldığı kararlarla her şeyi tersyüz edebiliyor Trump. İşte son Suriye kararları…

Tarih 19 Aralık 2018: Suriye’den çekiliyoruz! Hemen, hiç zaman kaybetmeden. Askerlerimiz evlerine dönüyor.

Tarih 31 Aralık 2018: Güney Carolina Senatörü Cumhuriyetçi Lindsey Graham, Beyaz Saray’da Başkan Trump’la görüştükten sonra yaptığı açıklamada Suriye’den çekilme sürecinin yavaşlatıldığını duyuruyor.

Tarih 1 Ocak 2019: Trump, sürecin 4 ay olacağını bildiriyor. Yani Suriye’deki 2 bin Amerikan askerinin çekilmesi için Pentagon’a en fazla 4 aylık süre tanıyor.

*

Başkan’ın ifadelerinden Senatör Graham’ın altını çizdiği en önemli sorun IŞİD’in tamamen imha edilmesi. Ayrıca İsrail’in rahat yaşaması için boşalacak yerlerin İran tarafından doldurulmasının engellenmesi.

Graham, “Başkan, bu konularda teminat verdi” diyor.

İki ayrı durum: İlkine yönelik değerlendirmeler devam ederken, 12 gün sonra birdenbire geriye dönüş…

Neyse ki, dramatik nitelikte değişikliklere yol açmayan dönüşler bunlar.

*

Tabii ABD’de Trump’ı yerden yere vuruyorlar, ikide birde görüş değiştirmesini eleştirerek.

En son Cumhuriyetçi Mitt Romney, “Trump’ın dünyayı umutsuzluğa sürüklediğinden” söz ediyordu.

Doğrusu, Trump’ın her lafında değişikliğe yol açmasına uyum sağlamak kolay şey değil. Hele yalan söylediği zamanlarda hiç değil.

*

Dünyanın günde ortalama 15 kez yalan yanlış bilgi veren bir ABD Başkanı’yla karşı karşıya olduğunu biliyor musunuz?

Trump, Amerikan medyasını sık sık yalan haber vermekle suçluyor ama asıl yalancı kendisi: 2017’de toplam 1.989 kez hatalı bilgi ve asılsız iddia ortaya atmış.

Bu sayı 2018’de toplam 5.611’e fırlamış. Yani Trump’ın yalan söyleme oranı bir yıl içinde üç kat birden yükselmiş.

Washington Post’taki habere göre söz konusu veriler, Başkan’ın açıklamalarını günü gününe izleyen “Veri Doğrulama Servisi”nin yaptığı araştırmanın sonuçları.

*

ABD’de iktidarı kontrol eden sistem tümüyle bozulmadan dünyanın Trump’tan kurtulması gerekiyor.

Şu anda hepimiz tesadüfen yaşıyor olabiliriz.