Türkiye’nin Rusya’yla yakınlaşması… Bu yakınlığın yoğunlaşması… Giderek askeri işbirliğinin devreye girmesi… Batı’da ciddi biçimde endişelere yol açtı.

Ne var ki, bugünlere bir Batı müttefiki olarak gelen Türkiye’nin, yine Batı’nın hataları yüzünden dış politikada seçenek arayışına girmesi kaçınılmaz bir sonuç oldu.

Fırat Kalkanı Harekâtı’nda Batı’nın takındığı tavır Türkiye’nin niçin arayışa girdiğini gösteren bir örnekt

El Bab’ın IŞİD’den temizlenmesinde ABD ve koalisyon, yani Batılı müttefikler Türkiye’ye destek olmaktan kaçındılar.

Ama sadece kaçınmakla kalmadılar, TSK’nın operasyonlarını onaylamadıklarını, dünya kamuoyuna da deklare ettiler. Bir tür şikâyet yani…

İyi de sorun, El Bab’taki IŞİD’in varlığı değil mi? ABD ve koalisyon, IŞİD’le mücadele edilmesini istemiyor mu?

Tam olarak dile getirilmeyense Türkiye-Rusya yakınlaşması…

Buna kendilerinin neden olduğunu düşünmüyorlar da, Türkiye’ye öfkeleniyorlar.

Fırat Kalkanı’nda herhalde TSK’nın yalnız kalacağını tahmin ediyorlardı.

Ama düşündükleri gibi olmadı.

En son operasyonda Türk jetleri El Bab, Bzagah ve Tadif’teki IŞİD mevzilerini vururken Rus jetleri de 8 kilometre güneybatıdaki Dayr Kak’ta bulunan terörist varlığını imha ettiler. Yani, Türkiye’nin Batılı müttefiklerinden beklediği desteği Rusya vermiş oldu.

Fena olmadı tabii… O yüzden de seslerini çıkaramadılar.

Ankara memnun… AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Hüseyin Bürge, koalisyon güçlerinin gerçekte terörle mücadele etmediklerinin anlaşıldığını savunarak “Terörü Türkiye ve Rusya’nın birlikte hareket etmesi durdurabilir” diyor.

Rusya’nın desteğiyle ilgili açıklamayı TSK’nın yapması da ilginç. Adeta anlayacak olanlara mesaj niteliğinde…

İşte Amerika’nın Sesi’ndeki haberin başlığı: “Türk-Rus uçakları Suriye’de IŞİD’i vurdu.”

Mesajın alındığı anlaşılıyor.

Tavırda değişiklik olacak mı?

Ankara, kimsenin keyfini beklemeyecektir.

“Hassas jeopolitik konum” Türkiye’nin doğru zamanda doğru ortaklarla hızlı hareket etmesini gerektiriyor…

 

Batı’da “Astana” beklentisi ve tedirginlik
​

Rusya, Türkiye ve İran’ın çabalarıyla gerçekleşen Suriye’deki ateşkes, barış beklentilerine yönelik umudu artırdı. Bu bağlamda Astana’da yapılacak görüşmeler Cenevre’nin de önüne geçerek daha önemli hale geldi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, “Rusya ve Türkiye’nin garantörlüğündeki anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını” belirtti, ancak “Astana’da başlayacak olan görüşmeler Cenevre’de BM himayesinde devam etmelidir” dedi.

Mogherini, AB’de biri ocak ayında, diğeri bahar aylarında olmak üzere Suriye konusunda iki toplantı düzenleneceğini, bu konuda Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla da bir görüşme yaptığını söyledi.