Engin Özpınar
Engin Özpınar

ABD’den yana mısın, değil misin?

Trump yönetiminde dış politikanın geldiği nokta bu kadar yavan, bu kadar basit ama çok da tehlikeli.

Amerika’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nikki Haley, Genel Kurul’da bugün yapılacak Kudüs oylaması için dün tüm dünyaya tehdit savurdu: “Bizim tercihimizi eleştiren tasarının oylanmasında kim ne yana oy verecek, isimleri tek tek not edeceğiz.”

Yani? Yanisi şu: Trump oylamayı yakından izleyecek, karşı oy veren ülkelere hadleri bildirilecek.

Vay vay vay… Washington’ın uluslararası ilişkilerdeki tavrı nereden nerelere geldi.

Diplomaside incelik bitti, kabadayılık dönemi başladı. Başlatan da bir kadın diplomat oldu.

BMGK’daki oylamada ABD kendi kararında yalnız kalmış, diğer 14 üye Türkiye ve Filistin’in hazırladığı, Mısır’ın sunduğu tasarıya destek vermişti.

Bugün 193 üyeli BM Genel Kurulu toplanıyor. ABD olası bir hezimetten korkuyor.

*

Donald Trump’ın, Haley’in arkasından Beyaz Saray’da kürsüye çıkarak ABD’ye karşı oy verecek ülkeleri tehdit etmesinin nedeni o korku oluyor elbette.

Trump’ın kozu ABD’nin yardımına ihtiyacı olan ülkeler.

Hiç olmazsa o ülkeleri korkutarak durumu kurtarmanın peşinde ABD Başkanı.

Tabii bu bir zavallılık… Ciddi bir ABD Başkanı’nın yapmayacağı bir şey…

Diyor ki Trump, “Bizden yüz milyonlarca, milyarlarca dolar para alıyorlar, daha sonra bize karşı oy kullanıyorlar. Bu oyları izliyoruz. Bırakın bize karşı oy kullansınlar. Paramız bize kalır. Umurumuzda değil.”

*

Filistinli Büyükelçi Riyad Mansour’sa BM Genel Kurulu’nda tasarıya “ezici bir destek almayı” beklediklerini ileri sürerek, Kudüs’ün statüsünün İsrailliler ve Filistinliler arasındaki görüşmelerde çözülecek bir sorun olduğunu anımsatıyor. Büyükelçiye göre, Genel Kurul, veto kaygısı olmadan uluslararası toplumun ABD’nin taraflı tutumunu tanımayı reddettiğini söyleyecek. Göreceğiz…

*

Başkan Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi için “Komedi” diyorlar ABD’de. Komedi ama çok kolay trajediye de dönüşebilecek bir komedi.

Bir gün uyandığımızda dünyanın savaşa girdiğini görebiliriz bu gidişle.

Ya da göremeyebiliriz, nükleer silahlar söz konusuysa, belli mi olur?

New York Times yazarı Roger Kohen şöyle diyor:

“Amerika’nın bazı konulardaki tutumunu kestirmek olanaksız. Dışişleri Bakanı Tillerson daha geçen hafta Kuzey Kore’yle önkoşulsuz masaya oturmaktan söz ederken birkaç gün sonra fikrini değiştirdi ve Kuzey Kore’ye baskıların nükleer silahsızlanma sağlanana kadar devam edeceğini açıkladı. (…) Öte yandan Başkan Trump hem Çin’i kötülüyor, hem de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’den Kuzey Kore’ye ham petrol ihracatını kesmesini istiyor. Trump sanıyor ki verdiği her emre herkes uyacak. Kendimize gelelim…”

*

Bir anımsatmayla noktayı koyalım:

İsrail, 1967 savaşında Doğu Kudüs’ü ele geçirmiş, kenti bölünmez ve ebedi başkent olarak kabul etmişti.

Ama öte yandan BM Güvenlik Konseyi, İsrail’e 1967 savaşında ele geçirdiği ve işgal ettiği Filistin topraklarından çekilme çağrısı yapmış ve bu konuda kararlar almıştı.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X