Ünal ÖZBAY
Beş yıl önce Zerrin Özgüle tarafından kurulan ve gün geçtikçe büyüyüp güçlenmeye devam eden BUSADER’de hizmet bayrağını devralan Tülin Günbatılı, yönetim kurulu ve üyeleriyle birlikte başlatılan iyilik hareketine devam ediyor. BUSADER’in sağlık ve eğitime koyduğu katkıyı anlatan Günbatılı, tamamen gönüllülük esasıyla süren hizmetlerin daha fazla insana ulaşabilmesi adına açılacak yeni şubelerle yakında federasyon olmaya hazırlandıklarını söyledi. Günbatılı, gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projeleri kadar popüler yapılarıyla da dikkat çeken BUSADER’e kalbi iyilik için atan herkesi beklediklerini söylüyor.

Tülin Hanım öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
‘Elbette ben Tülin Günbatılı BUSADER Yönetim Kurulu Başkanı’yım. 2 kız annesiyim. 3 nesildir tekstille ilgilenen bir aileden geliyorum. Kardeşlerimle birlikte işlerimize devam ediyoruz. Bunun dışında BUSADER’de çalışma arkadaşlarımızla birlikte iyilik yapmaya devam ediyorum.’

BUSADER’i sizden dinleyebilir miyiz?
‘BUSADER 5 yıl önce kurucu başkanımız Zerrin Özgüle tarafından kurulan bir dernek. Ben kurulduğundan beri dernekteyim. Kurucu üyelerdenim. Biz tamamen sağlık ve eğitim alanında iyilik yapmak, bir nebze de olsa insinların hayatlarına dokunabilmek için oluşmuş bir yapıyız. Şimdi hep birlikte daha da büyüyerek inşallah federasyon olma yolunda ilerliyoruz. İstanbul şubesimizi kurmuştuk. Şimdi Ankara şubemiz kuruluyor. Ayrıca kurulmayı bekleyen bir kaç şehir daha var. İlk etapta 5 şubeyle birlikte fderasyonu kuracağız. Amacımız 7 bölgede 7 şube kurmak.’
Genelde ulusal dernek yada sivil toplum örgütlerinin merkezi ya İstanbul ya da Ankara’dadır. Bu bağlamda Bursa merkezli ulusal bir dernek olarak ilklerden olacaksınız sanırım.
‘Evet, bu da bizi çok mutlu ediyor. Kurucu başkanımız Zerrin Özgüle şu an Yüksek Danışma Kurulu Başkanı olarak görev almakta. Federasyon kurulduğunda federasyon başkanı da kendiisi olacak. Bu şekilde yolumuzaü durmadan devam edeceğiz’
Şu an kaç üyeniz var?
‘Kurlurken 80 üye ile başladık şu an 130 üye ile yolumuza devam ediyoruz. Amacımız çok üyeye ulaşmak değil. Biz gönüllü bir derneğiz. Amacımız farkındalık yaratmak. 110 tıp fakültesi öğrencisine burs veriyoruz. Bu burslar bizim için çok kıymetli. Çünkü geleceğin doktorlarının daha iyi eğitim almasına katkı koyuyoruz. 5 yılda toplamda 1 buçuk milyon liraya yakın burs dağıttık. Ayrıca bu öğrencileri doktor olan üyelerimizle buluşturarak kendi branşları hakkında daha iyi bilgi edinmelerini sağlıyoruz. İnsanlar sağlığın kıymetini pandemi döneminde daha dda iyi anladı. Biz de pandemi döneminde ‘Bir Dilek Bin Turna’ adlı kampanyamızla turnalarımızı üyelerimizle katladık ve Şehir Hastanesi başta olmak üzere bir çok hastanenin başhekimlerine, Bursa’daki bir çok doktorumuza turnaları göndererek bizim için ne kadar kıymetli olduklarını tekrar hatırlmatmak istedik.’
MOTTOMUZ; HAYATA TUTUNUYORUZ
BUSADER’in burs vermek dışında porojeleri de var mı?

‘Elbette, ben kendi dönemimde ne yapabilirim diye düşündüm ve gerçekleştirdiğmimiz çalıştay sonrası ‘Hayata Tutunuyoruz’ sloganıyla bir proje yapmaya karar verdik. ‘Hayata Tutunuyoruz’un altında üç ana başlık daha var. Bunların ilki; organ bağışı. Türkiye’de 27 bin kişi organ nakli olmak için sıra bekliyor. Bu yüzden organ bağışı çok önemli, çok kıymetli bir konu. Derneğimizin danışma kurulu üyelerinden Prof. Dr. Bülent Oktay’ın yönlendirmesiyle bu insanların hayatlarına dokunabilmek organ bağışının önemine dikkat çekmek için çaylışıyoruz. İkinci ana başlığımız; çocuklarda sınav kaygısı. Pandemi dönemi hepimizi olumsuz etkiledi. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın, gençlerimizin ruh sağlıklarını düşünerek sınav kaygısıyla ilgili eğitimler vermek istedik. Üçüncü ana başlık ise ilk yardım, ilk yardımda ilk 30 saniye hayat kurtarıyor. Türkiye’de 112 aramayı bilmeyenlerin oranı yüzde 90. Biz de buradan yola çıkarak önce annelerden başlayıp bu konuda anneleri bilinçlendirmek gerektiğini düşündük. Böylece ‘Hayata Tutunuyoruz’ mottosuyla çalışmalara başladık.’
ORGAN BAĞIŞINA DİKKAT ÇEKECEKLER
Gerçekten üçü de oldukça hayati konular…
‘Bu kapsamda Gürsu Belediyesi’yle bir protokol yaptık. Gürsu çok göç alan bir ilçe. Bursa Psikologlar Derneği ile bir işbirliği yapıp Gürsu’daki okullardaki çocuklara sınav kaygısıyla ilgili eğitimler vermeye başladık. Bunu gönüllü psikologlar yaptı. Bir çok okula gittik. İlk yardımla ilgili çolaşmalarımız kapsamında annelerimize küçük ev kazalarıyla ilgili ilk eğitimler verdik. Özellikle çocukların başına gelebilecek kazalarda ne yapmaları gerektiği konusunda onları bilinçlendirdik. Organ bağışıyla ilgili de tam 8 aydır çalışmalar sürüyor. Tiyatro sanatçısı Berrin Balkanlar 8 aydır üyelerimizi sürpriz bir tilatro oyununa hazırlıyor. ‘Beni Bağışla’ isimli bir tiyatro oyunu sergileyeceğiz. Oyun adından da anlaşılacağı üzere organ bağışına dikkat çekiyor. Üyelerimiz büyük bir özveriyle 8 aydır sahnede çalışıyorlar. Bu oyunu 24-25 Mayıs tarihlerinde Bursa Devlet Tiyatrosu Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nde sergileyeceğiz. Tüm bunların yanısıra gönüllü hareketlerle birlikte bireysel yardımlar da yapıyoruz. Şeker hastası olan, gerek sosyal hayatlarına devam edemeyen gerekse eğitimleri yarım kalan 2 çocuğumuza 72 bin lira değerinde iki insülin pompası aldık. Bu çocuklarımız okula bile gidelibelecek durumda değildi. Doktorlarımızın desteğiyle bun pompaları çocuklarımıza ulaştırdık.’

Gerçekten her biri güzel ve anlamlı projeler. Peki bu projelerinizde size destek olmak isteyenler ne yapmalı?
‘Biz tamamen gönüllü çalışan bir derneğiz. İnsanların yüzlerinde bir nebze bile gülümseme yaratabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Elbette yardımlar çok önemli. Bize maddi destekte bulunanların şunu bilmelerini isterim. Yardımlarımızı belirlerken belirlediğimiz komitelerimiz yardıma ihtiyacı olan insinlara bire bir ulaşıp gerçekten ihtiyaçları var mı? Onlar için ne yapabilirizin çalışmasını yapıyorlar. Biz bu yardımları yaparken güvenilir olmak zorundayız. Şu konudan eminiz; bize yardım yapanlar o yardımların yerine gittiğini biliyorlar.’
Suistmala oldukça açık bir konu değil mi?
‘Maalesef öyle. Herkese ve her yardım isteyene ulaşmamız elbette mümkün değil. Ama bize gelen başvurular ve aldığımız duyumları değerlendirip çalışıyoruz.’
Öte yandan giderek popülerleşen bir derneksiniz. Derneğe üye olmak isteyenler için kriterleriniz var mı?
‘Öncelikle bizim amacımız belli. Yaptıklarımız belli. Bu konuda bizim vizyon ve misyonumuza uygun kişilerin aramızda olmasını arzu ediyoruz. Bizim bir üyelik komitemiz var. Burada üyelik başvuruları değerlendiriliyor. O kişilerle iletişime geçip bizi tanımalarını sağlıyoruz. Komiteden gelen başvuruları yönetim kurulumuz değerlendirip karar veriyor.’
Peki bunca yoğunluk arasında çocuklarınıza kendinize nasıl zaman ayırıyorsunuz?
‘Kızlarım artık büyüdü. Kendi hayatları var. İkisi de İstanbul’da yaşıyor. Biri üniversitede öğrenci, diğeri ise çalışıyor. Ama maalesef biri Avrupa biri Anadolu yakasında. Onun için bana biraz zor oluyor. Birlikteyken daha kaliteli ve keyifli zaman geçirmeye çalışıyoruz.’
Size teşekkür ediyor ve son sözü size bırakıyorum…
‘Öncelikle beni ağırladığnız için çok teşekkür ederim. Biz BUSADER olarak büyümeye ve çalışmaya devam edeceğiz. İnsanların hayatına dokunarak, eğitimde fırsat eşitliği olmayan gençlere destek olmaya devam edeceğiz. Unutmayalım ki dünyayı iyilik kurtaracak…’


Flipboard