Bursa’dan 30’dan fazla ülkeye ihracat; EPSA Yalıtım

İklim değişikliğinin dünyayı kasıp kavurduğu, su kaynaklarının hızla tükendiği ve enerji ihtiyacının arttığı bir çağda; sürdürülebilir çözümler artık sadece seçenek değil, zorunluluk haline geldi. Bu dönüşümün önemli aktörlerinden biri ise EPSA Yalıtım.

Bursa’dan 30’dan fazla ülkeye ihracat; EPSA Yalıtım

Geliştirdiği çevreci yapı kimyasalları, ısı ve su yalıtım sistemleri ve yenilikçi ambalaj ve endüstri çözümleriyle EPSA, Bursa ve Türkiye genelinde temiz enerji vizyonunun güçlü bir taşıyıcısı olarak öne çıkıyor.

“Yalıtım, geleceğe yapılan stratejik bir yatırımdır”

Yeni yönetmeliklerle uyumlu, artırılmış kalınlıkta ve yüksek performanslı EPS levhalar üreten EPSA, bu alanda Türkiye’nin enerji kayıplarını minimize etmesini sağlarken, karbon ayak izini de düşürüyor. EPSA Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Nurcan Özdemir, iklim krizine karşı etkin mücadelede yalıtımın kritik bir rol oynadığını vurguluyor. “Enerji verimliliği, yalnızca tüketimi azaltmak değil; aynı zamanda gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmaktır. Biz EPSA olarak yalıtımı, teknik bir uygulamanın ötesinde bir sorumluluk, bir vizyon olarak görüyoruz.” dedi.

Yerelden küresele: 30’dan fazla ülkeye temiz teknoloji ihracatı

Avrupa normlarına tam uyumlu, ISO ve CE belgeli ürünleriyle bugün 30’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren EPSA Yalıtım sektörde çevre dostu üretim yaklaşımıyla öne çıkıyor. İnovatif ısı yalıtım sistemleriyle sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sunan EPSA Yönetim Kurulu Başkanı Nurcan Özdemir, “Her ülkenin iklim ve yapı ihtiyaçlarına özel çözümler geliştiriyor; sürdürülebilir teknolojilerimizi global pazarlara taşıyoruz. Isı yalıtım sistemleri, binaların enerji tüketimini yarı yarıya azaltıyor. Isı yalıtımı, yalnızca bireysel enerji tasarrufu sağlamanın ötesinde; ülkelerin karbon salımını azaltma hedeflerinde stratejik bir rol oynuyor. Avrupa Birliği’nin bina kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltma hedefleri, Almanya, Hollanda, Danimarka ve Fransa gibi ülkelerde devlet destekli “yalıtım” programları yürütülerek binaların cephe, çatı ve zemin yalıtımları tek tek revize edilmesiyle destekleniyor. Bu kapsamda eski yapıların enerji performansları yükseltiliyor, yeni projelerde ise sıkı yalıtım standartları zorunlu hale getiriliyor. Enerji verimliliği artırılması için yapılan tüm bu çalışmalar yalıtımın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Almanya’da yalnızca ısı yalıtımı uygulamalarıyla hane başına yılda yaklaşık 1.000 Euro enerji tasarrufu sağlanıyor. Türkiye’de ise bu Nisan ayında yürürlüğe giren yeni yalıtım yönetmeliği, bu doğrultuda önemli bir adımı temsil ediyor. Ancak hâlâ mevcut yapı stokunun önemli bir kısmı enerji verimliliği açısından yetersiz durumda maalesef. Türkiye’nin bu alandaki dönüşüm süreciyle ilgili olarak kamunun rehberliği, sektörün iş birliği ve toplumun bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Doğru politikalar ve uzun vadeli teşvik mekanizmalarıyla, hem çevresel hedeflere ulaşmak hem de enerji ithalatını azaltarak ekonomik fayda sağlamak mümkün” şeklinde konuştu.

Kentler için doğru yalıtım

Isı yalıtımının sürdürülebilir kentleşme politikalarındaki yeri ve Türkiye’nin bu alandaki dönüşüm süreciyle ilgili değerlendirmelerin ardından Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı. “Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürülebilir şehirler kurmanın anahtarı, yalıtımı yalnızca teknik bir gereklilik değil; sosyal, çevresel ve ekonomik bir yatırım olarak görmekten geçiyor. Biz bu anlayışı yalnızca ürünlerimize değil, tüm üretim ve hizmet süreçlerimize entegre ederek çalışıyoruz. Doğru yalıtım kavramının ve sağlayacağı avantajların ülkemizde de en iyi şekilde anlaşılması ve desteklenmesi için kamu kurumlarıyla, sektör paydaşlarıyla ve akademik çevrelerle iş birliği içinde hareket ediyoruz. Enerji tasarrufunun yanı sıra yaşam kalitesini artıran, karbon ayak izini azaltan ve uzun vadede ekonomiye ciddi katkı sağlayan yalıtım uygulamalarının, kentleşme politikalarının ayrılmaz bir parçası haline gelmesi gerektiğine inanıyoruz.”

Sürdürülebilir üretimin her alanında EPSA imzası

Bursa TEKNOSAB ve Eskişehir OSB’de toplam 30.000 m² üretim alanında faaliyet gösteren EPSA, üretim süreçlerinde enerji verimliliğini artırmak ve karbon salımını azaltmak amacıyla yüksek teknolojiye dayalı tam otomasyon sistemlerini kullanıyor. Fabrika sahalarında devreye alınan Güneş Enerji Santralleri (GES) ile hem kendi ihtiyacını karşılayan hem de temiz enerji kullanımına doğrudan katkı sunan EPSA Yalıtım ayrıca endüstriyel ambalajda kullanılan EPS (strafor) çözümlerine EPP (genleştirilmiş polipropilen) tabanlı ürünleri de eklemiş durumda. Modern üretim tesislerinde üretilen bu malzemeler; hafiflik, darbe dayanımı ve geri dönüştürülebilirlik gibi üstün özellikleriyle otomotivden gıdaya, beyaz eşyadan sağlık sektörüne kadar geniş bir yelpazede güvenle kullanılıyor. Çevresel sorumluluğu ön planda tutarak enerji politikalarına ve sanayiye katma değer sağlayan EPSA, Türkiye’nin yeşil sanayi dönüşümüne yön veren öncü üreticiler arasında yerini sağlamlaştırıyor.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X