NTV ekranlarında Ceyda Düvenci’nin sunumuyla izleyiciyle buluşan “Bambaşka Sohbetler” programının konuğu Deniz Baysal oldu. Ceyda Düvenci’nin “Özellikle merak eden bir yerden sormak isterim. Annen boşanma sonrası yaşadığı bir şey olduğunda kendine dair sevinç, mutluluk, hüzün, sinir ya da yeni heyecanlar bunları böyle olduğu gibi anlatır mıydı?” sorusuna Deniz Baysal şu yanıtı verdi:

“Annem bize saçını süpürge etti diyebilirim. Biz anneme çok dedik; anne birini mi bulsan böyle bir hayat arkadaşı, aman yok çekemem ben bu saatten sonra diyordu, hala aynı düşüncede. Biz hep destekliyorduk bu konuda, sanırım alıştı yalnızlığa ve dert olarak bakıyor galiba çift olmayı mutluluk olarak göremiyor. Bu da üzücü bir şey aslında. Bize yansıtmadığı şeyler yaşadığına da eminim bunu da daha 30’dan sonra fark ediyorum. İnsan annesini 30’dan sonra anlıyormuş gerçekten biraz acı bir şey ama anneni bir kadın, bir birey olarak görmeye başlıyorsun.”

“BARIŞ SAYESİNDE KENDİMİ BULDUM”

Ceyda Düvenci’nin “Aşk ne zaman kapıyı çaldı?” sorusuna Deniz Baysal, “7 sene oldu sanırım. Kahraman menajerim, menajer değiştirmeye karar vermiştim, Kahraman’la toplantıya çıktık, yemek yedik. Doğru düzgün işten bahsetmedik dedi ki ‘Benim bir arkadaşım var Kolpa grubunu biliyor musun onun solisti.’ Kolpa grubunu biliyorum, grubu bilirsin şarkıları ezbere bilirsin ama gözünde bilmiyorum yani tanımıyorum. ‘Siz ne tatlı olursunuz, ben tanıştırıyım sizi’ dedi, enerjimiz çok benziyormuş bizi tanıştırdı ama olmadı aynı kafada değildik” cevabını verdi.

Baysal sözlerine “Ben bi tık daha çocuktum, kendime güvenmiyordum. Barış da o dönem iş güçteydi. Bana da söyledi başta, o yüzden çok kıymetliydi; ‘Ben şuan ciddi bir şey düşünmüyorum’ diye. İlla bir şey olmasına gerek yok, arkadaş kalabiliriz çok normal. Sonra 6 ay geçti tekrar bir araya geldik. Bir daha hiç ayrılmadık. Ben Barış sayesinde kendimi buldum.” diye devam etti.

Deniz Baysal hedeflerini şöyle anlattı:

“Beklenmeyen şeyler yapmak istiyorum çünkü artık bir yargı varmış gibi düşünüyorum. Bu kötüyü oynayamaz gibi bir şey var gibi hissediyorum. Her şeyi denemek istiyorum, oynamak istiyorum. Tiyatroyu çok özledim.”