Rock’n Roll’un Kraliçesi Tina Turner, hayranlarının karşısına bir veda niteliği taşıyan belgeselle çıkmaya hazırlanıyor. HBO tarafından hazırlanan ve 27 Mart’ta yayınlanacak olan ‘Tina’ adlı belgeselde, 81 yaşındaki Turner geçmişinde yaşadığı zorlukları ve ardından bulduğu huzuru tüm ayrıntılarıyla anlatıyor.
Sözcü’de yer alan habere göre felç ve kanserle mücadele eden, karaciğer nakli olan Turner, hayatının üçüncü ve son bölümü olarak adlandırdığı bu dönemde, ilk eşi ve gitaristi olan Ike Turner’dan gördüğü fiziksel ve psikolojik şiddetle ilgili konuştu.
Turner geriye bakıp düşündüğünde o günler için, “İyi bir hayat değildi. İyi ve kötü dengelenmemişti. İstismara uğradığım bir hayattı. Bunu anlatmanın başka bir yolu yok. Doğru ve gerçek olan bu. Elinde olan bu, kabul etmen gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.
Kariyeri boyunca 100 milyondan fazla albüm satan, 1980’li yıllarda konser salonlarını hınca hınç dolduran Turner, Nutbush, Tennessee’deki pamuk tarlalarında geçen günlerine de değindi. Asıl adı Anna Mae Bullock olan sanatçının annesi Zelma, eşi Floyd Bullock tarafından fiziksel istismara uğruyordu.
‘ANNEM BENİ DEĞİL BAŞARIMI İSTİYORDU’
Kendisini terk eden annesiyle şöhrete kavuştuktan sonra yeniden bir araya gelen Turner, “Annem kibar ve iyi kalpli biri değildi. Bir yıldız olduğumda mutlu oldu, çünkü ona bir ev almıştım. Bu tipleri şeyleri onun için yaptım, o benim annemdi. Onu rahat ettirmek istedim, kocası yoktu ve yalnızdı. Ancak o yine de beni sevmedi. Tina olduktan sonra bile yaptıklarıma inanmadı. ‘Sen benim kızımsın, inanmıyorum yapamazsın’ diyordu. Beni etrafında istemiyordu ama başarımı istiyordu” dedi.
Çocukluğunda gördüğü bu acımasızlık ve şiddetin 1962’de Ike’yle yaptığı evlilikte yaşadıklarını kabullenmesine yol açtığını belirten Turner, 1968’de aşırı doz uyku hapları alarak intihar etmeye kalkıştığını itiraf etti.
HATIRLAMAK CANIMI ACITIYOR
1976 yılında ayrıldığı ve 2007’de hayatını kaybeden Ike’yi uzunca bir süre affedemediğini söyleyen Turner, “Çok uzun zaman Ike’den nefret ettim. Bunu itiraf etmeliyim. Ancak öldükten sonra fark ettim ki, o hasta bir insandı. Başlarda çok iyi biriydi. Onunla ilgili iyi düşüncelerim var. Belki de onunla tanışmam iyi bir şeydir bilmiyorum. O zamanları hatırlamak canımı acıtıyor ama bağışlamak kurtulmanın en önemli yolu” ifadelerini kullandı.
BİRÇOK İLKE İMZA ATTI
1980’li yıllarda kendini baştan yaratan Tina Turner, solo kariyerinde Private Dancer ve Break Every Rule gibi hit olmuş albümlerle global bir müzik ikonuna dönüştü.
Mel Gibson’la 1985 yılında Mad Max: Beyond Thunderdome filminde bile rol alan Turner, kariyeri boyunca onlarca Grammy ödülü kazandı. Hollywood Şöhretler Kaldırımı’ndaki ilk siyahi kadın sanatçı olan Turner, Rolling Stone’un kapağındaki ilk kadın olmayı da başardı.
KARACİĞERİNİ VERDİ
Kariyerinin zirvesinde olmasına rağmen 1986 yılında son derece yalnızdı. Ancak bu durum Alman müzik yapımcısı Erwin Bach ile tanışmasıyla değişti. O dönem Turner 46, Bach ise 30 yaşındaydı.
İlk görüşte aşk olmasına rağmen 2013 yılına kadar evlenmediler. Bach, karaciğeri iflas eden Turner’a organ bağışı yaparak aşklarını başka bir boyuta da taşıdı.
‘ANNELİKTE EN KÖTÜ ANIM’
2009’da son kez sahneye çıkan Turner, bugünlerde hayatını Bach ile birlikte İsviçre’deki evinde sürdürüyor. Ancak hayatında travmanın ne demek olduğunu hala biliyor. 2018’de oğlu Craig intihar sonucu hayatını kaybetti.
Turner bu kayıpla ilgili, “Bir anne olarak en kötü anımdı. 59 yaşında çok trajik bir şekilde öldü ama o benim her zaman bebeğim olacak” dedi.
BROADWAY’DE OYUN SAHNELENECEK
Turner ve Bach, belgeselin yanı sıra bir veda turnesine de çıkacak. The Tina Turner Story adlı oyun, Broadway’de açılış yapacak. Erwin Bach, “Tina, Amerika’ya ve hayranlarına böyle veda etmek istediğini söylüyor. Bu belgesel ve oyun bir kapanış” diye konuştu.