Sanmayın ki CHP’nin sadece Bursa’daki kongreleri gergin geçiyor.

Mesela Karşıyaka kongresi de son derece gergin bir havada gerçekleştirilirken, iki adaylı yarışı Uğur Yıldırım kazandı.

Sadece İzmir’de ve Bursa’da değil, diğer kentlerde de çift liste oylanıyor, en az iki adaylı kongreler yapılıyor.

CHP’yi CHP yapan da, örgütü diri tutan da, üyeleri motive eden de galiba bu, parti içi iktidar mücadelesi.

Ancak, kaybeden ekibin artık parti çalışmalarına katılmaması, kongreyi kazanan yönetime husumet beslemesi veya kongreyi kazanan ekibin, muhalefetini ötekileştirmesi CHP’nin kan kaybına uğramasına yol açıyor. 

Yani aslında birçok kez, kazanan taraf adaylardan biri olsa da uzun vadede hep CHP kaybediyor.

CHP’nin içinde bulunduğu kongre sürecinde de benzer bir tablodan söz edebiliriz.

Gerçi Yıldırım’da birlik ve beraberlik görüntüsü veren devir-teslim törenine tanık olsak da Osmangazi kongresinin ardından iki adayın seçim bittikten sonra el ele görüntü vermemesi, Bursa’nın en büyük ilçesinde yaşanan bölünmenin ipuçlarını veriyor.

Gelelim önümüzdeki pazar yapılacak Nilüfer kongresine.

Mevcut İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal ve değerli meslektaşımız Fırat Yılmaz, medyada konuğumuz oldular dün.

Tansal ile önce hedeflerini konuştuk.

Birçok projesi olduğunu hatırlatan Tansal, en büyük 3 vaadinden söz etti.

İlki Siyaset Enstitüsü.

Parti üyelerinin eğitim alacağı, sadece CHP’nin değil diğer ideolojilerin de öğretileceği, bir bakıma parti okulu da diyebiliriz bu projeye.

Yılda 50 mezunun hedeflendiği enstitüde, alanının uzmanları gelip ders verecekmiş.

Son derece yerinde bir proje.

Nitekim ne parti programını okumuş ne de tüzüğe göz atmış ve partinin tarihinden bihaber çok sayıda CHP üyesi var.

Tansal’ın bir diğer projesi de Nilüfer Meclisi.

Belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, ilçe yönetim kurulu, kadın ve gençlik kolları başkanı ile partili muhtarlardan oluşacak meclis, yerel sorunların tartışılacağı özgür ve çoğulculuğu esas alacak bir platform olacak.

Son olarak Kadın Eli projesinden söz etti Tansal.

Siyasal iktidarlardan mağdur olmuş kadınların, Nilüfer Belediyesi’nin sağlayacağı standlarda el ve mutfak işlerini sergileyerek gelir sağlayacakları bir sosyal proje bu da.

Her mahalleye 4 standın düşünüldüğü proje, Görükle’de hayata geçmiş ve verim alınmış.

Tansal’ın 3 projesinin özeti böyle.

Ayrıca Tansal, görev yaptığı dönemde hem yerel seçimlerde hem de referandumda CHP’nin aldığı oy oranını hatırlatarak, kongreyi kazanmaları  halinde yeni hedeflere yürüyeceklerini söylüyor.

 

——————-

 

Merak ettiklerim

 

Bugün İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Zirvesi İstanbul’da toplanıyor.

-Acaba ABD’yi Kudüs kararından vazgeçirtecek sertlikte kararlar alınacak mı?

-Acaba zirveye Dışişleri Bakanı düzeyinde katılacak olan  Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri temsilcileri, ABD’yi karşılarına almamak için nasıl bir pozisyon alacaklar?

-Acaba, son günlerde İsrail ile hemhal, Trump ile de kanka olan Suudi Arabistan, zirvede kimle temsil edilecek?(Dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, henüz Suudi Arabistan’dan kimin geleceğinin belirtilmediğini açıkladı)

-Acaba bir kısım İslam ülkesi yine özde değil sözde mi Filistin’in yanında olacaklar?

 

——————————

 

Suudi Arabistan ve kadınlar

 

Suudi Arabistan, ‘ılımlı İslam’ açılımı kapsamında, bir hamle daha yaptı ve 2018’den itibaren kadınların sinemaya gitme yasağının kalkacağını ilan etti.

Daha önce de kadınların ehliyet alıp araç sürmelerine imkan tanıyan kararnameyi yürürlüğe sokmuşlardı.

Ve bu kararnameden önce kadınların stadyuma girmelerine izin vermişlerdi Suudi yetkililer.

3 demokratik adımın başrolünde de kadınlar var.

Söz konusu uygulamaların çok cılız olduğunu söyleyebiliriz ancak bu küçücük demokratikleşme adımlarının bile kadın hakları üzerinden yürümesi tesadüf mü?

Yani bir ülkenin demokratikleşmesi, kadınların özgürleşmesinden geçiyor.

Tabii buna ne kadar özgürlük diyebilirsek…