Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Her şey ortada… 2 yıldır boğuştuğumuz, kendimizi kısıtladığımız, günlük alışkanlıklarımızı değiştirdiğimiz, sonra da umursamaz hale geldiğimiz pandemi süreci daha bitmeden bu kez ekonomide pandemi süreci başladı.
Bu da…
Geçen ay faizin indirilmesiyle birlikte yükselişe geçen dövizin cinnet halleri ile ortaya çıktı.
Esnaf bir dostumuzla sohbet ederken, “Fiyat değiştirmeye yetişebilmeyi bırak, değişiklikleri takip edemiyoruz” dedi. Marketlerdeyse yeni iş alanı ortaya çıktı. Bazı çalışanlar yalnızca etiket değiştirme işi yapıyorlar.
Etiket değiştirmeyi yetiştiremediklerinde, raf fiyatıyla kasa okuması farklı çıkınca bu kez kasa önlerinde tartışmalar yaşanıyor.
Kısacası…
Adeta, döviz büroları gibi anlık fiyatlar uygulayan marketlerde bir ürünü üst üste iki kez aynı fiyattan alabilmek neredeyse imkansız hale geldi.
Bir de, gözden kaçan özel zamlar var.
Örneğin…
Ekmek zammı takip edilebiliyor. 200 gram ekmek 1 lira 75 kuruştan 21 Ekim’de 2 liraya, 3 Aralık’ta 2.5 liraya çıktı. Besaş ekmeği de 2 liraya yükseldi.
Bursa’nın önemli gıda üreticisi kuruluşlarından birinde yıllarca yöneticilik yapan dostumuz şunu aktardı:
“Yıllardır yüzde 70 kara buğday içeren ekmek alırım. Fiyatı 2 ay önce 4.5 liradan 6 liraya çıktı, şimdi 6.5 lira oldu. 2 ayda yüzde 67 zam normal mi?”
Gerçi…
Bu soruya bir çuval un fiyatı 9 Kasım’da 199 lirayken 22 Kasım’da 360 liraya çıktığı, artışın devam ettiği cevabı veriliyor, ama vatandaş da etkileniyor.
Oysa, özel ekmek tercihi yalnızca keyfi değil, sağlık nedenleri de olabilir.
Bir örnek daha…
Bir bayide 8 liraya satılan köy ekmeği geçen ay 9 liraya, geçen hafta 10 liraya çıktı, bu hafta 12 lira oldu. Özel ekmek fiyatları bu kadar oynak.
Galiba…
Yaşanan ekonomik pandemi sofrasında özel ekmek tüketenleri Besaş ekmeğine döndürecek.
Çünkü, her şey yerinden oynadı bir kere.
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…