Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Özlüce Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. Fenerbahçe maçından dolayı üzgün olduklarını dile getiren başarılı teknik adam, “Gol yemeden kazanmayı arzuladığımız bir maçtı. Muhteşem taraftarımız vardı. Kaybetmeyi hak etmedik. Oyuncularım da ellerinde geleni yapmıştı. İkinci yarıda çok pozisyonumuz vardı. Düşündüğümüz skoru elde edemedik. Böyle güzel bir taraftara ve böyle iyi niyeti oyunculara başarı yakışırdı. Görünen o ki oynadığımızı oyun bütün rakipleri rahatsız ediyor. Bizden çekiniyorlar. Ama bunu her maçta kazançlı olarak dönmesini isteriz. Bu güzel futbolu oynamaya devam edeceğiz. Sahamızda kaybettiğimiz bu avantajımız ikinci maçta lehimize çevirmek için daha çok çalışacağız. Bunu en iyi şekilde yapacak şansızım ve gücümüz var” dedi.
“BİZİM İÇİN HER MAÇ ÖNEMLİ”
Ligdeki durumları ve kalan maçlarla alakalı da konuşan Güneş, “İlk başlangıç maçımız Kasımpaşa olacak. Her maçımız önemli. Hiçbir maça ümitsiz çıkmadık ama maçları kazanma garantisi vermedik. Futbol bir oyundur. Sonuç almaya çalışıyoruz. Kasımpaşa maçında da bu amaçla sahada olacağız. Rakibe üstünlük sağlayıp kazanarak Bursa’ya dönmek istiyoruz. Şuanda kupada ve ligde varız. Bu iddiamızı devam ettirmek için olağanüstü çalışmaya ihtiyacımız var. Kazanmaya ihtiyacımız var. 3 rakiple yarışıyoruz. Bursaspor, Trabzonspor ve Başakşehir ile puanlar aynı. Gönül isterdi ki şampiyon olalım ama sezon başında nereden başlayıp nereye geldiğimizi değerlendirmemiz lazım. Sakatımız, ayak tarak kemiğinde Şamil’in kırık şüphesi var. İnşallah bir şey çıkmaz. Serdar, Ozan ve Şener’in de sakatlığı var, durumlarına bugün bakacağız. Civelli bizimle olamayacak sezon sonuna kadar öyle görünüyor. Belki bir maç iki maç oynar. Bu hafta belli olur. Dar bir kadro ile çalışıyoruz. Biz bunu gündeme getirmedik. 18 oyuncu, 22 oyuncu kalecilerle birlikte. Kolay iş değil işimiz. Hem kadromuzu oluşturuyoruz hem yarışıyoruz” açıklamasını yaptı.
“TARAFTARIMIZ VE ŞEHRİMİZLE EL ELE OLMALIYIZ”
Taraftarlara çağrıda bulunan Güneş, şu açıklamayı yaptı:
“Onlar bizim sembolümüz, gururumuzdur, geleceğimizdir. Onların her yaptığı hareket şehrin ve kulübün tanıtımı için örnektir. Büyüklük onlara yakışır. Sadece fair-play için bizi desteklesinler. Öyle de oluyor. Ama saha içinde bazı küfürleri anlayamayabiliriz. Şehrimizin büyüklüğü ile orantılı olmasını istiyoruz. Şiddetten, küfürden uzak bir taraftar, takım olmak istiyoruz. Zaten öyleyiz. Ben bu sene gördüğüm futbol haksızlığını hiçbir sezon görmedim. Yani bu kadar saha kapanmasını, bazen hiçbir şey olmadığında da ceza aldık. Hatta talihsizliktir, bilmiyorum ne oldu. Başakşehir takımı da ceza aldı burada galiba. Burada bir şey var o zaman. Başakşehir’in daha önce ceza aldığı yoktur herhalde. Belki ilk defa olmuştur. Taraftarın takımı sevdiğini biliyorum. Takımın da onları sevdiğini biliyorum. Bunu sinerjiye dönüştürmek gerekiyor. Bunu bu hafta gördük. Böylesine muhteşem taraftar önünde kazanmamız onların da coşkusunu artıracaktır. Biz takım olarak da kulüp olarak hiç havaya girmedik ama başımızı da önümüze eğmedik. Şimdi daha güçlü olmak için hem taraftarımızla hem şehrimizle el ele olmalıyız.”
“FEDERASYON BAŞKANINI SEVİYORUM”
Federasyon seçimleri hakkında da konuşan Güneş, “Neden kurullarda, yönetimlerde olunmak istediğini şimdi daha iyi anlıyorum. Federasyona kulüplerden adam girmesinin ne amacı olabilir. Futbolun gelişmesi için mi takımların menfaati için mi? Takımların menfaati için görüntü veriyorsa o zaman bir yanlışlık var. Giremeyenlere haksızlık olur. Federasyon başkanını seviyorum. Aday olur olmaz bilmem. Ama tarafsız bir yönetimin oluşacağı, tarafsız kurulların oluşacağı bir anlayış getirmek lazım. Maç saatleri ile ilgili, cezalar ile ilgili, hakem tayinleri ile ilgili bütün kurulların tarafsız görüntü vermesi lazım. Buralara kimsenin müdahale edememesi gerekiyor. Yani bir başkana, ‘hakemleri arama’ dediğiniz zaman bir başka başkanın onunla iletişim halinde olması çok şüphe uyandırır. Buraların düzeltilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Güneş, Bursaspor’da yapılacak kongrede başkan değişikliği olması durumunda tavrının ne olacağının sorulması üzerine, “Başkanımızı da daha önceden tanımıyordum. İbrahim beyi tanıyordum. Burada çok yönetici var, tanıdıklarım var. Benim tanıyıp tanımadığımdan çok iş prensibi önemli. Başkan dost oldu, arkadaş oldu. Yeni biri gelir gider, bunlar olur. Ben giderim, başkası gelir. Bunlara bakmamak lazım, takım olmak lazım” diye konuştu.