Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Russia Today televizyonunun konuk koltuğunda oturmuş, Larry King’i bekliyor.

Ünlü Amerikalı televizyoncu video konferans kanalıyla yarın yapılacak Trump-Putin zirvesini görüşecek Lavrov’la.

Bağlantı kuruldu ve Larry King, Lavrov’a Moskova’nın zirveden beklediği “ideal” sonuçların neler olduğunu sordu.

Rus Bakan programlanan konuları terör, enerji, uyuşturucu trafiği, siber güvenlik ve bölgesel krizler olarak sıraladı.

Ve görüşme bu konular üzerinden devam ederek tamamlandı.

*

Öte yandan Washington’da Trump yönetiminin Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosenstein bir basın toplantısı düzenleyerek 12 Rus istihbarat görevlisini, 2016 ABD başkanlık seçiminde bilgisayar korsanlığı yapmakla suçladı, daha doğrusu bu konuda özel savcı tarafından hazırlanan iddianamedeki suçlamaları açıkladı.

Adalet Bakanlığı’nın elindeki verilere göre Rus istihbaratçılar Demokrat Parti komisyonlarıyla Başkan adayı Hillary Clinton’ın kampanyasının bilgisayar ağlarına sızmışlar, ardından da çaldıkları elektronik postaları seçimden önce internette yayınlamışlardı.

Rod Rosenstein’ın basın toplantısı biter bitmez Moskova’nın öfkesi patladı.

Tabii ki zamanlama ilginçti. Tam da zirve öncesinde havanın bozulması mı amaçlanmıştı?

Rusya Dışişleri Bakanlığı sert bir açıklama yayınladı.

İçerik şöyleydi: “Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin normalleşmesine karşı çıkan ve iki yıldır açıkça iftira atan ABD’nin etkili siyasi güçleri çabucak unutacakları yeni ‘emzikten’ maksimum fayda elde etmek için aceleci davranıyorlar.”

*

Adalet Bakanı Yardımcısının Washington’da basın toplantısı düzenlediğinde Başkan Donald Trump Londra’daydı. Bakanın Rus istihbarat görevlilerini suçlamasına değinirken olayın Barack Obama’nın başkanlığı döneminde yaşandığını anımsatarak “Seçimlerden önce FBI Obama’yı bilgilendirmişti. O zaman neden bir şey yapılmadı? Hacklendiği öne sürülen DNC sürücüsü nerede? FBI niçin el koymadı?” diye sordu ve ekledi: “Derin devlet…”

Bu arada Demokrat Partililer ve bazı Cumhuriyetçiler Trump’tan zirveyi iptal etmesini istediler. Ama Trump kabul etmedi.

Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders da sürecin sekteye uğramayacağını, zirvenin planlandığı gibi yapılacağını bildirdi.

*

Rusya, 2016 yılındaki ABD başkanlık seçimlerine müdahale etti mi, etmedi mi? Bu sorunun yanıtını özel savcı olarak atanan eski FBI Başkanı Robert Mueller’in soruşturması verecek. 12 Rus ajanı suçlanıyor ama Trump’la ya da onun adamlarıyla bağlantıları kanıtlanabiliyor mu?

*

Trump-Putin zirvesi kritik sorunlar üzerinde belirleyici olabilir: Suriye krizini, Esad’ın durumunu, Kırım’ın geleceğini, Avrupa-NATO ilişkisini kritik sorunlar arasında sayabiliriz.

Zirvenin rahat liderinin stratejik düşünen Putin olduğunu söyleyelim.

Trump öyle değil. O tüccar mantığını bir kenara bırakmıyor.

Ayrıca ABD açısından kimi sorunlar üzerinde uzlaşma olanağı olsa bile ödün vermekle suçlanma korkusu yüzünden bocalayacaktır.

*

Yarınki zirvenin birçok yönden tarihi bir zirve olacağını ileri sürmek yanlış olmaz…